Şayet geçen sene okumayı bitirebilseydim bir zamanlama hatasından dolayı zihnimde yok olabilirmiş kitap...
Film izlerken ağlamaya müsait bünyem, ilk defa bir kitabın sayfalarında *o eşsiz aşkın kollarında tarihin tozlu kokusuyla* parçalandı desem inanın hiç de abartmış olmam....
Karakterleri tek tek anlatmama, irdelememe imkan yok... Hepsi birbirinden bağımsız o kadar ince ince işlenmiş ki... Arada es verip o karakterleri hayal etmeden yapamadım...
Tamamen kurgu olmasını dilediğim, ancak ne yazık ki gerçekliğinden kaçamadığım bu hikayede günümüz bağdaştırmaları elimde olmadan zihnimi zorladı hatta...
Ama o kusursuz, içime işleyen aşk.... Ahhhh aşk....
Düşünmeden yapamıyorum hala....
Hala okumadıysanız mutlaka ve mutlaka diyorum...
Max 'ın Serenade für Nadia 'nın bestelenmesi sırasında esinlendiği Schubert' in ezgileri arasından iyi hafta sonları diliyorum hepinize....
Merak ettim şimdi
YanıtlaSilbal yanağın hikayesi;
YanıtlaSilmutlaka oku canım... Eminim sende çok keyif alacaksın..
Nasıl son ama...Tarih insanoğlunun zülmuyle dolu ve aşk insanların yüzünden bir zulüm...Kavuşamayınca aşk gerçek oluyor belki de...Hayatimda okudug en güzel kitaplardan biriydi..
YanıtlaSilAnne ayça;
YanıtlaSilBelki de :((
İlk defa bi kitapta ağladım ya ben... Özel bir kitap evet...
benim başlayıp, bir türlü bitiremediğim bir kitap. belki de seninki gibi bir zamanlama hatasıdır :(
YanıtlaSilTibetin annesi;
YanıtlaSilDoğru zamanda tekrar başlarsan belki benimgibi seversin sende...
Öptüm seni canımcım
tesadufe bak ablasi benim basucumda da tam bu kitap var:)) basladim ama kargasadan dalamadim tam icine ama senin yazini okuduktan sonra sabirsizlaniyorum.. Leylanin Evi ni okumadiysan tavsiye ederim biraz yurek burkuyor ama bir nefeste okudum bitirdim..
YanıtlaSil