28 Şubat 2023

Yeryüzüne Dayanabilmek İçin / Tezer Özlü


Uzun zaman oldu bu yakalara uğramayalı...  
Uğramak içimden gelmedi diyemem ama elim kolum kalkmadı yazı yazmak için...
İlk olarak kendi yılgınlıklarım sebepti sonra da ülkece enkazın altında kalmamız. Daha da uzun bir süre dönemem diye düşünürken depresif hallerimle bir yere varamayacağımı, sessiz kalmakla kendimi daha kötü hissettiğimi fark ettim bugün.  Yeniden bir yerlere tutunmam, anlatmam, belki biraz saçmalamam, enerjimi yükseltmem gerekiyor elimden geldiğince...

Henüz içimdekileri dökebilmem için zamana ihtiyacım var ama bu havadan sudan, okuduklarımdan, izlediklerimden konuşmak için bir engel değil... Hatta iyi bir başlangıç bile olabilir.

Geçen sene sonlarına doğru dövüşürken hanımefendi değilim 'in başlattığı Blogger Kitap Kulübü / BKK için ben de varım demiştim. Ve burada olmadığım süre içerisinde de aylık okuma planına uydum aslında. Sadece yazmaya, yorumlamaya, katılımcı arkadaşlarla hasbıhal etmeye katılamadım. Hazır başlıyorum demişken en azından Şubat ayı kitabını zamanında yetiştireyim istedim. Geçmiş aylardaki yorumlayamadığım kitapları da bir ara geriye dönük anlatabilirim umarım.


Bu ay, ev sahibimiz Özlem bizim için bir Tezer Özlü  kitabı seçmişti.  Yazarla ilk tanışma kitabım aynı zamanda.  

Tezer Özlü ile ilgili kısıtlı bilgilerim vardı sadece. Bu kitabı elime aldığımda yazım diliyle tanışacağımı düşünmüştüm ama sadece yazım diliyle değil kendisiyle de tanıştım diyebilirim. Çünkü kitap yazarın yurtdışındayken Türkiye'deki dergilere yazdığı yazılardan oluşturulan bir derleme imiş. Edebiyattan, festivallerden, sinemadan, tiyatrodan, kendi görüşlerinden oluşan yazılarını okurken haliyle kendisi, duruşu, donanımı, fikirleri ve tarzıyla ilgili bilgi de ediniyorsunuz. Arada geçen ufak bahislerde bu da ne acaba diyerek bol bol google ziyaretleri de kendisi ile ilgili dağarcığımı genişletmeme sebep olmuştur tabii ki..

Bu kadar sanatla iç içe olmasına ve kendini bu kadar donanımlı hale getirmesine hayran kaldım kitabı okurken.  Bazı yazılarında bizim blogların havasını aldım bile diyebilirim. İzlediği bir eseri yorumlaması ve bu işi yaparken samimiyetini katması beni bu duyguya sürükledi belki de...

Kitabı okurken bir de eski zamanlardaki sanat eklerindeki yazıların ne kadar dolu dolu olduğunu da anımsadım. Şimdilerde gazetelerde bu tarz yazılara rastlamak oldukça zor. Zor olmakla birlikte riskli de... İçinde magazin yok, dedikodu yok, sansasyon yok... Batarlar vallahi iki günde.

Bazı filmler not aldım. Muhtemelen izlemişimdir ama üzerinden çok zaman geçtiği için konularını hiç hatırlamıyorum.  Özellikle Sürü ve Hakkari'de Bir Mevsim  filmlerini buraya da not edeyim ki unutmayayım izlemeyi.

Kitabı okurken  Kafka ile meslektaş olduğumuzu öğrendim. Sigortacıymış o da... Buna hem şaşırıp hem de mutlu oldum :)

Kitapla ilgili  olumsuz düşüncem ise biraz yayınevi ile alakalı aslında. Bir çok yazı aslında güncelliğini yitirmiş durumda. O yazı yazılan dönem için oldukça değerli. Örneğin bir festivalle ilgili her detayı vermiş Tezer Özlü ya da bir ödül töreni ile ilgili. Sıkı bir arşiv çalışması hatta bu tarzdaki yazıları. Meraklısı için bulunmaz bir nimet. Sırf kitap yapacağım diye bu yazıları toparlamak, var olanı yeni bir şey gibi sunumunu yapmak... Oturmadı çok kafama işin açıkçası... Ve dediğim gibi bu tarz yazıların bazı kısımlarında da oldukça sıkıldım okurken... Bunu da belirtmek isterim...

Kendinize iyi bakın. En yakın zamanda yeniden görüşmek üzere....


Altıçizililerim;

* Bürokrasi ve iş çarkının, yüzyılımız insanını böceğe ya da "robot" a dönüştürdüğünü, hepimizin birer  "Gregor Samsa" olduğumuzu kavrayamazsak, biz dünyaya değil dünya bize bakıyor olmaz mı?

* Bugünün insanının üç uzvuna gereksinimi var: 1) Akıl için kafaya 2) Duygu için yüreğe 3) Omurgaya: Bu da kimse önünde sürünmemek için.

* Bir filmi sevmek ne demek? O filmden etkilenmek, o filmi düşünmek, o filmi unutamamak demek.

* Türkiye'nin ithal edecek en önemli ürünü edebiyattır. (Aziz Nesin)

* Yaşanılacak bir yaşam vardır. Üzerine binilip dolaşılacak bisiklet vardır. Yürünecek yaya kaldırımları ve tadına varılacak günbatımları vardır.