12 Eylül 2017
Sonun Geldi Sevgilim / Tuna Kiremitçi
Son çıkan albümünden dolayı Tuna Kiremitçi bana sempatik gelmeye başlamıştı son zamanlarda biliyorsunuz. Yazmıştım hatta şurada; tıktık
İşte bu sempati dönemlerimde iken gözüme sokar gibi kitap yurdu bu kitabı 2,85 gibi bir rakamla önüme çıkartıp durdu... Atladım tabi :)))
Okumak kısmeti bugünlereymiş....
Devrim kendi halinde ortalarda yaşayan bir adam. Çok sevdiği karısı Rosa hava durumu spikeri olarak ünleniyor. Uyumsuzluklar başlıyor. Ayrılıyorlar ve kabus başlıyor. Rosa onu televizyon televizyon gezerek ihanetle suçluyor. Reklam malzemesi yapıyor yani anlayacağınız...
Ve Devrim birden bire linç edilmek istenen ünsüz ünlüler kervanına katılıyor...
Tanıdık geliyor mu konu? Şok şok şok diye paparazzilerde izlediğimiz durumlardan biri işte...
Anlatım gayet esprili olduğu için kitabın ilk yarısı Devrim'in kabuslu günlerini okumak çok eğlenceliydi.
Sonra ne oldu peki; Devrim yeniden aşka düşmeye başladı.... Bu sefer karısının aksine aktivist Gülbahar'a... Bu kısmı da hadi olabilirdi aslında da... Sonradan tekrarlar, bir macera koyma heyecanıyla mafyavari insanlar çıkınca işler azıcık değişti ve nereye gittiği bilinmeyen bir hikayeye dönüştü.... Bir de işin içine çocukluk hesaplaşmaları girince hoppala buradan yak dedim :)))
Kitap ilk giriş yaptığı havada ince ince esprileriyle devam edebilseydi keşke dedim bol bol...
Neyse efenim şarkısını hala çok sevdiğim için sempatikliğinden birşey kaybetmedi gözümde sevgili Tunacım :))) Bir de kliplerde bol bol gösterdiği gamzelerinin hatırı da var tabiki ;)
Kitap için okumamakla bir şey kaybetmezsiniz diyorum kendimce ve kararı tabiki size pas ediyorum. Gönlünüz nereden eserse oradan davranın ♥
Altı çizililerimsiz tabi ki sonlamaz bu yazı :)
* Rosa'yla birbirimizn hobilerine karışmamak konusunda sessiz bir anlaşma yapmıştık. Sonuçta ben onun ayakkabı koleksiyonuna karışmadım o da benim klarnet çalışmalarımı kibarca görmezlikten geldi. Şimdi düşünüyorum da, evlilik denen şeyin niye delice bir girişim olduğunu en iyi bu açıklıyor: Sürekli kibar davranmak zorunda olduğunuz biriyle yaşamak korkunç bir şey. Çok geçmeden kendinizi sevgiliden çok konsolosluğun birinci kâtibi gibi hissetmeye başlıyorsunuz ki bunu becerebilecek zekâya sahip olsaydım zaten gidip Mülkiye'de okurdum, güzel sanatlarda değil.
* Bir çocukta aradığım her şey Berfin'de var: Gerektiği kadar yaramaz, yeterince sahtekâr, fazlasıyla utangaç, azıcık da umursamaz. Ayarlarını değiştirmek elimde olsaydı ilk ikisini sabit tutup üçüncüyü azaltır, dördüncüyü biraz yükseltirdim. Yaramazlığa ve sahtekârlığa kafası dozunda çalışan bir çocuğun aynı zamanda umursamaz olması onun adına şahane bir şey. Utangaçlığından da kurtulursa şu hayatta sırtı yere gelmez. Bence anne babalar çocuklarını hangi okula göndereceklerinden önce böyle şeyleri düşünmeli.
* Bizim yaşımızda "çıkmak" sözcüğü, on sekizindeyken taşıdığı anlamı taşımaz (on sekiz yaşındakilerin hâlâ bu sözcüğü kullandığından da emin değilim zaten). Otuz beş yaşındaysanız başınızdan bir şeyler geçmiş demektir. Evlilik, boşanma, ihanet, hamilelik ve askerlik, annenin ya da babanın (bazen ikisinin birden) ölümü, yükseliş ya da iflas... Bütün bunlardan sonra yaptığınız şeye "çıkmak" derseniz, on sekiz yaşın masumiyetine selam etmiş olursunuz. Bu kinaye ciddi olmadığınızı ya da Peter Pan sendromu yaşayan koca bebek olduğunuzu göstermez. Hayat yolunda üzerinize sıçramış çamurlara rağmen bir yanınızın temiz kaldığını gösterir. Hatta bu temiz yanı karşınızdakine açmaya hazır olduğunuzu da gösterir. Kinaye hoş bir şeydir yani.
* Bir çocuğun babasını ağlarken görmesi önemlidir. Devlerin ve kahramanların gözyaşı çok şey öğretir insana...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Keyifli okumalar,
YanıtlaSilTeşekkürler ♥
SilBen de bu adamın bir kitabını okumuştum.Sonra İclal Aydın'dan ayrılınca antipatik gelmeye başladı bana :) Sanki ben ayrıldım :)Kadınlara dair pozitif bir ayrımcılık içindeyim :)
YanıtlaSilEvlenmeleri de bana antipatik gelmişti :)))
SilKadınlara karşı her zaman algımız +1 ile başlıyor bence ;)
Yıllar evvel Tuna Kiremitçi'nin 1-2 kitabını okumuştum ama sevememiştim. Yazının başını okurken acaba dedim ama son yorumunla hemen vazgeçtim :)
YanıtlaSilVazgeçelim hep birlikte bence de :)
SilKitabı not ettim. Sevgili Sezer'in bloğu üzerinden yeni fark ettiğim
YanıtlaSilsayfanızı ben de izlemeye aldım. Yeni paylaşımlarda bloglaşmak dileği ile :) Sevgilerle..
Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz :)
SilSizi tanımak mutlu etti beni de...
Tuna Kiremitçi yazmaya değil de şarkı söylemeye devam etmeli sanki:) Yani sevenler alınmasın da seneler önce bir kitabını okumuştum bir daha okumamaya karar verdim. Sen de aynı fikirdesin sanırım.
YanıtlaSilSon şarkıları beni benden alıyor Sezer :) Bence de şarkı söylemeye devam etsin, hatta bol bol düet yapsın ♥
SilTuna Kiremitçi'nin iki kitabını okudum. İkisinde de eksik bir şeyler bulunca yazar bana göre değilmiş dedim. eğer çok çok övülen bir kitabı olmazsa bir daha okumayı düşünmüyorum.
YanıtlaSilEvde eski bir kitabı daha var, onu da gözden geçirir bir daha listeye almam muhtemelen ben de :)
SilEvlilikle ilgili yorumları çok ilginç geldi. Aslında çocukla ilgili yorumları da değişikmiş:)))
YanıtlaSilAdam azıcık değişik bence :))
SilBen de bir kitabını okumuştum çıtır çerez gibiydi. Yurdagül gibi, İclal Aydın'dan ayrıldıktan sonra soğudum ondan.
YanıtlaSilŞarkı söyleyen gamzeli hali benim hala sevdiklerimden Handan :))) Yazar kimliğiyle beni çek-e-medi..
SilEvlilik konusuna gelince bence evlenmeleri anormaldi gibi geliyor bana :)
Ay Handan abla , aynı şeyleri hissetmişiz bunu yorumuma yazmamıştım ama İclal Aydın 'dan ayrıldıktan sonra bende biraz soğumuştum ama albümünü çok sevdim
SilAlbümünü bende çok sevdim , kitabını daha önce hiç okumamıştım. keyifli okumalar canım
YanıtlaSilSağolasın güzellik ♥
SilKeyifli okumalar canım.İsmini not ettim.
YanıtlaSilBlogunu takibe aldım.Banada beklerim.
Sevgiler
Hoş geldin sefalar getirdin :)
SilUğrayacağım ;)
Hiç Tuna Kiremitçi okumadım, tanıttığın için teşekkürler. :)
YanıtlaSilÖpüyorum Müjdecim ♥
Sil