30 Ekim 2018

Dokunmadan / Nermin Yıldırım


Evet şimdi 2018 senesi okumalarıma (tabi şimdiye dek olanlar arasında) damgasını vuran kitapla karşınızdayım :) Bir çok arkadaşımda defalarca gördüm yazarı, hatta beğenilerini de not etmiştim bir kenara ama ne yalan söyleyeyim bu kadarını hiç tahmin etmemiştim...


 Geç kaldım dediğim, ama iyi ki daha fazla geç kalmadım dediğim bir yazar oldu Nermin Yıldırım...

Kelimeleri kullanış şekli, yazım dili, nüktelerinin güzelliği beni tam on ikiden vurdu diyebilirim... Diğer kitapları da böyle midir bilemiyorum ama okudukça bunu da anlamış olacağım... Sanırım 2019 hedefleri arasında yazarın tüm kitaplarını hatmetmek olacak gibi :) Hissiyatım şimdilik böyle...

Bu kitaptaki kahramanımızın ismi Adalet... Henüz 29 yaşında.... Öleceksin diyorlar Adalet'e... Şaka gibi ama Adalet ölümün soğukluğunu ensesinde hissetmeye başladığı anda ilk günahına odaklanıyor... İlk günahını nerede, ne zaman işlemişti... Bilerek, isteyerek... Belki bu günahı bulsa, özür dilese iyileşekti Adalet... Ruhunu iyileştirecekti... Zaten kısa bir süre sonra iyileştin diyorlar... İyileştin Adalet...

Adalet bunun adı, azıcık takıntılı bir tip... Yine de vazgeçmiyor ilk günahının peşine düşmeyi... Elinden bile isteye kaptığı oyuncak ayı yüzünden acı çektiğini düşündüğü Mahsun'un izini sürüyor... Bir yol hikayesi anlayacağınız... En yakın arkadaşı Hülya ile çıktığı güzel bir yol hikayesi hem de...

İnce ince düşündürürken hatta kendinizi de sorgularken bir anda gülümsüyorsunuz kitabı okurken... Düşünsenize tam çocukluk yaralarına odaklanmışsınız, hissin doruklarındasınız ve bir adamın evleneceği kadının göz rengini "gaita sarısı" olarak nitelendirdiğini okuyorsunuz... Alıyor mu bir gülmek :))

Mesela bir de Sadi Seber var... Hafif bir üçkağıtçı gibi sanki ama kulaklıktan radyo tiyatrosu dinliyor... Sen şimdi bu karakteri nasıl sevmezsin ♥

Kitapta en sevdiğim ayrıntılardan bir tanesi de Adalet'in gazete ve dergilerden dikkatini çektiği haberleri kesip yapıştırdığı defter... Neler yok ki içinde... Kartopu yüzünden ölen adamlar, dondurucuda bekletilen bedenler, fordçular, cinayetler... Ara ara çıkıyorlar... Bize tarihi anımsatıyorlar Adalet ile birlikte..

Birde Sadi Seber'le birlikte bir oyunları vardı ki benim eski ev pencerelerine bakıp içlerinde yaşanan hayatları hayal etmem gibi... İnsan hayal ediyorlardı onlarda... Ne iç yumuşatıcıydı anlatamam...

Şebo çok anlattın demeyin bu anlattıklarım hiçbir şey daha... Öyle spoiler falan da vermedim merak etmeyin...

Kitapta öyle bir ters köşe olacaksınız ki, üstelik bir defa da değil... Bende mesela 2 net, 1 i de ucundan döndü...

Bana daha fazla anlattırmayın en iyisi, okumadıysanız bu seneyi bu kitapla taçlandırın benim gibi...
Kesinlikle ve şiddetle tavsiyemdir efenim...


Haydi şimdi altıçizililerime 😉


* Hayatta bazı şeylerin varlığı, uzun boylu düşünmemek kaydıyla kabul edilir.

* Suç saklansa da, suçluluk kalır. Yastığın üzerinde uykusuzluk lekesi, kalpte kimliği meçhul ağrı, kursakta bekleyen taş gibi kalır.

* Çözülen bir yumaktan ziyade, giyilmekten yıpranmış eski bir hırkayı sökmeye benziyor hatırlamak. Her an olmadık bir noktada düğümlenebilir ip. Kopabilir oradan. Ve bir kere koparsa, bağlansa da aynı olmaz artık.

* Benim derdim, üst katta kimin ikamet ettiği değil, alt katta işlerin neden böyle gittiğiydi. Bir yaratıcı değil, anlam arıyordum. Parçayı değiştirecek bütünden ziyade, bütüne mana katacak bir parça.

* Uzun uzun bakıp da susanların aklından geçenlerden korkmalı.

* Günahkâr Âdem'in hayırsız evlatları böyledir. Nankör ve vefasız. Gidemedikleri şehirlerin ismini gittiklerinden, kendilerini sevmeyen insanların cismini sevenlerinden, gerçekleşmemiş hayallerin hevesini gerçekleşmişlerden berrak hatırlarlar. Kavuşamamak nasıl aşka teşvik ederse, vuslat da günü geldiğinde unutmaya azmettirir.

* İnsan sadece sigara, tiner yahut hap tiryakisi olmuyor ki. Mutsuzluk da bir iptila, yalnızlıktan geberecek gibi hissetmek ya da suçluluk da. Hayat bu, insanın başına her şey gelebilir. Hangimizin ruhunun neye yapışıp çürüyeceğini kim bilebilir?

* Psikoloji ve matematik bilimleri birbirine hiç benzemiyor. Kalple ilgili çıkarma işlemlerinde gidip komşudan bir onluk alamazsınız. Onun yerine tutar kendinizi sıfıra tamamlarsınız.

* Yaşamak, düşmekle kalkmak arasında geçirdiğiniz korkulu, ümitli, telaşlı zamanın adı. Düşüp düşüp kalkma sanatı.

* Haklının sesine tahammül etmek, haksızın zırvasını dinlemekten zordu.

* Gerçi hayat bana öğretmişti; kul kurar, felek gülerdi. Her ilmeğini planlayarak ördüğünüzü sandığınız atkı, gün gelir boynunuza dolanıverirdi. Ölüm diye bir şey vardı çünkü. O varken yarın ne demekti, planlar neye yarardı!

* Size kalbini açmak isteyen birine, saat ve gün bildiremezdiniz. Ne zaman dolarsa o zaman taşardı.

* İnsan en çok kaçmayınca yakalanmıyor. Ve bazen kaçmak yakalanmaktan çok daha küçük düşürücü.

* Sırlar da aşklara benzer biraz. Paylaştığın kişi, ona senin verdiğin kıymeti vermeyebilir. Sen büyüttüğün bir çiçek gibi incitmekten çekinerek ihtimamla sunarsın, karşındaki ağzının kenarıyla teşekkür edip kenara koyar mesela. O zaman anlarsın ki, emanete biçtiğin değer, senin doğurup büyüttüğün, kendi ellerinle yüklediğin hislerin toplamıymış meğer. Taptığın tanrının aslında var olmadığını öğrenmek kadar acıklı bir şey bu. Yüzleşmek istemediğin için de başkasıyla paylaşmaya korkarsın.

* Birine susmasını söylediğinizde sesine, gitmesini söylediğinizde kendisine hasret kalabiliyordunuz.

* Çocukları hafife almayın matmazel. Onlar ki rüyalardan bile yaratıcıdır.

* Ne var ki hasretle beklenen insanlara daha çabuk kavuşulamadığı gibi, aceleyle koşulan yerlere de daha hızlı varılamıyor bazen. Sabırsızlandığında, insanın ayağı en çok kendi telaşına takılıyor.

* Konuşmanın alışmak, alışmanın da sevmek gibi yan etkileri oluyor.

* Sevgi, aşk, özlenmek, bunlar talep edilmez. Sen talep ettiğin için değil, birileri vermek istediği için alırsın alacağın varsa. Kalbin arz-talep dengesi piyasalarınkine benzemiyor.

* Kime Kurban denir, söyleyeyim mi sana?
   ...
   Kurban gibi davranmayı seçene. Yapma bunu Adalet. yapma kendine.

* Bir ayna aslında ne ister? Bakana kendini göstermek mi, bizzat görünmek mi yoksa?

* Görecek kadar kâmil, duyacak kadar dikkatliydim de, cevaplayacak kadar adil değildim.

* Düşmek büyüklerin işi.

* Romanların müsaade ettiğine hayat izin vermez mi?

* İnsan kendini sevmeyi bilmeyince, başkalarınca sevilebileceğine de ihtimal vermiyor işte.

* Genellikle görünmeye çalıştığımızdan daha mutsuz oluyor, çabucak bozulan birer küçük makine gibi ha bire hata veriyor, azıcık toparlandıktan sonra da savruluşlarımızın adına insanlık hali diyorduk.

* Bazı şeylerin yerini hatırlamak, varlıklarına inanmayı kolaylaştırıyor. Mesela kalbin, mesela acının, mesela sevincin, mesela kendi kendimin.

* Hayatta her şeyin zamanını belirlemeye çalışanlar, zaman tarafından cezalandırılmaktan kurtulamıyor.


34 yorum:

  1. Listeme aldım, sen de beğendin madem. Epeydir duyuyorum bu kitabı;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumalısın Ececim, beğeneceğinden eminim ben ;)

      Sil
  2. Kesin alınacak listesine ilk sıradan girdi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ufff sen okuyunca nasıl yorumlarsın bu kitabı, sabırsızlıkla okumanı bekleyeceğim ♥

      Sil
  3. Günaydın 😊 💕
    Nedense bu kitabı bir türlü sevemeyenlerdenşm ben....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen oluyor böyle, hem hepimiz beğensen farklı bir bakışı nasıl sağlarız ki zaten ;)

      Sil
  4. Ben denk gelmemişim sanırım. Ya da atladım bilemiyorum. Not alayım hemen. Bu aralar o kadar unutkan oldum ki not defteri tutmaya başladım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O not defterini bende bu sene tutmaya başladım Saadet... Yoksa yok aklımda tutamıyorum..

      Sil
  5. Yorumunun hepsini okumadım Şebocum :) çünkü Nermin Yıldırım sevenlerdenim ben 3 kitabını okudum henüz buna sıra gelmedi 1 ay önce "misafir" diye bi kitabı çıktı onu aldım ilk okuyanlardan olmak için severim ilk okuyup yorumlamayı ondan sonra da bunu okuyacağım. Beğenmene çok sevindim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de ikinci kitap olarak misafiri aldım :) Henüz başlamadım ama, biraz kitap bendeki etkisini kaybetsin ondan sonra başlayacağım :)

      Sil
  6. Okumak istediğim bir yazar, notumu aldım okuyacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuduğunda sen nasıl bulacaksın bakalım ♥

      Sil
  7. Daha önceden yazarın Saklı Bahçeler Haritası'nı okumuştum. Fena değildi. Bunu da okumak istiyordum, şimdi yazını okuyunca isteğim iki katına çıktı Şebo.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haneye sevdiğim bir yazar daha ekledim Gamze. Saklı Bahçeler Haritası'nı da okurum inşallah en kısa zamanda...

      Sil
  8. Nermin Yıldırım'la bende ilk bu kitabı ile tanışmış ve anlatımına, diline aşık olmuştum. "Unutma "Dersleri" kitabını da tavsiye ederim.
    Aldığınız notların da hemen hemen benim altını çizdiğim notlardan olması ayrıca mutlu etti:)
    Sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeni çıkan misafir kitabını aldım bende ikinci kitap olarak ama Unutma Derslerini de en kısa zamanda alıp okumak istiyorum.
      Aynı güzelliklere odaklanmamız beni de mutlu etti :)
      Sevgiler ♥

      Sil
  9. Alıntılar güzelmiş. Sadi Seber karakterini ben de sevdim: kulaklıktan radyo tiyatrosu dinlemesini.

    YanıtlaSil
  10. Hiç okumadım bu yazarı. Yorumundan sonra merak ettim not aldım teşekkürler Şebo.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitabı hiç kaçırma Kadriyecim, geç tanıştığıma o kadar çok üzüldüm ki ben...
      Öpüyorum canım ♥

      Sil
  11. Alıntılardan belli ki bu kitap okunur. Nermin Yıldırım'ı daha önce hiç okumamıştım. Bu kitap kendisiyle tanışmama vesile olsun. Teşvik edici tanıtım adına çok sağol Şebnem'cim. Listeme ekledim. Güzel bir hafta sonu dilerim. Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tanışmak için kesinlikle benim için ideal oldu, senin için de öyle olacağını tahmin ediyorum Esincim... İnşallah benim gibi severek okursun ♥

      Sil
  12. Ben de okumamıştım ama iyi bir fikir oluşturdun, teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  13. Kitap Ağacı Adana grubumun okuduğu kitaplardan biriydi Dokunmadan. Ben o ay okuyamamıştım. Gruptaki arkadaşların hepsi beğendiği için okunacaklar listeme yazmıştım. Kitabı senin de beğenmen merakımı artırdı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şu kitap ağacı etkinliği ne güzel... Birlikte kitap okuma fikrini çok seviyorum ben, her en kadar uygulamaya koyamasam da, fikri bile mutlu ediyor beni :)

      Okuduğunda yorumunu mutlaka yaz ♥

      Sil
  14. Listeme aldım, konusu ilgimi çekti. Tanıtım için teşekkürler..

    YanıtlaSil
  15. Ilginc bir kitap, not alip uzuuuun listeme ekleyeyim 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah o uzuuuun listelerimiz ne olacak bilmem Derya :)

      Sil
  16. Okumam arkadas:)
    Ben takintili insanim, daha senin anlatimini okurken kendimi sorgulamaya, ilk gunahimi aratirmaya basladim:))
    Hele o camdan icerisindeki insanlarin hayatlari, ben arabayla bir evin yanindan gecerken, bahcesindeki insanlari gorup, 5 dk sonra neler yapabilirler diye yollari bitiren insanim:))
    Ama deli gibi de merak edip, okuma istegim var iyi mi??? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah seni emi :))))))))))))
      İlk günahımı bir ara ben de düşündüm ama allahtan çabuk vazgeçtim Mevlüde :))) Ama bu arada neler neler hatırladım tabi ki :)))
      Sen bu kitabı okursun ben sana söyleyeyim :)))

      Sil

Güzel yorumlarınız için teşekkürler :)