31 Aralık 2009

mutlu yıllar :)


Bizim bücür bugün yılbaşı partilerine noel baba olarak gitti :)))
Hooohooohhoooo diye gezinip duruyordu sınıfına bıraktığımda :)
Hepinizi öptü kocaman bizim evin noel babası...

2010 hepimize sağlık, mutluluk, huzur, şans getirsin....
Nice mutlu yıllara...

28 Aralık 2009

.....

3 sene önce bugün, tam da bu saatlerde ve yine bu bilgisayarın başında aldım kara haberini....
Biletimi almıştım yanına gelmek için....
O kadar emindim ki senin yanına geleceğime....
Ne çok söyleyeceğim şey vardı daha sana....
Seninde söyleyeceklerin vardı biliyorum...
Yorgundun...
Yazarım ben size demiştin bir hafta önce....
Ne yazabildin, nede söyleyebildin....
Erken gittin babam çok erken.....
Çok erken yaktı bu hasret bizi...
Seni çok özledik babam...
Yattığın yerde rahat uyu babam....
Seni hiç unutmayacağız...

22 Aralık 2009

ben hep böylemiydim sonra mı böyle oldum...

Bugünlerde evrene doğru mesajlar yollamıyorum galiba :)))
Bütün tersliklerden sonra düz çıkarmı bahtıma çok merak ediyorum...

Dün ve bugün 2 dk boşluk yarattımmı attım kendimi çarşıya... Derdim bir ağaç bulmak...
Bütün ağaçlar sözleşmiş gibi yok olmuşlar ortadan yada birileri benden önce düşünüp kapmışlar hepsini :))
Bizim ailede hiç ağaç süsleme vs. gibi alışkanlıklar yoktur aslında ama benim bu sene başlatasım geldi...
Geldi gelmesine de nerdeeeee bende o şans elimle koymuş gibi bulmak...
Ara tara yok benim memleketimde öyle şeyler hahaaa :))
Seferberlik ilan ettim resmen bulan bana bildirsin diye ama...
Bekliyoruz bakalım....

Bir haftadır kardeşime paket yollayacağım sevgili suratsız PTT yolu ile...
Daha önce de yolladım defalarca sorunsuz gitmişti tıkır tıkır...
Ama dedim ya beterim bugünlerde tüm negatiflikler bende...
Bugün 2. denemem yine başarısız...
Sebep her zaman çalışan personel izinli vekaleten yerine birileri bakıyor...
Bir barkodu hala çıkartamadılar...
Sistem yalanına sığınıp yarın gel diye gönderiyorlar...
Yarın yine gideceğim bakalım....
Bu paketin başına birşey gelmez bu kadar aksilikle inşallah....

Bugün oğluş okulda yerli malı benim malım diyerek belirli gün ve haftalar etkinliği yapacak diye aldık okuldan sıralı siparişlerimizi hafta başında...
Benimde payıma milföy börek çıktı...
Mutluyum ohhh en güzelinden fırınımdan çıtır çıkar diye...
Çocuklarımız afiyetle yer diye...
Dedim kendime de özenme o kadar gelir başına birşey diye ama...
Yinede özenesim tuttu işte...
Dün gece fırına koydum sosisli, kürdanlı tek lokmalıklarımı...
Tam kabarmakla kabarmamak arasında cebelleşirken sağolsun elektrik idaresi kesiverdi elektrikleri...
20 dk da geldi gerçi geri ama benim tek lokmalıklarım pofidik olmak yerine takır takır olmayı tercih ettiler....
Yok elde de yedek milföy....
Sabah tekrar ufak işlemler yaparak düzelttik birazcık ama döktüğüm terleri gelin birde bana sorun...

Offf yazarken bile içim şişti....
Daha gerisi var ama kendim gibi şişirmiyim sizi de daha fazla...
En iyisi ben eve gidip uyuyum da bitsin bugün bir an evvel...
Hatta hafta bitsin, geçsin, gitsin....
Olmaz mı?

21 Aralık 2009

saç meselesinde son durum...


Bizim bir saç meselemiz vardı biliyorsunuz. Ben ve böceğim uzun olmasından yana düşüncemizi ısrarla uyguluyorduk ama ben pes ettim cumartesi günü....

Saçların yan tarafları erkek traşı olmasına rağmen kızım diye seslenmeler gelince benim insanları öldüüresim geliyordu.... Çevre eşraftan aman niye uzatıyorsun bizce sakıncalı lafları geldikçe ayyyy susun artık diye bağırmamak içinde zor tutuyordum....
En son teyzemiz final yaptı sağolsun futbolcu rıdvan benzetmesi yaparak hahaaaa :))

O günden bu yanada oğluşumla kafa kafaya verip ne yapalım diyorduk... O bazen keselim anne dedi bazen ben saçlarımı çok seviyorum ama dedi...

En son Cumartesi günü noktayı koydu keselim ama az keselim diyerek kuşum benim....

Bizde kestirdik işte...

Herkese iyi haftalar olsun diyerek konuyu kapatalım bari :))

19 Aralık 2009

ya kar yağsın, ya güneş açsın desem...



Bu hafta yorucuydu işte....
Kağıtlar, fiyatlar, yakışıksız rekabetler....
Haliyle gerginlikler, baş ağrıları, kalp çarpıntıları kıyamet gibiydi...
Ayın son gününe kadar da böyle gider bizde....
Bağırasım, çığlık atasım var...
Sabır diyorum şimdilik...
Ama daha ne kadar dayanırım bilmem....

O yüzden diyorum ki şöyle lapa lapa kar yağsa gece ve biz bembeyaz bir görüntüyle uyansak...
Kahvaltı etmeden çığlıklarla dışarı çıksak....
Kartopu oynasak, kardan adam yapsak hatta....
Burnumuzun ucu kıpkırmızı olsa....
Ellerimiz uyuşsa...
Sonra sıcacık çay, çıtır simit, kahvaltı etsek olmaz mı ?

Hadi kar yağmadı... Güneş açsa mesela....
İç karartan bu grilik yok olsa....
Biz versek kendimizi yine dağa bayıra, ota böceğe....
Olmaz mı sanki....

Vallahi her ikisinede açığım....
Ya beyaz, ya sarı....
Sizi bekliyoruz biz...
Yoksa dayanamayacağım yeni gelen haftaya, biliyorum...
Yütttfeeeennnnnn, amaaaa yüttttfeeeennnnn :))

17 Aralık 2009

heheeee :)) Bir bu kalmıştı el atmadığım ;)


Sevgili arkadaşım Nurdan'ın ikizleri oldu geçen hafta. Ancak evlerine gelebildiler....
Hadi dedim Oytun'a gel yardım et bez pasta yapalım...
Minnoşum o popoya bağlanıyor yenmez diye inat etsede bezleri lastiklemek hoşuna gitti :))













Lastikledi, lastikledi... Offf amma çok oldu dedi yarısında bıraktı hahahhhaaa :))











Kurdeleleri bağladıktan sonra süsleme işi için minnoşumun uyumasını bekledim. Sabah kalktığında kıyamam üstüne yerleştirdiğim hayvanları görünce aklı kaldı :))
Binbir çeşit hayvanı olmasına rağmen ama ama amaaaa diye diye durdu.
Onun neden yokmuş aynılarından :)))








Yanına hediyelerimizi de paketledik...
Biz bugün ikizleri koklamaya gidiyoruz :)
Pastamızı inşallah taze annemizde beğenir .....

16 Aralık 2009

ikiz olamadı ama iki tane oldu :)


Bu sıralarda boncuk dizmeye takılmış durumdayız...
Döküyoruz boncukları masaya....
Renk renk içimiz açılıyor oğluşla...
Oğluşum diziyor ben ütülüyorum :))
Ne olur nerde kullanalım derken arkasına eklenen mıknatısla magnet oluverdi cici kızlarımız :)
Ellerine sağlık oğluşum :))

12 Aralık 2009

kabusu tatlıya bağladık :)

Nasıl da neşeli başladım güne...
Öğlene doğru yıldızlarım inmeye başladı...
Unutamazlardı değil mi ? Yani unutmamalıydılar...
Çalmayan telefonlardan sonra ben aramaya başladım ne yapıyorsunuz diyerek ama kimsede tıkk yok....

Hatta ve hatta hırslanmaya başladım itiraf ediyorum...
İşler bitti tık yok ne annemde, ne kardişte nede docada...
Ama ben hala sabırla bekliyorum :))
Sadece bir mesaj oda Gül'den :) Bu arada kocaman öpücükler burdan sana Gül...
Ay dedim bari ben kendimi şımartıyım...
Attım kendimi dışarı...
Biraz vitrinler falan derken manikür-pedikür dedim...
Ohhh dedim....
Ama hala aklım bizimkilerde...
İçim içimi yiyor...
Annemle oğluş bizde bu arada...
Hala ümitliyim eve gidince sarılacaklar boynuma diye :)))
Ama nerdeeeeeeeeee.....
Eve gider gitmez annem ateş almış gibi ben gidiyorum namelerine başladı....
Yemek yiyelim anne.. Çıııkkk ???
Otur dizi izleyelim birlikte, çay keyfi falan... Çıııkkkkk ???
Doca hadi ben bırakayım anne seni dedi...
Çekip gittiler....
Ayyy dedim bu bir kabus uyandırın beni lütfen....
Kapı çaldı ama bende umut falan kalmadı tabiiii.
Aşağıdan bir ses; annneee gözlerini kapat sürprizim var sana :)))
Suratımda güller açtı vallahi  :))


Ohhh be dedim nihayet :))
Annem şartlanmış ayın 11 inin cumartesi gününe denk geldiğine :)
Doca desen somurtmamı istemiş tüm gün :)
Oğluşun zaten günahı yok hatırlatmamışlar ki minnoşuma :)
Kardiş annemin şartlanmalarından sonra birileri bugün ayın kaçı diyince uyanmış rehavet uykusundan :))

Pastamı üfledim oğlumun şarkılarıyla...
Papatyalarımı yüzüme gömdüm...
Ve bir yaşı daha geride bıraktım :))

Yüreğime inecekti nerdeyse.... Malum yaş ilerledi, kaldırmıyor bünye...
Hepinize kocaman öpücükler...
Hepinizi çok seviyorum...

11 Aralık 2009

arap bacı bulamadım yağmuru seyredecek bende miniş kuşumu yerleştirdim...



Bu minik kuşu sevgili anne kaz da görmüştüm. Hemen yapılacaklara not etmiştim tabi ki :)
Yapımı da çok basit üstelik...
Dizi izlerken bitirivermişim hahaaaa :))

Ben çok sevdim çooookkkk....

10 Aralık 2009

çerçeveler asıldı bile...



Yine ik-a çerçeveleri...
Bordo zeminin üzerine doku çalışması yaptım. Yaprakları da kondurunca bitiverdi :))


Bunlarda minik plastik logolu çerçevelerdi. Bunuda pıtpıtladım, üzerinede taşları yapıştırınca daha sevimli bir görüntü ortaya çıktı...

Annemin evindeki yerlerini aldılar bile ben fotoğraflarını çekip yazıncaya kadar :))))

yenilendim, tazelendim :)

Yeni bir temaya sahip artık bloğum :)
Renklendi.... Derlendi, toparlandı...

Kimmi yaptı? Tabiki sevgili stil direktörü Eda :))

Sevgili Eda'cığım sana ne kadar teşekkür etsem az inan bana. Harika bir iş çıkarttın yine... Ellerine, kollarına, gönlüne sağlık arkadaşım...

Bu kadar yoğunluğunun arasında benle 2 gündür uğraşıyorsun canımcım. Teşekkürler, teşekkürler, teşekkürler....

8 Aralık 2009

burnunu sokmasan hani diyorum...


Bir el atmadığın boyamalarım kalmıştı minnoşum.
Onlara da el attın ya ben artık susuyorum...

7 Aralık 2009

dün....

Dün her yaptığım şeyde geçmişi aradım... İzleri tazeledim yeniden...
Başa sardım tekrar tekrar....
Yok olmadı....
Ortalardan başlasam dedim dolmadı...
Sona hiç bulaşmadım zaten....

Pazar kahvaltılarımız geldi aklıma mesela... Yumurta tokuşturmanın keyfi neresinde gizliydi??? Yenenin hep kocaman bir adam olmasımıydı acaba... Her yumurta yediğimde tokuşturacak insan aramam bundanmı...

Siz hiç zeytin çekirdeklerinden isminizi yazıp yarıştınızmı hiç... Kıyamadığınız oldumu o çekirdekleri çöpe atmaya... Her seferinde kardeşiniz yendimi kahkahalarla sizi....

Her pazar temizliği sonrası bugün değişik ne yapsakda yesek diye tırmaladınız mı annenizi siz hiç??? Hatta pazar geleneği haline getirme saplantısı yapıp abarttınız mı? Şimdi neden aynı tat yok şu mercimekli köftede sanki... Ucundan tırtıklayandamıydı bu işin sırrı....

Dün dedimki herkes sırayla banyoya girecek... Öyle sonra falan yok.... Sanki eski banyo sobalarından yakmışımda su soğuyacak gibi bekleyince... Kimse ses çıkarmadı... Yaptı banyosunu kuzu kuzu.... Acaba pazen sabahlığım mı yoktu üzerimde de eğlencesini kaçırdım bu işin bilemedim...

Neden diye sormayın... İçimden geldi işte...

2 Aralık 2009

bayram öncesi rehavetiydi diyim bari :)

İşler yoğundu desem her zaman yoğunum :)
Tembellik desem oda değildi...
En iyisi uyku hali diyelim olsun bitsin...
Bayramı geçirdik ve geldik işte....



Bu bayram yazlıktaydık. Üşürmüyüz üşümezmiyiz derken iyi ki gitmişiz vallahi....
Yazdan kalma bir güneş vardı, sıcacık, insanın içini ısıtan...
Birde denizin duruluğu ve kokusu eklenince misss misss :))
Bol balık tuttuk desemde inanmayın. Kaya balığı düştü bol bol oltamıza :))
Minnoşum sevdi yine de balıklarını doya doya...
Bol bol dinlendik, enerji depoladık....

Biraz geç oldu biliyorum ama hepinizin bayramını kutluyoruz. Kocaman öptük hepinizi...

19 Kasım 2009

anne bak hep sana çalışıyorum bu aralarda farkındamısın :)

Hafta sonu büyük kısmı tamamlanan, hafta içindede rütuşları tamamlanıp verniklenen çerçeveler sonunda fotoğraflanabildi :)


Bu çerçeveler hani bildiğiniz plastik çerçevelerden. Kocaman firma yazıları vardı altında...
Annoşumunda yatak odasında çerçeveye ihtiyacı vardı. Bunlar çıktı ortaya :))


Bunlarda bildiğimiz ikea çerçevelerinden. Birkaç sene önce anneme eski çocukluk resimlerinden bir tablo yapmıştım siyah zemine. Tek başına çok çıplak duruyordu. Bu dört çerçeve de o tablonun yanına komşu geldi :)

Bu arada hemen bir hatta iki inci daha eklemeliyim unutmadan paşamın eşsiz diyaloglarından :)))

Dün akşam anneme işten çıkıp geliyorum demek için telefon açtım. Oğluşum açtı telefonu :)
Benim sesimi duyuverince başladı şirinliğe...
Anneanneni ver oğlum telefona diyince vermek istemedi telefona...
Sebep: ANNEANNEMLE KONUŞMA SAKIN O ÇILDIRDIIIIII YİNE....
hahahhaaaa:)))
Acaba kim çıldırttı ??????

Ve yine Salı akşamı gece uykusuna yatarken oğluşum bana hadi gel evlenelim dedi :)))
Hınk diye kalsamda hemen toparlanıp bunun mümkün olamayacağını anlatsamda minik kuşuma o beni yanında gelin olarak görmek istiyormuş hahhaaa:)))

Şimdilik kendinize iyi bakın efem... Yeni çerçevelerimle yarın (inşallah maşallah) yine geleceğim :)
Bugünlerde çok hamaratım çooookkkk.....

17 Kasım 2009

haftasonu araya bunlar da sıkştı...

Tabak kollesiyonu yapacak annem yakında :))


Tamamen uydurmaca çıktı bu tabak. Ama fena da olmadı hani diyorum :)


Bu tabaklarda çok eskiden büyük bir duvar tabağı yapmıştım. Çiçekli yine.... Tek başına çok hafif durmuştu duvarda. Onların yanına küçük kardeşlerini yaptım.... Peçete çeşidi bulmakda her ne kadar zorlansam da buralarda, bunlarla idare ettik şimdilik...

Bu arada çerçevede boyadım hafta sonu ama vernik kısmı kaldı sadece. İnşallah yarında onları paylaşırım...
Bu sıralarda hep anneme çalıştım galiba :)

16 Kasım 2009

paşamdan bir inci daha :)



Anneannemiz son zamanlardaki gözde çikolatamızdan almış. Aaaa demiş böceğim bak dondurmaya aşık olmuş ayıcık :)

Ve başlamış sohbet;

O- Annanne biliyormusun kızlar erkelere aşık olurlar, erkeklerde kızlara....
AA- aaaaa öylemi peki sen kime aşıksın?
O- Ben anneme aşığım....
AA- Baban kime aşık peki sen annene aşıksan...
O- Oda anneme.....
AA- Bana kim aşık peki????
O- Sen kadınsın kadınlara aşık olunmaz....
AA- !!!!!!!

Nasıl mest oldum anlatamam :))))

*******************

Pazar sabahı anneannemizle birlikte keyifli bir sabah kahvaltısı esnasında teker teker isimler sorgulanmaya başlanır nerden geldiyse aklımıza artık :)

** Oytun annenin adı ne ///////// Şebşem
** Babanın adı ne /////////Ayiii
** Anneannenin adı peki ///// Meyyem TEYZE

:))) hahhaaaaaa
E çocuğum haklı anneannesine genelde Meryem teyze olarak sesleniyorlar :))

Bu hafta sonu bu kadar inci yakalayabildik...
Herkese iyi haftalar efenim....

12 Kasım 2009

rafı taktık üstünede toz pembe ektik :)))



Hafta sonu annem için raf almıştık. Montajını becerikli böceğim olmasa asla yapamazdık hahaaa :)))
Rafımız cuk diye yerine oturdu. Resimlerin çerçevelenip yerine yerleştirilmesi kaldı sadece.
Çok çalışıp çok yorulduk ya anneciğim kıyamam lahana sarmış bize. Ohhh dedik ve parmaklarımızı bile yedik....

Tam eve geliyoruz radyoda D.A. toz pembesi başladı radyoda. Bizimki bir panik bir panik sesini aaaççç diye çığırıyor. Meğerse beter böceğimin en sevdiği şarkıymış hahaaa :))) Mırıldanarak eşlik etti şarkıya.... Ay dedim başka sevecek şarkı bulamadın tabiki içimden..... Böylece öğrenmiş olduk toz pembeyi tek geçtiğimizi haaaahaaaa :)))

senin için aşk boş bir laftı
dilinden düşüpte kırıldı
toz pembe hayaller vardı
pembesi gitti tozu kaldı

laylllaaayyylooommmmm :)))

11 Kasım 2009

hafta sonu bursadaydık....

Hafta sonu işlerim sebebi ile Bursa'da olmak zorundaydım. Aynı gün içinde gidip dönmek işime gelmediği için hadi dedim hem ticaret hem ziyaret :)))

Çok da iyi yapmışız. Bahardan kalma bir havanın vermiş olduğu enerjiyle bol bol gezdik...


Cumartesi ilk durağımız hayvanat bahçesi ve botanik parktı. Nede olsa hayvan ve doğa meraklısı bir oğlum var benim.



Fakat Bursa Hayvanat Bahçesi yetkililerini gerçekten kutluyorum. Oldukça temiz, kokusuz ve bakımlı bir ortam sağlamışlar çocuklara. Ankara Hayvanat Bahçesinde ortamın temizliğini bıraktım hayvanlar o kadar bakımsızlardı ki. Kokudan duramamıştık çoğu yerde. Hayvanlara olabildiğince doğal ortamlar hazırlamaya çalışmışlar gerçekten.


Paşam aslanlara bayıldı. Saatlerce hareketlerini izledi :)


Bu tombişede ben bayıldım :)) Herkese resmen farklı farklı pozlar verdi...


Yeni doğmuş kuzular, keçiler vardı. Ellerimizle besledik. Paşam için inanılmaz keyifliydi...



En dikkatli olduğumuz yerlerden biri daha :) Timsahın tırnaklarını bile saydık hahaaa:)))



Oğluşun gönlünü hoş ettikten sonra sıra kendi gönlümüzü hoş etmeye geldi tabi ki :))) İlk önce Ikea sonra da diğer alışveriş merkezleri :)) Küsmesinler sonra bize gelmediler diye dedik :))))

Bir sürü ıvır zıvır doldurduk yine :) Yerlerine yerleştikçe buraya da koyarım inşallah...

.

10 Kasım 2009

biz Atatürk çocuklarıyız...


Bugün okulumuz okuldaki 10 Kasım programından sonra tüm çocuklarımızı Atatürk anıtına çiçek koymak için götürdü.
Diğer okullar belirli sayıda çocukla bu görevini yerine getirirken bizim okulumuzun tüm çocuklarını ayırt etmeksizin getirmeleri çok hoşuma gitti gerçekten.

Karanfillerini koydular tüm çocuklarımız, bayraklarını salladılar...

Başta öğretmenimiz olmak üzere tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyorum.

PC: Kara böceğim birde servise binerken anne diye tepinmeseydin herşey yolunda olacaktı. Sakın üstteki pozlara aldanıp nede usluymuşum sakın deme. Okula dönme seansında ortalığı birbirine kattın ne yazık ki...
.

5 Kasım 2009

turkuaz-kahve tabaklarım...

Bu hafta bu tabakları yaptım :) Annemin salon duvarını süsleyecekler cici cici...



Gülleri yaldız boya ile boyadım cam tabaklara. Sonrada çatlatma tekniği uyguladım.
Oldum olası kahve-turkuaz uyumuna bayılırım. Tabaklarda da hoş oldu. Ne dersiniz ?

4 Kasım 2009

bu sıralar...



Bıkkın, yorgun, kimse dokunmasa da kıvrılıversem şuracıkta hallerim var... Ben bu hallerdeyken oğluşum, minik böceğim ise ekkkşşııııınnnn derdinde, değişiklik derdinde....

Dur desem, halim yok desem de boş...

Sabahları değişik giyinmem lazım diye dolabın önünde bitiyor. Farklı olma, farklılık yaratma tüm niyeti.... Onu gördüklerinde oooooo demelilermiş. Hey allahım :))

Akşamları hadi annecim değişik birşeyler yapalım karşılaması yapıyor istisnasız... Ne yapalım diyincede hayal gücünün esiri oluyoruz. Şapkadan tavşan değil ejderha çıkartma derdine düşüyoruz :))

Bir koşturmacadır yaşatıyor bana sağolsun..

Bugün veli toplantısı vardı. Aylık bülten dağıttılar çıkışta da... Bültende kısa kısa notlar var yaptıklarına ve yapacaklarına dair. Mesela;

Tüm çocuklara sormuşlar: Atatürk'ü görseydiniz ona ne söylemek isterdiniz? diye.

Bizimkinin yanıtı : Oyuncaklarımı tanıtırdım. Annemin babamın adını söylerdim.

Tamam çocuğum bizide tanıt, oyuncaklarını da ama teşekkür de et değil mi ama. Sen olmasaydın ben bu kadar özgür bir çocuk olamazdım de...

Gülsem mi ağlasam mı bilemedim anlıyacağınız...

27 Ekim 2009

tam tembelim tam :)


Hani ben bir çekiliş yapmıştım da sevgili biyasimadahagirdim kazanmıştı yaaaa.....
Hani birde fotosunu koyarım demiştim yaaaaa.....
Aradan hemen hemen 1,5 hafta geçmesine rağmen sevgili arkadaşımın kargosunu ancak dün yollayabildim.
Ancak bugün de fotosunu koyabildim.
Biyasimadahagirdim inşallah beğenirsin minik yıldızımızı :))

26 Ekim 2009

denize girdik desem çokmu ayıp etmiş olurum :)

Bu hafta sonu hava bizden yanaydı :) Hava bizden yana olur da biz bunun zevkini çıkartmaz mıyız? Çıkartırız üstelik gözünü de çıkartırız :))

Vedalaşmamız gereken bir su tosbağamızda vardı üstelik.
Yaklaşık 5-6 aydır bizimleydi tosbağamız ama benim paşam yok yanımda uyusun der, yok havuzundan dışarı çıkartır bir kenarlarda unutur sonra cümbür cemaat biz evin bilumum köşelerinde tosbağamızı ararız. En çokda ölmesinden korktum bir kenarda köşede... Bizde bizim adamı ikna ederek tosbağamızı anne ve babasıyla buluşturmaya karar verdik... Tuttuk derenin yolunu...
İlk önce su kaplumbağalarının yaşadıkları yerleri tespit ettik. Sonrada vedalaşma sahnemiz başladı... Unutma bizi dedik :) Biz hep geleceğiz senin yanına dedik...

Nasılda yüzüverdi bir görmeliydiniz...


Kuğularımızı izledik. Yemeklerini yedirdik :)


Yüzmelerini hayranlıkla izledik. Özellikle ayak hareketlerini :) İyice hafızasına kaydetti.... Ballandıra ballandıra anlatmak için muhtemelen...


Veeeee öğle sularında attık denize kendimizi :) Bizden başka da deli yoktu ama su şahaneydi :) Oğluşum ayıla bayıla oynadı...

Tüm gerginliklerimizi, streslerimiz akıttık geldik işte :)

Herkese iyi haftalar efenim en güzelinden :)

22 Ekim 2009

diyet 2. ay raporu...

Bu ay yarım yamalak yapılan bir diyet....
Ufak kaçamakların büyük kaçamaklara dönüşmesi yaşansa da...
Hadi dedim cesaret, korkunun ecele faydası yok. Doktorun yolunu tut bakalım...
Hehheeee -2,5 kilo arkadaşlar....
Yine bir gaz aldım ve tekrar en baştan başladım bakalım :)))

.

21 Ekim 2009

bizim küçük adamın komik halleri :))


Bu sıralarda bir komik haller var üzerimizde. Fazla sosyalleşti hahaaa :))))

Mesela mı? Buyrun işte......

******
Dün akşam iş çıkışı küçük adam anneanneden alınır ve belediye otobüsüne binilir. Bizimki büyümüş de küçülmüş edalarla,

- İyi akşamlay beyleeey.... diye seslenir otobüsteki ahaliye...
Ahali gülümsemekle meşgulken bir koltuğa oturur, annesine de sende şöyle otur diyip ön koltuk gösterilir.
Anne ????? bir ifadeyle otururken yerine başlar otobüstekilerle sohbete...
-Biliyomusunuz ben büyük otuluna gidiyoyum. Elyasa var, Özgüy var, Elifnuy var benim okulumda yaaaaaa....
Ahalinin içinde sevimli bir dede yaaa öylemi diye laf atar ve otobüsten ininceye kadar örümcek adam sohbeti yaptırılır adamcağıza :)))))
Ahaliden bıyık altı gülümsemeler eksik olmaz tabi....

********
Pazartesi sabahı gözlerini açamayan küçük adamı uyandırma çabaları sonuç vermeyince baba ben gidiyorum artık der.
Paşam gözlerini açar bende gelicem diye mırıldanır.... Baba hadi o zaman kalk der...
Paşam gözlerini zorla aralar;
- Duy baba gel sen yanıma, daha erken uyu biraz, hava güzel olmamış daha.... Anne sende yat buyaya tamam mı?
Bu sefer anne karışır olaya ve perdeleri açarak bak hava çok güzel oğlum, güneş çıkmış bizi bekliyor der demesine de paşam sinirlenir...
-Siz bana erken daha yat dediğinizde ben peyde açmıyoyum amaaaaaa
:)))))))

*********
Geçen hafta otobüs durağında otobüsü kaçırmanın verdiği bir keyifsizlikle yeni gelecek otobüsü beklerken paşam kutu kutu pense oynamak ister. Anne burda olmaz oğlum eve gidince oynayalım dese de ikna edemez ve başlarlar boylarına bakmadan kutu kutu pense oynamaya....
Anne bakışlara alışkın artık, kaç defa sokaklarda oynadı da karizmayı kaç defa çizdirdi hatırlamıyor bile :)
-Anneee bunun şaykısını değiştirelim mi?
^Peki ne yapalım oğlum?
-Kutu kutu piyenses, elmayı yeseeee diyelim...
^Prensesleri nerden çıkardın oğlum?
-Piyensesler çok güzel oluyor anne ama....
^!!!!!!!

*********
Anneannesine nasıl doğduğunu anlatıyor bizim bilirkişi;
Anneanne biliyomusun beni annem doğuydu. Babam dışayıda beni bekliyoydu. Doktor babamı yaydıma çağıydı. Ben bütün konuştuklayını duydum. Sonya annemin kaynından çıktım beni çok bekledikleyi için. Sonya babamın kocakına atladım ben biliiiiyooomusuuuun seeeeen

Töbe töbe :)))))

Bizimkinde bu çene ve bu hayal gücü oldukça bu maceralar bitmez arkadaşlar :))))

19 Ekim 2009

minik hediyemizin sahibi belli oldu :))

Geciktim :))

Sabah ilk işim hediyenin sahibini belirlemek olacak demiştim ama sağolsun müşterilerimiz ve telefonlar izin vermedi... Ancak şimdi çekebildim....

Herkese çok teşekkür ediyorum....


biyasimadahagirdim hediyemiz sana canım :) Bana adresini mail yoluyla ulaştırırsan yarın kargoya vereceğim. (e-mail: oytunla.hayat@gmail.com)

İyi günlerde kullan :))

Hala ne kazandığını bilmiyorsun gerçi ama yarın unutmazsam yollamadan önce fotoğrafını çekip yayınlayacağım... Kaç günden beri fotoğraf çekmek tembelliğim dolayısı ile bir türlü olmadı....

16 Ekim 2009

devrik cümle özürlüsü de olurmuş, ama genetik olmadığına eminim :))


Okul tam gaz devam ediyor... Benim okul çalışmalarım da tabi ki :))) Şimdilik yetişiyorum bakalım....

Bu arada yeni bir alışkanlık edindik oğluşla. Gece yatmadan önce şarkı öğreniyoruz birlikte. O bana öğretiyor ben ona... Dostlar alışverişte görsün bizi hahaaaa :)))

Dün akşam "daha dün annemizin kollarında yaşarken" diye başladım öğretmeye. Herşey normal başta. Sonuna geldik artık... "Sevinçliyiz hepimiz, yaşasın okulumuz diyeceğiz ve bitireceğiz. Ben söylüyorum arkasından bekliyorum " Hepimiz sevinçliyiz, yaşasın okulumuz" geliyor... 1-5-10 tekrar hep aynı... Hadi dedim zaten şarkı özürlü çocuğum var, ezgiler tutmuyor falan... Şarkısız söyleyerek böyle diyeceğiz diyorum yok yine aynı "hepimiz sevinçliyiz....."  Oğlum "sevinçliyiz hepimiz...." diyeceğiz... 20-30 tekrara ulaştık... Yok allah yok... Hadi dedim uyuyalım....

Peki sabah... Sabah da aynı.... Ama ben inat ettim.... Bu devrik cümle problemi çözülmeli, çözülmesi lazım yani :)))) Bu akşam mesela...

Bu arada hemen tarihe bir not düşelim yine... Bugün oğluşum ilk hafta sonu ödevi ile geldi ve şu an itibarı ile ödev yapıyorlar anneannesi ile :)) Ödevimizi henüz görmedim ama nokta birleştirmece galiba... İlk ödevi anneanneye yıktık, darısı diğerlerine inşallah hahahahaaaaa :)))

13 Ekim 2009

nihayet :))))

Şu an itibariyle ;


Bu annemin


Bu da benim olmak üzere siparişleri verilmiş bulunmaktadır efemmm :)))

Limangodaki kampanya oldukça güzel. Hala üye olmamış ve üye olmak isteyen arkadaş varsa seslenmesi yeter :)))

10 Ekim 2009

kendime hala gülüyorum :)))

Huuu seeen Oytunun annesi hadi acemilik atalım dedin okul aile birliğine girdin. İlkokul ve sonrası için de düşünüyordun başlayalım hadi dedin. E be güzelim sınıf anneliğini niye kabul ettin be şaşkınım.
Vaktin mi çok töbe töbe.... Şimdi kara kara düşünürsün dimi ?????

Yaptım vallahi yaptım.... Tüm bunları ben yaptım...

Bu arada ufak bir zaman notu: Bugün ilk resmi veli toplantımıza katılma şerefine nail olmuş bulunuyorum....

Aaaaa bu arada söylemişmiydim şimdi aklıma geldi. Öğretmenimiz değişti. Çok da iyi oldu :))) Bu da ufak bir not işte...

.

9 Ekim 2009

tam tamına 1 sene olmuş :) mutlu yıllar bize...



Tam tamına bir yıl olmuş ilk postumu yayınlayalı :)

Kardiş hadi demese ben biraz zor kımıldardım itiraf ediyorum :)) İyi ki beni gaza getirmiş de açmışım bloğumu...

İnşallah hep birlikte daha da artarak güzel yıllar kutlarız....

Bu arada ilk seneye özel küçük bir hediyem olacak sizlere.

Sadece buraya yorum bırakmanız yeterli :))

Aslında vereceğim hediyenin resmini de koymak isterdim ama son rütuşlarını dünkü tembelliğim neticesinde yapamadım ve fotoğraflayamadım.

SÜRPRİİİİZZZZ olsun artık :))

Yorum bırakma süresi haftaya Pazar akşamına kadar devam edecek arkadaşlar. Pazartesi sabahta PC min başında ellerimle çekeceğim kurayı :)) Yanımda şahit de bulundururum artık hahhaaaa :))

Ayın 19 unda hediye kazanan sevgili arkadaşım belli olacak yani...

PC: Sevgili kardiş üzgünüm seni muaf ediyorum :)) Hem hediyeyi sen biliyorsun hem de ne gerek var canım hahaaa :))

.

8 Ekim 2009

made in BEN/ bölüm 2

Devam demiştik :)


Bu kitap şeklindeki kutuyu bu boyama işini bana öğreten arkadaşım Bahar paşama doğumgünü hediyesi olarak yapmıştı.



Bunlar made in BEN değil :)) Hazır fotoğraf çekerken sevgili tavşan ailemizi ve şirin penguenimizi de çekip paylaşıyım istedim. Bu iki şirin keçe çalışmasını kardeşim alıp göndermişti. Keçe yapan arkadaşlara fikir olabilir diye düşündüm.


Bu odamızın girişinde asılı çerçevemizi de arkadaşım Bahar hediye etmişti. Güzel bir doğum hediyesi olur...

Bu arada made in BEN yazmama rağmen bana ait olmayan çalışmaları da yayınladım ya helal olsun bana hahahaaaa :)))


.

7 Ekim 2009

made in BEN / bölüm 1

Yenilerde çok fazla boyama işleri ile uğraşamıyorum. Sebep belli: Evdeki bıcırık :)) Boyaları alt üst ediyor, parmak atıyor, her şeye ben yapıcam diye atlıyor vs. vs....

Ancak uyuduğu zamanlarda başka bir işim yoksa ilgilenebiliyorum anlayacağınız.

Oytun bebekken yada henüz kurcalamaya başlamadan yapmış olduğum objeleri gösteriyim istedim sizlere. Belki bir arkadaşımızın işine yarar, fikir verir... Değil mi ama :))


Bunlar canımın yatak başları. Yaklaşık 3 sene önce yaptım. Bildiğiniz beyaz lake yatak başlarını ilk önce turkuaz rengine boyadım. Üstünü manolya rengini kullanarak sünger yardımıyla kapattım. Üzerine ben pırt pırt diyorum bir fırça yardımı ile rengarenk boyalar fışkırttım. En son dekopaj resimleri kesip yapıştırıp vernikleyerek bitirdim.


Kardeşimin bekarlık evinde böyle küçük bir dolap vardı. Normal ahşap bir dolap. Aynı yöntemi dolaba da uygulayarak takım yapmıştım.


Bunlarda dolabın yan yüzleri...

Aslında zemini daha açık renk yapsaymışım biraz daha güzel olabilirmiş. Ama o zaman aklımıza böylesi yatmıştı :))

Devamı gelecek...

6 Ekim 2009

mutluyum, mutlu....

Minnoşum birkaç gündür kreşe giderken el sallayıp öpücük göndermeye devam ediyor. Tuuu tuuuu tuuuu maşallah diyim :) Evde gitmesem mızıldanmalarına devam ama buna da şükür...

Teyzoşumuz bir valiz dolusu eşya göndermiş taaaa uzaklardan... En çok bana ve oğluşuma yaradı :)) Şımarık çocuklar gibi dün akşam birisini giydik, diğerini çıkarttık... Üzerimdekileri bu senin mi şimdi diye ekşimiş suratla sordu yumurcak. Sanki valizden çıkan her eşyanın mutlaka onun olması gerekiyormuş gibi hahaaa:))) Aç gözlü şey ne diyim ben sana :)

Bu arada dün evde markat, markat diye gezinirken aslında matkap istediğini çooookkk geç anlayan anneye kızgın uyudu böcüğüm... Birde son günlerde en sevdiği renk lavicertmiş :)) Aman haaa lacivert değil lavicert.... Kırmızıdan siyaha şimdide lavicerte terfi ettik... Bir gün karar vereceğiz inşallah :)))


Buda benim yenilenen bilgisayarım :))) Çok güzel olmuş dimi... Sevgili nazo 'dan duydum ve hemen üyelik davetiyesi sayesinde stıcker a sahip oldum.... Teşekkürler nazo...

Ben burdayım diye bağırıyor laptop um :)))

PC: Sizde Markafoni ve Limango davetiyesi isterseniz bildirmeniz yeterli ;)