27 Eylül 2010

kelebeklendim, hemde fena halde :))


Kardişim hediye getirmişti ayna stickerlarımı... Nihayet yerine yerleşebildi... Orayamı burayamı derken diğer kelebek stickerlarımla beraber koridorumu süleyiverdi işte.
Çok sevdim ben bunları....

Diğer stickerlarımıda paylaşmak isterdim sizinle ama ne yazıkki aralarına yerleştirilecek çerçeveler hala boyanamadı :))) Gözü kör olsun bu tembelliğin... En kısa zamanda inşallah....

Bu arada dün ilk defa kağıt kebabı denedim (Aman ne büyük iş hahahaaa) Ama denemeyen varsa inatla ve ısrarla tavsiye ediyorum. Çok kolaymış yahuuuu :)) Çocuklar duymasın Meltemin tarifini yaptım. Kısaca et-bezelye-patates-havuç (ki ben konserve garnitür kullandım) damak tadınıza uygun baharatlar ve 1 bardak suya karıştırılmış salçayla güzelce harman ettim. Borcam tepsisine yağlı kağıdı yayıp malzemenin hepsini içine koydum. Evde arpacık soğanım yoktu bir soğanı 8 parçaya bölüp aralarına yerleştirdim. Biraz sıvı yağ gezdirdim. Yağlı kağıdı üzerine güzelce kapatıp paket yaptım. 1,5 saat 200 derece fırında pişirdim. Çok lezzetli oldu ;) Doca balık tutma derdindeyken biz paşamla afiyetle yedik dün akşam...

Bu kadar laylaylom konunun üzerine bir anne olarak bugün gördüğüm ve üzerinde sabahtan beri düşündüğüm bir olayı da anlatmam lazım. Hala olayın etkisindeyim zira...

Sabah paşamı okula bıraktıktan sonra arabaya binmek üzereydimki uzaktan bir anneyle çocuğu okula gelirken gördüm. İkisi de yeni uyanmış, daha doğrusu uyanamamışlar; her hallerinden belli... Muhtemelen 4 - 5 yaşlarında çocuk... Çocuğun ya aceleden yada nasıl olsa okulda çıkartacak mantığıyla spor ayakkabılarının bağcıkları bağlanmamış. Ayağı haliyle takıldı, pat ayakkabı ayağından çıktı çocukcağızın. Anne söylenerek giymesini söyledi çocuğa ve minicik çocuğum uyku sersemi daha fazla sinirlendirmemek için annesini çabucak giydi ayakkabısını. 2 adım ya attı ya atmadı tekrar takıldı çocuk bağcığına. Anne sinirli şekilde baktı miniğe. Minik dahada hızlandı bu sefer. Yine birkaç adım attıki ayağı tekrar dolandı bağcıklarına ve yere kapaklandı. Çocuk ağlıyor, anne söyleniyor önüne bakmazsan böyle olur diye. Ama çocuk hala yerde. Dayanamadım artık çocuğu yerden kaldırmak için yanlarına hızlı bir şekilde gitmeye başladığımda anne büyük bir işmiş gibi kaldırdı yerden çocuğu. Üstünü silkmek yok, bişey oldumu diye sormak yok, o hala söylenme derdinde... Banada önemli değil demez mi... Burda bayramlık ağzımı açmam lazımdı normalde ama minikle göz göze geldik. Neren acıdı diyebildim sadece.... Çenesini gösterdi... Sürtmüştü yere... Islak mendille ben çenesini temizlerken kadın hala istifini bozmadan duruyordu başımızda... Bağcıklarını bağla mutlaka evden çıkarken bak düşüyorsun diyebildim sadece... Tamam dedi suçlanarak çocuk. Ve okulun kapısına yöneldiler yine hızlı hızlı....
Bakakaldım, dona kaldım.... Kelimeler tıkandı boğazıma ve ben hiçbirşey söyleyemedim.... Mutlaka çocuğunu oda çok seviyordu, çocuğu onun için mutlaka önemliydi ama öncelikleri farklıydı belki... Belki yetişmesi gereken bir iş (bu çok iyimser), belki de evine uykusu açılmadan yetişmesi gerekiyordu yeniden uyumak için!!!! Bilmiyorum... Tek bildiğim o bakışların hala gözümden, söylenmelerin de kulağımdan gitmediği....
Çok şey var daha söylenebilecek aslında ama yorumu size bırakıyorum...
Ben içsesle münakaşadayım çünkü....

Hepinize iyi haftalar diliyorum....

4 yorum:

  1. ohhh ozlemisim doya doya okudum! Kelebeklerini gule gule kullan cok guzel durmuslar .. Kuslar anneme kaldi demek oluyor bu :) salondaki kuslarla takim yapilacak belli ki.. Kagit kebabini da su islerim hafifler hafiflemez yapayim mutlaka, iyi ki aklima getirdin. Et kismi degil ama garnitur ve sunum sekli acisindan pek begenilir tarafimdan:) Afiyet bal seker olsun size de..
    Bu arada benim de cocuga aklim takildi simdi, canim benim. Iyi dayanmissin, ben olsam kesin yakasina yapismistim kadinin, walla hincimi ondan cikarirdim:))
    opuyourm snei ablasi hem de en kocamanindannnnn!

    YanıtlaSil
  2. bende özlemişim bloğumu itiraf ediyorum :)

    Kağıt kebabını mutlaka dene gerçekten hatta sonucunu banada bildir ;)

    Nasıl sustum bende bilmiyorum. Ama kıyamadım çocuğun yanında annesine söylenmeye. Boynunu bükmek istemedim belki de. O anda bir sabır geldi işte....

    Kocaman öpüldün kardiş sende muuucccuuukkkk :)

    YanıtlaSil
  3. Kelebekler yerlerine çoook yakışmışlar, ne zarif böcekler değil mi:)
    Yazını okudum, bir daha okudum, ne diyeceğimi bilemedim, o anneyi bilmeden, tanımadan yorum yapmak istemedim, ama çocuklara hiç kıyamam, sebep ne olursa olsun...

    YanıtlaSil
  4. sırf tanımadığım için bende yorum yapmaktan kaçındım inanın :( Hala hatırladıkça boğazım düğüm düğüm oluyor ama...

    YanıtlaSil

Güzel yorumlarınız için teşekkürler :)