Dün akşam bir mevlitteydim. Dualar okundu, kalabalık dağıldı derken çay servisi başladı. Benden genç bir hatun kişisi çay dağıtan kızçeme "şu anda mutfakta değilsem ve oturduğum yerde bana çay ikram ediliyorsa ben yaşlanmışım demek ki" dedi ve beynimden çlink çlink bir anahtar sesi geldi...
Evet bana da çay ikram ediliyordu ve ben mutfak ekibinde değildim. Şebocum otur sen demişlerdi...
Vay beeeee :/
Söyleyeceklerim bu kadar....
Öyle yaşlanmaya can kurban ayol. Kayınpeder öldüğünde gençmişim demek ki (46 yaş) tam üç gün boyunca sabah 6, gece 12 taziyeden ziyade sosyalleşmek için gelip yatmak için giden kasaba halkına hizmet vermiştim. Çay, kahve, yemek, çorba, çay, kahve, yemek çorba. Pişir, dağıt, yıka. Kaynananın bulaşık makinesi de yoktu o zaman, ellerim köseleye dönmüştü. Kadınlar yer bulamadıkları için halıların üstüne yayılıp oturuyorlardı ve ben elimde çay tepsisi harmandalı oynar gibi atlaya atlaya aralarından çay dağıtmıştım. Oyh aklıma geldikçe yoruluyorum. 13 yıl sonra kaynana öldü ve ben oturduğum yerden hizmet aldım. Tatlı hayat, oh ne rahat :)))
YanıtlaSilSen hala gençsin Nurşen ablacım :)))
SilEskiden taziyeler ne kadar uzun sürerdi hakikaten. Şimdilerde camiye gelip taziye dileyip kaçıyorlar. Sosyal alışkanlıkları ne kadar değişti toplumun...
evet blog üyelik sınırlama geldi yeni, 200, eskilerden sil biraz :) blog forum arkadaşımız var bu konularla ilgili ona söledim, sana bilgi verecek :)
YanıtlaSilçok kötü olmuş bu :/ teşekkür ederim deep
Silha haa hayat işte :) sen de ben gencim ayol ben dağıtcam çayııı :)
YanıtlaSilhahahaaaa :))
SilRuh gençse beden de kolay kolay yaşlanmaz bence :)))
YanıtlaSilruh hep 18de aslında da beden arada ağrılarla hatırlatıyor ;)
SilÇay mı ben severim :)
YanıtlaSilYaşlanmadık yahu :D
Çay var içersen yaş var yaşlanırsan diyollaaa :) Kabul etmeyelim bence de :)
Sil:) :)
Sil