28 Kasım 2013

okunan kitaplara yenileri eklendi....


Bu üçlemeyle ilgili o kadar çok şey duymuştum ki merakıma yenik düştüm ve başla dedim kendime... Geçtiğimiz yaz boyuncada elimden düşürmedim.

50 ton üçlemesi ile El James aslında bazı tabuların üstüne giderek ve alenileştirerek tartışmaların sebebini oluşturmuş bence...

Kitap bir aşk kitabımı evet kısmen....
Kitap bir psikoloji kitabımı; çok cüzzi...
Kitap arkasında yazdığı gibi erotik bir kitapmıdır peki. Hayli...
Bu kitap serisini evet bu şekilde anlatabilirim...

Serinin ilk kitabı Grinin 50 tonunda erotiklik daha fazla yer alıyor... Hatta biçok yerde kitabı bırakmayı bile düşündüm... Fazla uç demiyim ama fazla iddialı geldi... Fakat baş kahramanlarımız Anastasia Steele ve Christian Grey 'in ne yapacaklarını özellikle Ana'nın bu güçlü, iddialı, zengin, kontrol manyağı ve özgüven patlaması yapan adamla nasıl başa çıkacağını merak ettim... Ve sonrası su gibi geldi....

İlk başlarda çokça fazla ironik bulduğum erotik bölümler diğer olaylar arasında çok da sönük kaldı zaten... Ve okudukça üzerinde bile durmadım... Es geçtim de diyebiliriz...

Serinin 2. ve 3. kitapları Karanlığın 50 tonu ve Özgürlüğün 50 tonu erotiklikten kısmen uzaklaşarak ikili ilişkilerinin gelişme ve sonuç bölümünü oluşturmuşlar. Seride bomba kitap Özgürlüğün 50 tonu, yani serinin sonuncusu....

Kitabın dili oldukça akıcı.... Dolayısı ile okumakta zorlanmadım...

Kitapta en sevdiğim bölümler Ana ve Grey'in mesajlaşma bölümleriydi... Hatta bir ara abartıp sadece mesaj bölümlerini okuyarak ileri geri yaptığım bile oldu... Konu ve imza kısımları en dikkatlice takip ettiğim yerlerdi :)

Kitabı okurken o kadar güçlü ve korumacı bir adamla yaşamak nasıl olurdu diye sık sık düşündüm... Bir çok yerde Ana'ya iç sesimle nasihat bile verdiğim oldu itiraf ediyorum :)))

Kurgu o kadar hızlı ve yerindeki sizi hemen içine alıyor....

Efem sonuca gelecek olursak bu üçlemeyi sevdim... Belki çok edebi bir roman kategorisinde değil. Ama zevkle okuduğum kitaplar arasında yerini aldı. Kitabı okumakla ilgili endişesi olanlara nacizane önerim kitabın ilk 4-5 bölümünü okuduktan sonra karar vermeleri.... Sonrası ya gelecektir yada gelmeyecektir diye düşünüyorum. Zira ilk kitabı okuduktan sonra 2 ve 3 otomatik olarak geliyor...

Şimdi birde kitabın film çekimlerine başlanmış ve tahmini olarak Şubat/2015 te gösterime gireceği söyleniyor. Bu kitap filme nasıl aktarılır, nasıl dengede tutulur bende merakla bekleyenler arasındayım...

Hoşça ve dostça kalın :)


25 Kasım 2013

yine filmler ve iyi haftalar...

Geçtiğimiz hafta baya bi film izlemişim... Hepsi çok başarılı olmasa da kısa kısa not ediyim....

EVİM SENSİN

Geçen seneden beri bir türlü fırsat bulamamıştım. Düne kısmetmiş :)
Filmin başında çok güldüğümü söyleyebilirim. İskender'in (Özcan Deniz) giriş sahnelerindeki amerikanvari beline taktığı iş çantasıyla yavaş çekim görüntülerine oldukça hadi be abarttınız dedim :) Bizde böyle inşaat işçisi yok arkadaşlar :))
Leyla (Fahriye Evcen) karakterini keşke başka biri seslendirseymiş mesela... Birçok yerde o ince ses kulağımı tırmaladı :(
Konusu bana sık sık 50 ilk öpücüğü hatırlattı... 50 ilk öpücüğün dramatik bir versiyonu da diyebiliriz. Hatta Mert Fırat'ın Beni Unutma (ki daha önce şurda yazmıştım) filmi ile konular aynı paralelde izliyor...

Her şeye rağmen sonuç olarak duygusal filmleri sevmem sebebi ile bu filmide evet sevdimmmm... Hatta çok da ağladım :) Eğer bi böğüreyimde rahatlıyım diyorsanız benim gibi kesinlikle doğru tercihtir.... İzleyin ve böğürün ;)


BANA BİR SOYGUN YAZ

2012 filmlerinden... İlk başta hiç sevmediğimi söyleyerek başlıyım gerisini okuyup okumamakta serbestsiniz...

Üzgünüm ama bu filmde oynayarak kendilerine hakikaten yazık etmişler... Bir tatlı kutusunun içindeki paranın kaybolması neticesinde 3 adamın mafyanın eline düşmesini anlatıyor galiba :) Mafya da mafya ama :)) Ne şiveler kurtarmış filmi nede alicengiz oyunları... Espriler sadece g*t kelimesinin üzerine kurulmuş bir argo sinsilesi....
Elimde başka izleyecek filmimin olmaması sebebiyle sonuna kadar izledim... Yoksa hakikaten izlenecek bir film değil... 
Çok vaktim var işkence çekiyim biraz derseniz buyrun izleyin ;)




FELEKTEN BİR GECE 1 / 2 / 3

2009 yapımı bir film... Film Altın Kürede en iyi komedi filmi ödülü alınca 2011 senesinde devamı çekilmiş....

Filmin nasıl ödül aldığı konusunda hiçbir fikrim yok... Benim için vasat kategorisinde zira... Evet güzel espriler var, yer yer güldüm ancak konular çok abartılı geldi bana...

Konusu 4 yakın arkadaşın bekarlığa veda partisinde Lasvegasta hiçbirşeyi hatırlamayarak damadı kaybetmeleriyle başlıyor ve ilginç olaylar sinsilesi yaşamalarıyla devam ediyor. +1.8 sahneler mevcuttur efem demedi demeyin :))

Diğer 2 ve 3 filmlerindede hep aynı mantık devam ediyor. Yaşadıkları 1 günü çeşitli sebeplerden dolayı hatırlamıyor bu vatandaşlar. İlk deneyimlerden akıllansalar da mutlaka başlarına bir iş geliyor maalesef... Çok komik değil ama ara ara gülmek isterseniz izleyebilirsiniz :)

KOD ADI: OLYMPUS

2013 senesinde gösterime girmiş bu filmi bi arkadaşımın baskısı üzerine izlemiş bulunmaktayım itiraf ediyorum :) Zira benim için çok fazla kan ve silah içeriyordu. Aksiyon film severler için bir seçenek olabilir.

Konu gözden düşen eski korumanın Beyaz Saraya yapılan terörist saldırısında kurtarıcı rolü üstlenmesi. Evet çok tanıdık bir konu. Yine rambovari hareketler. Anlayamamışımdır zaten yüzlerce insanı 1 kişinin alt etmesini :)
Bu filmimizde böyle işte :) 





Kendime bir not : Daha vurucu filmler izlemeye başlasan iyi olacak ;)

22 Kasım 2013

kalbinden yazılmış paşamın :)



Bilenler bilir paşamın hayal gücünde sınır yoktur :)
Yine hayal gücünü zorlamış ve bu şiiri yazmış... Ödev yine akrostiş şiir yazmaca...
Öğretmenimiz bu kadar şair ruhlu çocuk yetiştirip ne yapacak bilmiyorum :))
Okuyamayanlara şiiri temize çektim... Zira yazımız biraz kötü görüldüğü üzere... El yazısıyla bu kadarına da şükür diyorum ama...

Oytun Batur benim adım
Yanardağın alevini görmüş
Türk olmuş
Ulu Dağa çıkmış
Ne büyük Türk'üm demiş

Balıkesirli olmuş
Anadolu kadar büyük olmuş
Türkiye'nin başkanı olmuş
Ulu arı olmuş
Rahmetli Atatürk'ün sevgisi olmuş

Yazar
Oytun Batur
(Kalbimden yazılmış)


Şimdi paşam bu yazdıklarımı ergenlik dönemini aşınca okuyacağına göre rahat rahat sallayabilirim :))

Paşam... Çok ulvi duygularla yazdığını biliyorum bu şiiri... Okurken bile gözlerinin içi parlıyordu...
Ne kadar sonradan gülsem de (itiraf ediyorum) çok gururlandım paşam... En çok da neyle gurur duydum biliyor musun? Sana vatan ve Atatürk sevgisini doğru verebildiğimden.... Yüreğindeki sevgiye... Gözlerindeki ışıltıya... Musmutlu oldum :)
Ama bi tanecik böceğim sana sormam gerekenler var :))
Tamam kendini Türkiye'nin başkanı gördün oğlum kabul. Yüksek hayal gücüne veriyorum bunu... Hem başkan hem ulu arı olmayı nasıl başardın hayallerinde :))) Ulu arı ne diye sorduğumda o kadar içten "içimden geldi anne" dedin ki... Üzerine gidemedim bu arı meselesinin :))) Haaaaa bide hangi yanardağın alevi yaktı kuzum senin içini birde onu çok merak ettim :))) Beni bu konuda bilgilendirirsen sevinirim Ulu Arım :))

Meraklı annen....

19 Kasım 2013

süpriz baby shower partimiz....


Paylaşacak o kadar çok şey var ki burdan uzak kaldığım dönemden...
Yavaş yavaş başlamak lazım ucundan bucağından...
Geçen ayın en önemli olayı Demir bebeğimizin hoşgeldin partisini yazmadan olmaz ;)

Tamamen imece usulü gerçekleştirilen; taze annemize süpriz bir partiydi...
Hummalı bir çalışma sonucu işte ortaya çıkanlar :))


Bayraklarımız ve çiçeklerimiz.....

Pipetlerimize, kurabiyelerimize etiketler hazırladık...


Çok eğlenerek yaptık hepsini...
Emeği geçen tüm arkadaşlarımın ellerine sağlık :)


Baby Shower bez pastasız olur mu ? Tabiki olmaz :))



Yaparken fotoğraf çekmeyi unutmuşum :(
En kısa sürede yine yapacağım kısmet olursa. O zaman paylaşırım inşallah :)


Bu pastayı kendimizin yapabileceği konusunda çok emin olmayarak olayın içine girsem de Duygu'cum ustalıkla halletti vallahi :)) Şeker hamuru pasta yapmak çok keyifliymiş... En kısa zamanda denemek istiyorum bende ;)


En çok bu oyunu oynarken güldük galiba :)) Görüntü iğrenç farkındayım... Çikolata ama içindeki endişeye gerek yok :))


Taze anneyi karşılama komitesi :)) Ne sırıtmışım pişmiş kelle gibi ahahaaaaa :))


Ve mutlu bir son :))


15 Kasım 2013

Kahkaha garantili bir film ; Hükümet Kadın /2


Uzun süredir yine ihmal ettim buraları. Bu sefer tek gerekçem yoğunluk değil maalesef... İçimden gelmedi yazmak... Neden bilmiyorum :(

Yazacak, paylaşacak çok şey birikti aslında... İnşallah devamını getirebilirim :) Sağım solum belli olmuyor bu günlerde çünkü ;)


Mazeretleri bildirdiğime göre filme geçebiliriz herhalde :)

Filmin ilkini de beğenmiştim ancak itiraf ediyim ki bu kadar gülmemiştim.... İlkini ikiye hatta üçe katlamış bu filmle. Hani seri filmlerde ilki bomba olur da 2. ve 3. devamları biraz gölgede kalır ya bunda durum tam tersi olmuş sanki... Sermiyan Midyat bu filmle coşmuş...

İlk filmde Xate (Demet Akbağ) daha etkin bir karakterken bu filmde Faruk (Sermiyan Midyat) daha ön planda. Yine her zamaki gibi belediye seçimlerinden yola çıkılmış, toplumsal mesajlar verilmiş ama espriler araya o kadar güzel serpiştirilmiş ki salon kahkahalardan çınladı diyebilirim... Geçmiş bugünkü güncel konularla ustaca harmanlanmış...

Diyeceğim odur ki şu kasvetli gri günlerde içinizin açılacağı bu filme kesin gidin diyorum...  DVD si çıkınca evde 3-5 kez daha üzerinden geçerim ben bu filmin :) O kadar zevk aldım...

Filmden çıkartılan dersler gelince...

*Şarap içilmeden önce menşei mutlaka araştırılacak.... Mazallah sonra kötü süprizler yaşamayalım...
*Yeniden bir çocuk doğurursam nüfus kağıdına Cüneyt yazdırıp karizma sağlanacak....
*Her sakallı deden mi ? gerçeği hiç unutulmayacak...
*Aşk ve mutluluk dolu bakış nasıl atılır aynada çalışılacak ve tüm fotolarda öyle bakılacak....
*Yalan söylemek için inanacaksın arkadaş...
*Kitap okurken bol çizgili olanlar tercih edilecek....
*Katırca bilmek o kadar da kötü bişey değilmiş be...
*Hayat bu belli olmaz kaç dişim var en kısa zamanda sayılacak ve mümkünse yaşlılıkta lokum yenmeyecek....
*Komşunun öküzü asla vurulmayacak... Aman haaaa :))

Bol kahkahalı iyi hafta sonlarınız olsun efemmmmm :))