15 Mayıs 2015
Hafta sonu izlemek isteyenlere....
HER ŞEYİN TEORİSİ (2014)
Bu sene oscar ödüllerinde en iyi film, en iyi erkek oyuncu, en iyi kadın oyuncu, en iyi uyarlama senaryo, en iyi özgün müzik dallarında 5 adaylığı bulunurken sadece EN İYİ ERKEK OYUNCU dalında oscarı göğüsledi...
Ve bence gerçekten Eddie Redmayne, Stephen Hawking karakteriyle muhteşem bir iş çıkartmış. Filmi izlemeden önce Stephen Hawking hayatına şöyle bir göz gezdirdiğimde aşina olduğum fotoğraflarına birebir benzemesiyle birlikte o ruhu o kadar iyi yansıtmış ki, rol yapmadığını kendisinin gerçekten hasta bir adam olduğunu söyleyebilirim neredeyse...
Ünlü bir fizik dehası olan S. Hawking 'in hayatının bir bölümünü anlatan film gerçekten başarılı... İnanılmaz bir azim ve zeka öyküsü... Biyografi dalındaki filmleri oldum olası sevmişimdir. Fakat bu film sıradışı bir hikayesi olan adamı anlatınca çok daha çarpıcı olmuş...
S. Hawking'in eşi Jane (Felicity Jones) 'i anlatmak hakikaten çok zor... Şu an bile...
2 yıl sonra öleceği söylenen bir adamla evlenmek, evlenmenin de ötesinde savaşmak... Ağzım açık bakakaldım ekrana.... Eyyyy aşk sen nelere kadirsin demeden geçemiyor insan....
S. Hawking'in inanılmaz hayatıyla birlikte, Jane ve Stephen'ın inanılmaz aşkını ve savaşını da izliyoruz filmde....
Biz paşam Oytun'la izledik bu filmi, ve çok dikkatle izledi Oytun... Sıkılmadı...
Yaşam evrelerinde ikimizin de farklı tepkileri vardı....
Şu anda oğlumun 10 yaşında olduğunu düşünürsek ve fantastik, bilim kurgu vs filmlerden başka türlere kolay kolay ısınamadığını da düşünürsek bu film bizim için güzel bir adım oldu.... Sizde bir deneyin derim.....
Sonuç olarak ben bu filmi ÇOKKKK SEVDİMMMMM ve mutlaka siz de izleyin diyorum... Pişman olmayacaksınız.... Garantilidir....
THE HELP / DUYGULARIN RENGİ (2011)
Eskilerden oscarlı bir film...
3 dalda adaylığı söz konusuyken EN İYİ YARDIMCI KADIN dalında Minny karakteriyle Octavia Spencer kazanmış. Resimdeki en arkadaki şirin kadın :)))
60 ların Amerika'sında Misissipi'de geçen filmde genelde evlerde yardımcı olarak çalışan zencilerin çektiği sıkıntıları anlatan bir film... Irkçılığın filmi kısacası... Dram yönü olsa da çok ince, güzel esprilerle sıcaklaştırılmış.....
Zenci dadılarla büyüyen Skeeter (Emma Stone) kendisini büyüten dadıyı o kadar çok sevmiştir ki bu sebeple hem siyahi ırka sempati beslemekte, hem de aykırı düşüncelerinden dolayı yapılan haksızlıklara dayanamamaktadır. Üniversiteden yeni mezun olan bu kızımız yardımcı kadınların hikayeleri ile ilgili bir kitap yazmaya karar verir ve bu konuda arkadaşının yardımcısı olan Aibileen (Viola Davis) 'ı yardımcı olması için ikna eder ve diğerlerini de tabiki....
Burada devreye en çok da Minny girecektir işte :) Filmde en sevdiğim karakter... En renklisi... Agresif bir tip ama çok sevimlii... Hele bir çikolatalı keki var ki evlerden ırak ahahahaaa... Bu detayı izleyince anlayabilirsiniz :)))
Aibileen'de oldukça güçlü bir karakter olarak karşımızda... Onun dik duruşunu çok sevdim... Çocuklara verdiği mesajı....
Güzel vakit geçirmek için gerçekten güzel bir film....
Sonuç olarak ben bu filmi ÇOKKKK SEVDİMMMMM ve izleyin diyorum...
PRECIOUS / ACI BİR HAYAT ÖYKÜSÜ (2009)
Öyle çok adı sanı duyulmuş bir film değil... Tesadüfi bulduğum bir film... İki dalda oscarı var üstelik.... İğrenç anne rolüyle Mo'Nique EN İYİ YARDIMCI KADIN dalında ve EN İYİ UYARLAMA SENARYO dalında iki ödülü var....
Bir heves başladığım filmin keşke önce konusuna baksaymışım ama bakmamak gibi bir gafletde bulunmuşum....
Konumuz toplumsal bir yara "ensest"....
Harlem'de yaşayan Claireece Precious Jones (Gabourey Sidibe) adlı obez kızımızn aşırı dramatik ve içler acısı hikayesini izliyoruz. Ama ne hikayeeee..... (Bundan sonrası spoiler içerir, dikkat!!!)
Babasından 13 yaşındayken down sendromlu bir çocuk doğuran Precious, yine 16 yaşında hamile kalıyor.... Liseden atılıyor ve kendisi gibi sorunlu gençlerin olduğu bir okulda kendini buluyor....
Bu anlatım çok üstten bir anlatım inanın.... Anlatacak kelime bulamadım filmle ilgili....
Üzücü.... Dramatik... İç karartıcı....
Bazı sahnelerde gözümü kapattığım bile oldu....
Filmden çıkartılacak ders çok... Bir genç kızın hayalleri ile nasıl ayakta durabildiğini görüyoruz....
Ve nasıl bir anne olmayı başardığını.....
Oyunculuklar bana göre çok şahane değildi... Sahnelerde öyle... Yada filmden o kadar olumsuz etkilendim ki öyle de gelmiş olabilir bilmiyorum....
Sonuç olarak evet ben bu filmden çok ETKİLENDİM ama SEVMEDİM..... İzleyip, izlememe kararı tamamen size ait....
Film canavarı Şebo şimdi kaçar ve son işlerini tamamlayıp hafta sonu planlamalarına başlar....
MUTLU HAFTA SONLARI EFEEEEEMMMMM :)))
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Acı duyguların üstüne çıkmayı başaranlar hayatta yenilmez oluyor.
YanıtlaSilBizim toplumumuzda da var, maalesef.
Seni çok mesaj veren buldum. :)
Bahçe Perim;
YanıtlaSilYok be annem mesaj kim ben kim :)))
Bu filmler raporlu bir kadının boş işleri sadece :))
cuma akşamı bizim film gecemiz ve sayende ne izleyeceğizdiye düşünmeden herşeyin teorisini açıyoruz:)
YanıtlaSilBirinciyi çok merak ediyorum. İkinciyi çok sevmiştim. Üçüncünün konusunu bildiğimden hiç yanaşmadım, içim acır diyerek:-) İyi yapmışım bak:-)
YanıtlaSilKadriye;
YanıtlaSilBak yorumlarını çok merak ettim şimdi....
Handan;
YanıtlaSilÇocuklarla birlikte izle... Bizden farklı tepkiler veriyorlar... Bizimki 40 yıl düşünsem aklıma gelmeyecek şeylerle kafamı karıştırdı :)))
Seveceksim bunuda eminim...
3. evet tehlikeli bu konuda :(
Bir oğulla geçen güzel zamanlar, keşke bizim de daha çok vaktimiz olsa çocuklarla geçirebilecek :(
YanıtlaSilBolat;
YanıtlaSilZaman şaha kalkmış kaçıyor... Keşkelerimiz de hep dilimizde ne yazık ki :(
Çocuklarımızla birlikte olabileceğimiz sağlıklı zamanlarımız olsun inşallah :)
duyguların rengi şahane bir film, severim :))
YanıtlaSilDuyguların Rengi kitabını okumuştum tesadüfen. Kendime film önerisi olsun diye geriye doğru sayfalarında dolanırken gördüm ki filmi de varmış...
YanıtlaSilBen çok severek izlemiştim, sen kitaptan sonra nasıl bulursun bilemiyorum ama...
SilKitaplar duygu yoğunluğu açısından daha güzel oluyor biliyorsun :)
İyi seyirler ♥