11 Mart 2020

Balık İzlerinin Sesi / Buket Uzuner


Buket Uzuner deyince aklıma hep "Kumral Ada Mavi Tuna" gelir... İlk gençlik çağlarımın en etkileyici kitabıydı benim için.  O sebeple kendisinin yeri bende hep bir başkadır.

Bu kitap da kardeşiminmiş, annemde bir köşede bekliyormuş. Buket Uzuner ismini görür görmez atladım tabi ki kitaba :)

Kitabı elime aldığımda kuşe kâğıda kaliteli baskısıyla beni benden aldı. Eski kitapların baskısı ayrı bir güzel değil miydi zaten ♥


Anne tarafından Afife Jale baba tarafından Piri Reis soyundan gelen Afife Piri kitabın baş kahramanı... Seçilmiş bir öğrenci olarak adlandırılan oldukça zeki bir kadın... Birleşmiş Milletler tarafından 88 ülkeden 88 seçkin kişinin geldiği o soğuk Kuzey ülkesinde özel bir programla normal insanlardan ayrıştırılıyorlar... Kimler yok ki bu programda; Romain Gary, Jeanne D'Are, Carmen de Cervantes, Brooks Nin, Cyrans De Bergeaaj vb gibi... Geçmişte yaşamış ve tarihe geçmiş ünlü isimlerin ruhlarını taşıyan kişiler...

Ve anlıyoruz ki burası seçilmiş insanların oluşturduğu özel bir kurum değil, bildiğimiz akıl hastanesi...

Kitap burada geçen olayları, kişiler arasındaki ilişkileri, paranoyaları anlatırken sonuna doğru da bir ütopyaya dönüşüyor...

Kişilerin, olayların karmaşıklığı.... Düş ve gerçek ayrışmalarının zorluğu... Kurgusunun zaman zaman zorlaması.... Bunlar benim kitapta sevmediğim özellikleri... Amma velâkin Romain Gary ve Afife Piri aşkının merakı ve sürükleyiciliği de kitabın sevdiğim yanı...

Uzuner sanki tarih boyunca sevdiğim insanları bir kitaba toplayayım, onlara yeni hikayeler biçeyim ve okuyucunun da azıcık kafasını karıştırayım demiş hissine kapıldım kitabı bitirdiğimde... Azıcık distopya, çoğunlukla ütopya, üstüne polisiye serpiştirilmiş tabanına da tutkulu bir aşk oturtulmuş bir yemek gibi düşünebiliriz belki...

Bu tarzları sevenler için uygun bir seçenek olabilir belki ama maalesef bana göre değildi der hemen altıçizililerime geçerim ♥




* Çekici bir insan yaşlandığında da etkileyicidir, çünkü albeninin reçetesinde mistik oranlarda akıl, zarafet, sağduyu ve şeytan tüyü vardır.

* Sevginin en güzeli, en gereksinildiğinde verilenidir.

* Büyük aşklar yaşayabilmek için, çok acı çekilmesi gerektiği söylenmişti bana...

* Eylemler, tıpkı başlıklar gibidir, hiçbir şeyi açıklamazlar!

* Sırlar yani gizler, kendi uydurduğumuz gizemlerdir aslında. Tek tek üzerinde düşünüldüğünde, gizliliği dışında pek önemi, hatta anlamı da olmayan gerçekler yumağıdır onlar. Ama adını 'SIR'layıp, saklamak üzere başımızın tavan arasına gizlediğimizde, artık gizemin albenisi, kendine güvenli gülümsemesiyle, hain-hınzır parlamaya ve bütün gücün kendinde olduğunun bilinciyle ellerini ovuşturmaya başlamıştır bile: kovala beni, sakla beni, kork benden! Anlatmak, sergilemek, açık etmek için çatla, patla ve heyecanlan!

* Tutsaklığımızın adıdır vazgeçilmezlik çoğu kez.

* Yaşlılıkta öğrenilenler aslında daha önce unutulanlardır. (Romain Gary)

* Neşeli, hayat dolu insanların pek çoğu gibi, hüzne ve korkuya gizlice sevdalı olduğumu ayrımsamaya başladım.

* Bakışlar pek çok sözden daha önemlidir. Her bakışın bir anlamı, anlamların sözden derin, eylemden geniş etkileri vardır. Bazı bakışlar öyle gönendirir, öyle mutlandırır ki, her şeyin eskidiği ve unutulduğu bir sayfada yalnızca o bakışın sevinci anımsanır. Kim bakışlarsa çok sivri köşelidir, batar, incitir, kanatır, yarası iyileşse de acısı unutulmaz.

* Dik başlı, problemli, asi ruhlu diye bilinenlerden çok, sakin, saf ve sessiz diye tanınanların dikelmesi irkilticidir.

* Bir insanın birden fazla ana dili olabilir. Annesinin, babasının, okul eğitiminin ayrı dilleri arasında doğup büyüyen bir çocuğun, bütün bu dillere tamamen hakim olsa da, asıl ana dilini belirleyecek tek bir koşul vardır: o da ninnilerinin dilidir!

* Dağınık olabilmek, yalnız yaşamanın ayrıcalıklarından biridir.

* Sevginin aşka yükseldiği yerde, sözcükler albenisini yitirir bazan.

* Düşlerimiz... Arzularımız... Tutkularımız...
   Ne kadarını gerçekleştirebiliyoruz isteklerimizin? Planladıklarımız gerçekleştiğinde ne kadar aslına benziyorlar? Kararlarımızın başında ve sonunda rastlantılar, zayıflıklar ve pişmanlıklar nereye kadar kontrolü elinde tutuyor?

* Bence varolmanın haklı nedenleri vardır.
   1- Azıcık sevgi (eğer),
   2- Bir avuç sevinç (kırıntısı),
   3- Bir çimdik kahkaha (sesi),
   4- Bir beygir gücünde heyecan (titreşimi),
   5- Binlerde birlik anlayış (sanısı),
   6- Hiç biriminde vefa (umudu),
   7- Şaka niyetine dostluk ( bir nisan)
   Hem sonra, "Ağaç vardır/İnsansa varolur.
   Varolmak kendini yeniden yaratmaktır.
   Ve
   Ve aslında her şey yalnızca bir şakadır Afife!
   Hepsi bu.

* Korkuya azıcık fırsat verilmeye görsün, hemen aklın ve fikrin üzerine akar, örter, sımsıkı kapatır.

* İnsan en çok reddettiği şeye yakındır.

* Dürüst ve içten olmanın birbiriyle ilişkisi hiç de sanıldığı kadar yakın değildir. Her dürüst davranışın içten olduğunu, her içtenliğin de dürüstlüğünü savunmak nereye kadar inandırıcıdır?

* Aşk, en etkili inançtır. Aşk çok cesur olmayı gerektirir ve cesareti daima sınar, hep zorlar! Bu yüzden herkes aşık olamaz ve tehlikeye duyulan ilgi, gençlik yıllarında daha yoğundur.

* Kendi başına karar veremeyen, özgür olamaz!

* Yalnızlığın yaratıcı gücünü tanımayanlar, kendileriyle hiçbir zaman tanışamazlar.

* Bir sevgiliye kavuşmaktan daha güzel olan tek şey, sevgiliye kavuşmayı düşlemektir!

26 yorum:

  1. Buket Uzuner benimde sevdiğim bir yazar, ama burada bahsettiğin iki kitabınıda henüz okumadım ama okumak istiyorum, alıntılar çok güzel, varolmanın haklı nedenlerine ise katılmamak elde değil, çok isabetli :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Varolmanın haklı nedenlerini ben de çok sevdim :) Bi kitabı tavsiye edemem ancak Kumral Ada Mavi Tuna 'yı seveceğinden eminim Derya ♥

      Sil
  2. buket uzuner son bi iki kitabını okumadım diğerlerini okudum, bu kitabı da zeki ve eğlenceliiii :)

    YanıtlaSil
  3. Konusu ilgimi çekti bir bakayım bu kitaba :D. Her şeyin eskisi güzel bence de, kitabın da öyle :).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayfalarını çevirirken nasıl keyif aldım anlatamam ♥

      Sil
  4. Çok severim yazarı. Bu ve bir iki kitabı sevemediklerimdendir.

    YanıtlaSil
  5. buket uzuner'i ilk annem okutmuştu. sonra o kendi için alıp okudukça bana verdi okudum. en sevdiğim uzun beyaz bulut olmuştu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzun beyaz bulutu okumadım Burcu, bir ara o kitabına da bakayım ben...
      Sağolasın ♥

      Sil
  6. Buket Uzuner uzun zamandır listemde ama daha tek kitabını okuyamadım. Ütopik kitaplar güzelse okunabilir ama sanırım bana da hitap eden bir kitap değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ütopyalar uyuşursa ruhunla güzeldir bence ;)

      Sil
  7. Buket Uzuner'in bu romanını duymamıştım.....
    Sevgiler.....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buket uzuner'in güzel kitapları vardır. Özellikle Kumral Ada Mavi Tuna favorimdir ;)

      Sil
  8. Kumral Ada Mavi Tuna kitaplığımda okunmayı bekliyor. Kitapla ilgili hep iyi yorumlar okudum. Beklentim büyük. İçimden bir ses benim de seveceğimi söylüyor :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hadi bakalım Şulecim. Ben bu aralar okuyamıyorum ama sen okuyabiliyorsundur belki... Bu günlere kısmettir belki o kitap ♥

      Sil
  9. En güzel alıntı sona saklanmış bence :) Buket Uzuner'i bir kez okumayı denedim, ama olmamıştı, belki tekrar denemeliyim :) Neşeli sevgilerle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belki seveceğin bir kitaba denk gelirsin bu sefer ;)
      Neşeli neşeli sevgiler benden de ♥

      Sil
  10. Buket uzuner okumak her zaman iyi gelir
    sevgiler

    YanıtlaSil
  11. Buket Uzuner'in bir çok kitabını okudum ama bunu atlamışım. Keyifli okumalar Şebo :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de tesadüfi denk geldim bu kitabına Gamzze. Yoksa ben de duymamıştım

      Sil
  12. feriha hanım yeni bölüm geldiiii :)

    YanıtlaSil
  13. Çook yıllar önce bir arkadaşımın doğum günü hediyesiydi bana bu kitap :) Kitaptan çok, hatırası kalmış bende:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hediye kitap bana da daha kıymetli geliyor Aytülcüm :)

      Sil

Güzel yorumlarınız için teşekkürler :)