24 Ağustos 2010

şu başlık bulma konusu beni çok sıkıyor :( çok denedim ama bulamadım işte...

Taşınma işi bitti :)
Ufak tefek eksikler kaldı onlarda bu hafta sonuna kadar tamamlanacak inşallah...

Taşınacağız diye o kadar hızlı işlerimi toparlamışım ki bekleyen iş olmadığı için pek rahatım. Vallahi atalarımız doğru söylemişler bugünün işini yarına bırakma diye. Birde dinleyen olsa işler kebap olacakmış hakikaten hahahaaa :))

Bu boşlukta fotoğraflarımı düzenliyim bari derken kardişle gezmelerimizden kalma birkaç fotoyu atladığımı farkettim :)



Ne güzel çiçekler dimi :)) Bildiğiniz soğan cücüğüymüş bunlar. Öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Bundan sonra soğan cücüklerinin vazolarımı süsleyeceğinden emin olabilirsiniz :)



Bu çizmelerin birde sarı renkte falan olduğunu düşünün... Nasıl da hoş dururlar dimi :)


Bunlarda milyonluk stickerlarımız. Kardişle daldık içine seçtik bol bol. Bu da yazlık balkonumuzun payına düşen stickerımız....

Ben böyle hep aylak olsam ne güzel olur yahu :))

20 Ağustos 2010

ortaya yanar dönerli bir karışık koysam son durumlardan kabul eder misiniz :)

Sıcaklar var hala, kavruluyoruz biliyorum ama yaz bitiyor endişesine kapıldım. Ne gamlı baykuşum yahu ben bu aralar :)

Toplasan 10 defa girdiğim denizime doyamadım mesela...
Paşa tatildeyken yapılacak birsürü şey vardı yetişemedim...
Gidilecek bir sürü yer vardı gidemedim....
Veee topu temeli 3 hafta sonra bizim paşa okula gitmeye başlayacak benim aklım hala tatilde....
Neyse tüm planlarımız bir sonraki yaz için rafa kaldırıldı şimdilik...

Paşam hala anneannesiyle yazlıkta...
Kıyamam annesizliğe o kadar alıştı ki...
Güvenli ellerde hemde çok güvenli biliyorum ama bensiz büyümesi içimi deli gibi kemiriyor yazları...

Gelelim yetişebildiğim son anlarda yapabildiklerime...


Şirin kızımız Naz 'ı nihayet ziyarete gidebildim ezilip büzülerek. Nerdeyse yürüyecek ama ben ancak ceeee diyebildim. Yanında kaldığımız 2-3 saat boyunca pozisyonunu hiç bozmadan uyuyup mıncıklama hakkımı kullandırmasada uzaktan sevdim nazlı Naz kızımızı. Mıncıklama faslı bir dahaki sefere artık..... Atıp atıp tutmayacağım ben onu :)))


Buda diğer kızımız Zeynep Duru.... Allahtan kırkı dolmadan yetişebildim bu minişe dün akşam :))  Kokladık doya doya mis kokulu bebişimizi.... Özlemişim küçük bebek hallerini :))



Buda acele acele hazırlanan bez pastası minişin :))

Şimdi de yine yeniden büro taşıma telaşesindeyiz. Aynı katta bütün daireleri deneyeceğiz yakında :) Bu 3.sü... Kaldı 5 tane hahahaaaaa :))

Ben taşınma hallerinde offf puffff derken herkese iyi hafta sonları diliyorum....
En kısa zamanda tekrar görüşmek üzere :)

2 Ağustos 2010

sıkıcı bir konu ne yazık ki...


Zor bir hafta sonuydu....

İki yetişkinin birbirinden farklı ruh halindeki geçimsizlikleri içinde çözüm arayışları...
İki ergen....
Anne ile babanın boşanmasının kendilerini karlı çıkartacağını düşünen...

Her ikisi de kendince haklı...
Geçimsizlikler dile vurmuş, hatta biraz da küstahlaşmış....
Yıllar içinde birikenler söze dönmüş....
Ergenlerin sorunları hatta biraz da asilikleri ana babanın zıtlaşması haline dönmüş...
Mağdur bir kadın, elinde ekmeği yok...
Mağdur olacak bir adam, farkında değil delirdiğinin...

Zor bir durum hemde çok zor...
Haklarında hayırlısı demekten başka birşey de gelmiyor elimizden...

Bunları neden yazdım bilmiyorum.
Ama içime oturdu kadının çaresizlikler içinde hala başını dik tutmaya çalışması...
Oda biliyor bitti dedikleri anda ne kadar zor bir hayata başlayacağının....
Hiçbir güvencesi olmadığı halde içi karalar bağlasada başarırım ben halleri...
İçime oturdu işte gözlerindeki yaşlar....

Foto kaynak: google görsel