27 Şubat 2017

Oscar adaylarına başlıyoruz, hazır mısınız #6 / tören bitti malum ama filmleri yazmayı bitiremedim...


Bu hafta sonu eksik kalan 4 filmimi de izledim. Ancak yazmaya fırsatım olmadı, sadece aday tahminlerimi yazabildim...
Seri bozulmasın diye yazının başlığını da değiştirmedim. İdare edin artık :))

Yalnız hala sabahın heyecanındayım, ne törendi yahu :))))
İşler yoğundu, iyi bir paparazilik de yapamadım :))) Uykusuz olduğum için malum maymun gibiyim... Araştırmacı kişiliğim kendini tatil ilan etmiş. Yeni bir gıybet duyduysanız bana da haber edin olur mu ?

Hadi ben filmlere geçeyim artık;



FENCES / 2016

En iyi film, en iyi erkek oyuncu, en iyi yardımcı kadın oyuncu, ve uyarlama senaryo dallarında toplamda 5 dalda adaylığı vardı bu filmimizin de... Viola Davis en iyi yardımcı kadın oyuncu heykelciğini kazandı sonuç olarak...

Pulitzer ödülü almış bir tiyatro oyunundan uyarlama olarak karşımıza çıkıyor. Oyunu da aynı oyuncular oynamışlar ve dolayısıyla karakterlere çok hakimler. Film boyunca bunu hissedebiliyorsunuz...

Filmimiz 50'li yıllarda geçiyor. Troy (Denzel Washington) 'un en büyük travması genç yaşlarında başarılı bir beyzbol oyuncusu iken sırf beyaz olmadığı için takıma alınmaması ile başlıyor... Hayatının aşkı Rose (Viola Davis) ile mutlu bir evliliği de var aslında... Biraz maddi sıkıntılar, biraz kaygılar, çocuklarla çatışmalar... Ama en çok da geçmişinden kalan izlerle savaş.... Bu sebeple hem kendini hem de çevresini yoruyor, çokça hemde...

Tiyatro severlerin hiç zorlanmadan izleyecekleri bir film... Ne kadar film olarak uyarlansa da senaryo tiyatro kıskacından çıkamamış. İlk sahneden itibaren az görüntü, çok diyalog hatta monolog... Troy kimseye söz hakkı tanımıyor çünkü... Bir ara Rose uzun cümleler kurabilecek mi acaba diye endişe ettim hatta... Ama filmin ikinci yarısından sonra Rose aktı gitti... Allahım bu kadın rol yapmamış dedim, yaşamış.... Hoş Denzel Washington'da aynı şekildeydi... Adam sanki gerçekten de huysuz, kavgacı bir ihtiyar... Hoş arada gençleşip kuyruğunu dikti ama şimdi o konuyu anlatmıyım, feci spoiler vermiş olurum :)))

Bol mesajlı cümleler var filmde... Filmin belli bir zamanından sonra tiyatrosal metne alıştığınız için batmıyor...

Filme şahane diyemeyeceğim belki ama oyunculuklar fevkaladenin fevkinde... Mest oldum izlerken...  Viola Davis sonuna kadar o heykelciği hak etti bence, Denzel' de almalıydı... Ama olmadı yapacak bir şey yok...

Sonuç olarak ben bu filmi SEEEEVVVDDDİİİMMMM, tiyatral bir film izlemekten sıkılmam, izlerim diyorsanız sizde seveceksiniz ;)



MANCHESTER BY THE SEA (YAŞAMIN KIYISINDA) / 2016

En iyi film, en iyi yönetmen, en iyi erkek oyuncu, en iyi yardımcı erkek oyuncu, en iyi yardımcı kadın oyuncu ve özgün senaryo dallarında toplamda 6 adet adaylığı mevcuttu, törenden 2 heykelcikle döndü; en iyi erkek oyuncu ve özgün senaryo dallarında...

Filmle ilgili hissiyatımı anlatmadan önce konusuyla ilgili kısa bir özet geçeyim;
Lee (Casey Affleck) yalnız yaşayan bir adamdır. Apartman görevlisi olarak çalışmakta ve kendisinden ne isterse yapan, hafif küçük Emrah modlu bir adamdır. Bir gün abisinin hastahaneye kaldırıldığını öğrenince apar topar doğup büyüdüğü şehire dönmek zorunda kalır. Abisi ölmüştür ve yeğeni Patrick (Lucas Hedges) 'e ebeveynlik etmek zorundadır artık. Ama eskiden yaşadığı bu şehirle yüzleşmesi gereken olaylar ve kişiler vardır.

Yavaş filmler beni çok fazla sıkmaz aslında, bir şekilde olaylar döngüsüne kaptırırım kendimi. Ama bu filmde kaptıramadım, olmadı, olamadı... Bir ara geçmişe dönüş sekanslarıyla evet film canlanıyor desem de minik bir esinti gibi çıkış inişe terketti yerini hemen...

Casey Affleck'i normalde severim ama bu rolde o kadar kasıntı ve ruhsuz ki sevemedim bir türlü. Eski karısı daha da bir ruhsuz; Randi karakteriyle Michelle Williams... Bak onun adaylığı bile saçmaydı bence... Adaylığı hiç olmamalıydı...

Yeğen Patrick rolüyle Lucas Hedges'e aynı şeyi söyleyemeyeceğim ama... O ergen bocalamasını, saçmalamasını o kadar iyi verdi ki karşısında çok iyi rakipleri olmasaydı başarılı bile olabilirdi... Yaşı daha genç, bir gün başarır diyorum artık...

Film için aşırı övgüler vardı... Bazen elektrikler tutmayınca olmuyor işte... En azından azmedip sonuna kadar izleyebildim :)))

Sonuç olarak üzgünüm ama ben bu filmi SEVMEDİİİMMMM, sevenlere sonsuz saygılarımı gönderiyorum :)

Diğer 2 film de yarına kalsın artık, bu postun uzunluğu bu kadar yeter...





18 yorum:

  1. Ay oh, yalnız değilmişim :) Ben de bir çok ağır gelişen festival filmini çok sevmişimdir ama bu ağır değil baygınlık verecek hızdaydı :D Ve fakat oscarı alamadı, çok üzgünüm :D Gerçi bekleyelim biraz, belki almıştır da daha anlamamışlardır :D:D:D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahahahaaa :) Oscar alacak mı diye uzun süre bekledim zaten, senin dediğini düşünerek :))) Şükür ki haklı çıkmadın Handan :))
      Ne törendi ama :))

      Sil
  2. Fences'i bugün izlemeye başladım ama işlerden kaldı,yarın yazarım.Öyekine hiç bulaşmayacağım hhihihii,Handan'dan aldık tiyoları zaten,sen de yazmışsın,bana izlememek düşer 😂Bu arada,Wit diye bir film izledim,aynen tiyatrodan uyarlama,Fences'i beğendiysen ona da bayılırsın,mutlaka izle 😘

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakalım Fences hakkında sen ne düşüneceksin. Denzel hakkındaki düşüncelerini merak ediyorum özellikle :)))
      Aldım notumu bacım hatta hemen baktım nasıl bir film diye... Ben bu filmi izlerken böğürürüm muhtemelen :))) İzleyeceğim en kısa zamanda ♥

      Sil
    2. Wooowww,hakikaten tiyatro seyreder gibi oldum.Denzel her rolünde muhteşem zaten,diyecek söz yok.Bir ara ekrandan girip,şu adamın suratına yumruğu patlatayım dedim.Konu harikaydı,keşke eşim de izleseydi dedim ama hayatta izlemez,ilk on beş dakikada kapatır bu filmi.Hep erkeklerin hayalleri,onların kısılmışlıkları,onların daralmışlıkları....Kadıncağızın dediği gibi bizim de hayatımız var,o ne olacak?Ben hep derim zaten;bekarlık kadınlara sultanlık,evlilik de erkeklerin sultanlığı.Yalnız Corry de müthiş oynamış,es geçmeyeyim.Denzel başka bir dünyadan geliyor,her rolünde başka bir adam oluyor.Bazı oyuncukar hep aynı kalıba sığar ya,Denzel su gibi oynuyor,neyin içine koyarsan o oluyor.Hastasıyız dedeeeee.Kadın oyuncu da iyi ama Denzel bir başka ❤

      Sil
    3. Ahahahaaaa sen de mi ? Ümüğünü sıkacaktım neredeyse ben, ben, beeeeennnn söylemlerinden... Adam bu sene net hak ediyordu bu ödülü bu oyunculuğuyla. Kıyamam yediler :/

      Erkek egomanyasını çok iyi anlatan bir film... Farklılık istiyormuş beyefendi pehhhhh!!! Ya ben diyince kadın nasıl da afalladı şaşkın... Ay ben bu filmlerin içine girip gerçekmiş gibi yaşıyorum ya bak anlatırken de gıybet yapar gibi anlattım ahahahaaaa :))))

      Corry De iyiydi evet ama Viola ve Denzel o kadar baskındı ki çocuğum hiç öne geçemedi :)

      Ben Gabriel karakterini de çok sevdim, filme ayrı bir renk getirmiş... Hele final sahnesinde uçurdu beni deli adam.... Kilitlendim resmen...

      İyi bir oyundu mirim ♥

      Sil
    4. Bak çok haklısın,Denzel'e kaptırınca Gabriel'i unuttum,müthişti cidden.Kız Denzel'in hiç Oscar'ı yok mu ki?Ay bir sürü muthiş oyuncuya vermemişler zati,pis ilüminatiler 😜

      Sil
    5. Oscarsız gariban aktörler, aktrisler diye bir dernek kuraydılar iyiydi :)))
      Öpüldün...

      Sil
  3. Fences 2016'yı izlemedim ama konusu ilgimi çekti not aldım. Yaşamın kıyısında, izledim. Biraz durgun bir filmdi. Önerin için teşekkürler. Ben de gıybetlerden bir haberim :)) Yorumlardan takip ederim artık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşamın Kıyısında filmini izlerken çok zorlandım... Hemen kaçıp gideyim modundaydım işin açıkçası....
      Öpüyorum seni..

      Sil
  4. Hiçbirini izlemedim kızz ben ne cahil kaldım bu sinema şeysinde. geçenlerde sinemaya gittim amaaaa:D olanlar oldu ya gittim yaaa :) bi de recep ivedik 5 e gittim :D yaaa :)
    hollywooda terfi edem azcık ahaha :)
    senin sevmedim dediklerini izlemem ben de kolaylık olsun. emeğine sağlık şebocum senin fikirlerine kulak vereceğim izlersem eğer.
    nereden izliyorsun canım netten mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Recep İvedik hasta olduğum bir seri Derya :))) Daha dün Oytun diyor ki anne İvedik 5 rekor kırıyormuş biliyor musun, he oğlum he, büyü de gel dedim ahahahaaa :)) Ardından sen İvedik dedin. Recep'in bana bir oyunu mu bu diye düşünmeye başladım bak şimdi ahahaaaa :)) Ben o adama nedense gülemiyorum ve hiç sevmiyorum :(

      Benim burada bir cd cim var ona yükletiyorum harici diskime. Televizyondan izliyorum sonra da... Zevkli oluyor ;)

      Sil
  5. Film konusunda çok kötüyüm ama bu sene bunu aşmak istiyorum. Senin blog da bunun için cennet adeta. Her fırsatta buralara geleyim ben iyisi :)
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Film izlemenin bulaşıcı bir tarafının olduğuna inanıyorum ben hep... Onu izliyim, bunu izliyim derken bir sürü oluyor :))
      Sen gel hep buralara :)))

      Sil
  6. çok imrendim sana Oscar adaylarını bırak normal tv seyredemez durumdayım bu aralar....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İzleyeceğin zamanlarda gelir arkadaşım, üzülme sen ♥

      Sil
  7. Dediğin gibi Oscar'lar dağıtıldı ama ben de senin yazılarını okumayı bitiremedim. :-)

    MANCHESTER BY THE SEA'ye kardeşim bayılmış. Mutlaka izlemelisin, etkisinden iki gün çıkamadım dedi. Zevkler ne kadar değişken olabiliyor. Başroldeki iki oyuncuyu da sevmem ama Oscar aldığı için meraktan izleyeceğim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hakikaten zevkler ve renkle tartışılmaz diye boşu boşuna dememişler :) Festival filmlerini, ağır giden filmleri severim sıkıntım yoktur izlemek konusunda ama yok bu film gitmedi bende :)
      Kardeşine sevgilerimi gönderiyorum :)))

      Sil

Güzel yorumlarınız için teşekkürler :)