31 Aralık 2009

mutlu yıllar :)


Bizim bücür bugün yılbaşı partilerine noel baba olarak gitti :)))
Hooohooohhoooo diye gezinip duruyordu sınıfına bıraktığımda :)
Hepinizi öptü kocaman bizim evin noel babası...

2010 hepimize sağlık, mutluluk, huzur, şans getirsin....
Nice mutlu yıllara...

28 Aralık 2009

.....

3 sene önce bugün, tam da bu saatlerde ve yine bu bilgisayarın başında aldım kara haberini....
Biletimi almıştım yanına gelmek için....
O kadar emindim ki senin yanına geleceğime....
Ne çok söyleyeceğim şey vardı daha sana....
Seninde söyleyeceklerin vardı biliyorum...
Yorgundun...
Yazarım ben size demiştin bir hafta önce....
Ne yazabildin, nede söyleyebildin....
Erken gittin babam çok erken.....
Çok erken yaktı bu hasret bizi...
Seni çok özledik babam...
Yattığın yerde rahat uyu babam....
Seni hiç unutmayacağız...

22 Aralık 2009

ben hep böylemiydim sonra mı böyle oldum...

Bugünlerde evrene doğru mesajlar yollamıyorum galiba :)))
Bütün tersliklerden sonra düz çıkarmı bahtıma çok merak ediyorum...

Dün ve bugün 2 dk boşluk yarattımmı attım kendimi çarşıya... Derdim bir ağaç bulmak...
Bütün ağaçlar sözleşmiş gibi yok olmuşlar ortadan yada birileri benden önce düşünüp kapmışlar hepsini :))
Bizim ailede hiç ağaç süsleme vs. gibi alışkanlıklar yoktur aslında ama benim bu sene başlatasım geldi...
Geldi gelmesine de nerdeeeee bende o şans elimle koymuş gibi bulmak...
Ara tara yok benim memleketimde öyle şeyler hahaaa :))
Seferberlik ilan ettim resmen bulan bana bildirsin diye ama...
Bekliyoruz bakalım....

Bir haftadır kardeşime paket yollayacağım sevgili suratsız PTT yolu ile...
Daha önce de yolladım defalarca sorunsuz gitmişti tıkır tıkır...
Ama dedim ya beterim bugünlerde tüm negatiflikler bende...
Bugün 2. denemem yine başarısız...
Sebep her zaman çalışan personel izinli vekaleten yerine birileri bakıyor...
Bir barkodu hala çıkartamadılar...
Sistem yalanına sığınıp yarın gel diye gönderiyorlar...
Yarın yine gideceğim bakalım....
Bu paketin başına birşey gelmez bu kadar aksilikle inşallah....

Bugün oğluş okulda yerli malı benim malım diyerek belirli gün ve haftalar etkinliği yapacak diye aldık okuldan sıralı siparişlerimizi hafta başında...
Benimde payıma milföy börek çıktı...
Mutluyum ohhh en güzelinden fırınımdan çıtır çıkar diye...
Çocuklarımız afiyetle yer diye...
Dedim kendime de özenme o kadar gelir başına birşey diye ama...
Yinede özenesim tuttu işte...
Dün gece fırına koydum sosisli, kürdanlı tek lokmalıklarımı...
Tam kabarmakla kabarmamak arasında cebelleşirken sağolsun elektrik idaresi kesiverdi elektrikleri...
20 dk da geldi gerçi geri ama benim tek lokmalıklarım pofidik olmak yerine takır takır olmayı tercih ettiler....
Yok elde de yedek milföy....
Sabah tekrar ufak işlemler yaparak düzelttik birazcık ama döktüğüm terleri gelin birde bana sorun...

Offf yazarken bile içim şişti....
Daha gerisi var ama kendim gibi şişirmiyim sizi de daha fazla...
En iyisi ben eve gidip uyuyum da bitsin bugün bir an evvel...
Hatta hafta bitsin, geçsin, gitsin....
Olmaz mı?

21 Aralık 2009

saç meselesinde son durum...


Bizim bir saç meselemiz vardı biliyorsunuz. Ben ve böceğim uzun olmasından yana düşüncemizi ısrarla uyguluyorduk ama ben pes ettim cumartesi günü....

Saçların yan tarafları erkek traşı olmasına rağmen kızım diye seslenmeler gelince benim insanları öldüüresim geliyordu.... Çevre eşraftan aman niye uzatıyorsun bizce sakıncalı lafları geldikçe ayyyy susun artık diye bağırmamak içinde zor tutuyordum....
En son teyzemiz final yaptı sağolsun futbolcu rıdvan benzetmesi yaparak hahaaaa :))

O günden bu yanada oğluşumla kafa kafaya verip ne yapalım diyorduk... O bazen keselim anne dedi bazen ben saçlarımı çok seviyorum ama dedi...

En son Cumartesi günü noktayı koydu keselim ama az keselim diyerek kuşum benim....

Bizde kestirdik işte...

Herkese iyi haftalar olsun diyerek konuyu kapatalım bari :))

19 Aralık 2009

ya kar yağsın, ya güneş açsın desem...



Bu hafta yorucuydu işte....
Kağıtlar, fiyatlar, yakışıksız rekabetler....
Haliyle gerginlikler, baş ağrıları, kalp çarpıntıları kıyamet gibiydi...
Ayın son gününe kadar da böyle gider bizde....
Bağırasım, çığlık atasım var...
Sabır diyorum şimdilik...
Ama daha ne kadar dayanırım bilmem....

O yüzden diyorum ki şöyle lapa lapa kar yağsa gece ve biz bembeyaz bir görüntüyle uyansak...
Kahvaltı etmeden çığlıklarla dışarı çıksak....
Kartopu oynasak, kardan adam yapsak hatta....
Burnumuzun ucu kıpkırmızı olsa....
Ellerimiz uyuşsa...
Sonra sıcacık çay, çıtır simit, kahvaltı etsek olmaz mı ?

Hadi kar yağmadı... Güneş açsa mesela....
İç karartan bu grilik yok olsa....
Biz versek kendimizi yine dağa bayıra, ota böceğe....
Olmaz mı sanki....

Vallahi her ikisinede açığım....
Ya beyaz, ya sarı....
Sizi bekliyoruz biz...
Yoksa dayanamayacağım yeni gelen haftaya, biliyorum...
Yütttfeeeennnnnn, amaaaa yüttttfeeeennnnn :))

17 Aralık 2009

heheeee :)) Bir bu kalmıştı el atmadığım ;)


Sevgili arkadaşım Nurdan'ın ikizleri oldu geçen hafta. Ancak evlerine gelebildiler....
Hadi dedim Oytun'a gel yardım et bez pasta yapalım...
Minnoşum o popoya bağlanıyor yenmez diye inat etsede bezleri lastiklemek hoşuna gitti :))













Lastikledi, lastikledi... Offf amma çok oldu dedi yarısında bıraktı hahahhhaaa :))











Kurdeleleri bağladıktan sonra süsleme işi için minnoşumun uyumasını bekledim. Sabah kalktığında kıyamam üstüne yerleştirdiğim hayvanları görünce aklı kaldı :))
Binbir çeşit hayvanı olmasına rağmen ama ama amaaaa diye diye durdu.
Onun neden yokmuş aynılarından :)))








Yanına hediyelerimizi de paketledik...
Biz bugün ikizleri koklamaya gidiyoruz :)
Pastamızı inşallah taze annemizde beğenir .....

16 Aralık 2009

ikiz olamadı ama iki tane oldu :)


Bu sıralarda boncuk dizmeye takılmış durumdayız...
Döküyoruz boncukları masaya....
Renk renk içimiz açılıyor oğluşla...
Oğluşum diziyor ben ütülüyorum :))
Ne olur nerde kullanalım derken arkasına eklenen mıknatısla magnet oluverdi cici kızlarımız :)
Ellerine sağlık oğluşum :))

12 Aralık 2009

kabusu tatlıya bağladık :)

Nasıl da neşeli başladım güne...
Öğlene doğru yıldızlarım inmeye başladı...
Unutamazlardı değil mi ? Yani unutmamalıydılar...
Çalmayan telefonlardan sonra ben aramaya başladım ne yapıyorsunuz diyerek ama kimsede tıkk yok....

Hatta ve hatta hırslanmaya başladım itiraf ediyorum...
İşler bitti tık yok ne annemde, ne kardişte nede docada...
Ama ben hala sabırla bekliyorum :))
Sadece bir mesaj oda Gül'den :) Bu arada kocaman öpücükler burdan sana Gül...
Ay dedim bari ben kendimi şımartıyım...
Attım kendimi dışarı...
Biraz vitrinler falan derken manikür-pedikür dedim...
Ohhh dedim....
Ama hala aklım bizimkilerde...
İçim içimi yiyor...
Annemle oğluş bizde bu arada...
Hala ümitliyim eve gidince sarılacaklar boynuma diye :)))
Ama nerdeeeeeeeeee.....
Eve gider gitmez annem ateş almış gibi ben gidiyorum namelerine başladı....
Yemek yiyelim anne.. Çıııkkk ???
Otur dizi izleyelim birlikte, çay keyfi falan... Çıııkkkkk ???
Doca hadi ben bırakayım anne seni dedi...
Çekip gittiler....
Ayyy dedim bu bir kabus uyandırın beni lütfen....
Kapı çaldı ama bende umut falan kalmadı tabiiii.
Aşağıdan bir ses; annneee gözlerini kapat sürprizim var sana :)))
Suratımda güller açtı vallahi  :))


Ohhh be dedim nihayet :))
Annem şartlanmış ayın 11 inin cumartesi gününe denk geldiğine :)
Doca desen somurtmamı istemiş tüm gün :)
Oğluşun zaten günahı yok hatırlatmamışlar ki minnoşuma :)
Kardiş annemin şartlanmalarından sonra birileri bugün ayın kaçı diyince uyanmış rehavet uykusundan :))

Pastamı üfledim oğlumun şarkılarıyla...
Papatyalarımı yüzüme gömdüm...
Ve bir yaşı daha geride bıraktım :))

Yüreğime inecekti nerdeyse.... Malum yaş ilerledi, kaldırmıyor bünye...
Hepinize kocaman öpücükler...
Hepinizi çok seviyorum...

11 Aralık 2009

arap bacı bulamadım yağmuru seyredecek bende miniş kuşumu yerleştirdim...



Bu minik kuşu sevgili anne kaz da görmüştüm. Hemen yapılacaklara not etmiştim tabi ki :)
Yapımı da çok basit üstelik...
Dizi izlerken bitirivermişim hahaaaa :))

Ben çok sevdim çooookkkk....

10 Aralık 2009

çerçeveler asıldı bile...



Yine ik-a çerçeveleri...
Bordo zeminin üzerine doku çalışması yaptım. Yaprakları da kondurunca bitiverdi :))


Bunlarda minik plastik logolu çerçevelerdi. Bunuda pıtpıtladım, üzerinede taşları yapıştırınca daha sevimli bir görüntü ortaya çıktı...

Annemin evindeki yerlerini aldılar bile ben fotoğraflarını çekip yazıncaya kadar :))))

yenilendim, tazelendim :)

Yeni bir temaya sahip artık bloğum :)
Renklendi.... Derlendi, toparlandı...

Kimmi yaptı? Tabiki sevgili stil direktörü Eda :))

Sevgili Eda'cığım sana ne kadar teşekkür etsem az inan bana. Harika bir iş çıkarttın yine... Ellerine, kollarına, gönlüne sağlık arkadaşım...

Bu kadar yoğunluğunun arasında benle 2 gündür uğraşıyorsun canımcım. Teşekkürler, teşekkürler, teşekkürler....

8 Aralık 2009

burnunu sokmasan hani diyorum...


Bir el atmadığın boyamalarım kalmıştı minnoşum.
Onlara da el attın ya ben artık susuyorum...

7 Aralık 2009

dün....

Dün her yaptığım şeyde geçmişi aradım... İzleri tazeledim yeniden...
Başa sardım tekrar tekrar....
Yok olmadı....
Ortalardan başlasam dedim dolmadı...
Sona hiç bulaşmadım zaten....

Pazar kahvaltılarımız geldi aklıma mesela... Yumurta tokuşturmanın keyfi neresinde gizliydi??? Yenenin hep kocaman bir adam olmasımıydı acaba... Her yumurta yediğimde tokuşturacak insan aramam bundanmı...

Siz hiç zeytin çekirdeklerinden isminizi yazıp yarıştınızmı hiç... Kıyamadığınız oldumu o çekirdekleri çöpe atmaya... Her seferinde kardeşiniz yendimi kahkahalarla sizi....

Her pazar temizliği sonrası bugün değişik ne yapsakda yesek diye tırmaladınız mı annenizi siz hiç??? Hatta pazar geleneği haline getirme saplantısı yapıp abarttınız mı? Şimdi neden aynı tat yok şu mercimekli köftede sanki... Ucundan tırtıklayandamıydı bu işin sırrı....

Dün dedimki herkes sırayla banyoya girecek... Öyle sonra falan yok.... Sanki eski banyo sobalarından yakmışımda su soğuyacak gibi bekleyince... Kimse ses çıkarmadı... Yaptı banyosunu kuzu kuzu.... Acaba pazen sabahlığım mı yoktu üzerimde de eğlencesini kaçırdım bu işin bilemedim...

Neden diye sormayın... İçimden geldi işte...

2 Aralık 2009

bayram öncesi rehavetiydi diyim bari :)

İşler yoğundu desem her zaman yoğunum :)
Tembellik desem oda değildi...
En iyisi uyku hali diyelim olsun bitsin...
Bayramı geçirdik ve geldik işte....



Bu bayram yazlıktaydık. Üşürmüyüz üşümezmiyiz derken iyi ki gitmişiz vallahi....
Yazdan kalma bir güneş vardı, sıcacık, insanın içini ısıtan...
Birde denizin duruluğu ve kokusu eklenince misss misss :))
Bol balık tuttuk desemde inanmayın. Kaya balığı düştü bol bol oltamıza :))
Minnoşum sevdi yine de balıklarını doya doya...
Bol bol dinlendik, enerji depoladık....

Biraz geç oldu biliyorum ama hepinizin bayramını kutluyoruz. Kocaman öptük hepinizi...