23 Şubat 2010

made in ANNEM :)

Hani cici kumaşlar almıştım da koltuk kılıfı dikicez demiştim yaaaaaa :))
Çoktan kullanmaya başladım ama bir türlü yayınlamamıştım....
Ben çok sevdim siz beğenecekmisiniz bakalım :))






Bu yastığı hani minik kumaş kuş kalıplarını büyüterek yaptık annişle ama ne yazıkki hayal ettiğim gibi durmadı :)
Garip bir yaratık olarak şu anda duruyorlar böyle...
En kısa zamanda genetiği ile oynanacak ve düzeltilecek :)


Annişkom ellerine sağlık canım benim :)
Yine kalıp gibi bir iş çıkarttın valahi.....

Gökçiiiininde söyleyecekleri varmış sana....

Teyzeciğin, biricik Gökçiininde sana söyleyecekleri varmış bebeğim. O yorum olarak bırakmış bize ama kıyamadım bırakmaya oralarda yazdıklarını.... Teyzen kolay kolay duygularını ifade etmez bebeğim, kıymetini bil... Sevildiğini bil...

Şimdi seni teyzenle başbaşa bırakıyorum;

"
Annecin yine taa oradan yuregime dokundu.. Aglatti beni minnosum..

Bu sene teyzeni hic gormedin, teyzen sana kocaman sarilip, kokunu icine cekip, doya doya opemedi.. Koca bir yasini kacirdi.. Iste buna agladi teyzen

Ama bilgisayar ekranindan olabildigince takip etti seni, telefonda olabildigince konusmaya bunu senin icin de zevkli hale getirmeye calisti teyzosun.. O yuzden minik oyunlarina alet etti seni..

Bunlardan ilki ve en komigi teyzenin kusu Efeyi konusuyor zannetmen :)) Canin teyzosunla konusmak istemediginde devreye hemen Efe girdi ve onunla bayila bayila konustun :)) teyzen de istedigi her seyi sordu, anlattirdi, sarki soylettirdi..

Efenin evinize kadar uctuguna, seni takip ettigine, seninle ilgili haberler getirdigine, hediyeler biraktigina inandin. Bunlarin gercek olmadigini ogrendiginde biraz hayal kirikligi yasayacaksin ama eminim teyzosunun seni cok ozledigi ve seninle daha cok konusmak icin yaptigini anlayacaksin.. Bu arada herseye kanan kolay bir cocuk oldugunu dusunme, Efenin konustugunu cok zor kabullendin, bir suru soru sorarak, hala da bazen supheci davraniyorsun :)) Yeni yilda telefonda Noel Baba olduguma inanmadin mesela, hayir gokciii sensin dedin hahah:)))

Anneciginin dedigi gibi hayvan sevgin tavan yapti .. Hala benim sana buradan canli timsah getirebilecegimi veya gonderebilecegimi dusunuyorsun. Orada yasayamaz timsahlar dedigimde, izledigin belgeseller sayesinde neredeyse benden daha fazla olan bilginle aklinca, bazen beni sasirtacak kadar mantikli cozumler uretiyorsun. Ben de her konusmamizda keske burada olsa, timsahlara gotursem , bahcedeki sincaplari gostersem diye ic geciriyorum.. Eminim bayilirdin, bayilirdin!!

Bilgisayarda konusurken sana dans eden hayvan animasyonlari gonderiyorum, opucuk animasyonu gonderiyorum, bayiliyorsun!! Benimle bilgisayarda saklambaci cok severek oynuyorsun. Ikı yasindan beri inandigin uzere bilgisayar ekranindan cikip yaniniza gelemeyecegimi,verdigin seyleri alamayacagimi artik anladin. Hala neden bu kadar uzakta olduguma, neden gelip seni gormedigime cogu zaman anlam veremiyorsun fakat sasilacak derecede olgun karsiliyorsun

Bazen aradigimda Gokciiiymisss diye hemen anneannene veriyorsun telefonu, bazen kendince uzun uzun bir seyler anlatiyorsun, cogu zaman hayvanlarla ilgili oluyor anlattiklarin bazen de kreste yaptiklarin, ya da ogrendigin sarkilar.. (Bayiliyorum sarki soylemene bu arada:) ) Duyamadigim zaman cok sinirleniyorsun, tekrar anlatmayi hic sevmiyorsun, o yola basvurdum birkac kere sen biraz daha sarki soyleyesin diye ama yemedin:))Cogu zaman anneannenle oyun saatlerine geldigi icin aramalarim, anneanneni konusturmak istemiyorsun,sen de cok haklisin bu konuda:)

Hep sevgi dolusun,konusmak istemediginde zor ama genelde hic cekinmeden beni cok sevdigini , cok ozledigini , soyluyorsun.. hep boyle ol minnnosum duygularini ifade etmekte hic zorlanma, cekinme..

Askim, canim, birtanem dedigimde utaniyorsun, biyik altindan guluyorsun, kreste bir kiza canim dedigini de bilmiyoruz sanma:)))

Hayalcisin, cok guzel hikayeler anlatiyorsun.. Cogu zaman ben elince ne yapacagimizi hayal ediyoruz. Ve beraber en cok yapmak istedigin sey odana gitmek ve oyuncaklarinla oynamak bir de yuzmek.. Beraber yuzmek icin can atiyorum eminim deden gibi cok iyi bir yuzucu olacaksin..

Bu yaz butun yaz boyunca balık tutma hikayelerini dinledim. Yazin en sevdgin seylerden biri. Kahramaninin kopekbaligi yakalama videolarindan sonra yakalanan hic bir baligi begenmedin :)) Burada olsaydin beraber yapmayi hayal ettigim seylerin en basinda o geliyor, digeri de devasa eglence parklarina gitmek..

Hic unutma, bu da yazili kaniti olsun, cok seviliyorsun hem de coook! Dedenin, anneni kizdirmak icin sakayla karisik dedigi gibi annenin yaptigi en guzel seysin,iyi ki dogdun, iyi ki varsin, iyi ki bizim bir parcamizsin

Umarim ekledigin yaslarla birlikte icindeki cocugu hep canli tutmayi basarabilirsin, hep boyle kalirsin

Seni cok seven teyzen
"

22 Şubat 2010

bitaneme....


Bitanem;

Ne çabuk geçti zaman....
Bak bugün 6. yaşından saatler almaya başladın...

Hadi gel 5 yaşımızda neler yaşadık hatırlayalım seninle yeniden :)

Gözlemci ruhun, hayal dünyan bu sene daha da yoğunlaştı... Çevrende olup biteni sürekli gözlemledin... Gözlemlediklerini iç dünyana yansıtıp hayaller kurdun.
Ufacık bir karınca, bazen minnacık çiçek bazende minik bir kedicik... Saatlerce izledin... Nerden gelirler, ne yerler, ne yaparlar sürekli sordun bebeğim... Bizde (özellikle anneannen) hiç bıkmadan saatlerce sen tamam diyinceye kadar anlattık... Öğrendiklerini bile tekrar tekrar tasdikletmek için sordun. Şaşıp yanılıp farklı birşey söylediğimizde yada senin mantığının almadığı birşey duyduğunda yalancıııı dedin bize :) Kendi doğrularına getirmeye çalıştın sonuçları hep...

Bu sene en sevdiğin kahraman ben-10 oldu... Onun gibi yaratıklara dönüştün sürekli... En sevdiğin hayvan bu sene timsah, ardından dinazor ve ejderhalar oldu... Kanatlı ejderha takıntın var şu sıralarda :)

Oyuncak tutkun bu sene daha çok çoğaldı ve bizim için başedilemez bir durum haline geldi ne yazıkki :) Her gün akşam yeni bir oyuncakla almamızı istedin anneannenden seni. Almayınca kızdın, sinirlendin :)) Ama hep krizlerimizi bir şekilde aştık...

Bu yaşının en büyük olayı okula başlaman ve öğretmen krizimizi aşmak oldu böceğim... Okulu sevmiyorum ben, öğretmen sevmiyorum, offffff diye gittiğin okulunu Gül öğretmenin, gül kokulu öğretmenin sayesinde aştık
nihayet. Yeni arkadaşlar edindin, şarkılar öğrendin, paylaşmayı öğrendin.... Hadi paylaşalım seninle diyorsun sık sık artık :)

Bu yaşın hep güllük gülüstanlık geçmedi tabiki.... İlk cezanı bu yaşında aldın.... Odanı, oyuncaklarını toplamaman yüzünden oda cezasının ne olduğunu öğrendin... Şimdi odamı istiyorsun dediğimizde hemen yelkenleri suya indiriyorsun :))

Daha bir asisin, daha bir İNATÇI.... Henüz inadını kırmayı ne yazık ki beceremedik :))

Aşk kelimesi bu sene yerleşti diline ve ne şanslıyım ki annem sen benim aşkımsın dedin bana defalarca... Öpücük oyununu keşfettin ve saatlerce birbirimizi öpüyoruz hala :))

Kelimelerin, cümlelerin çok daha düzgün ve anlamlı artık...

Bez kelimesi hayatımızdan gecikmeli olarak tamamen çıktı sonunda :))

Daha da alışkanlıklarına bağlı, düzen değiştirmeyi sevmeyen, daha bir merhametli, daha da sevgi tomurcuğuydun bu sene... Saç şekline kendi karar veren, kıyafetlerini kendi seçen bir birey haline dönüşmeye başladın... Herşey değişik olsun derdindeydin hep... Değişik birşey yapalım, değişik ne yiyelim, değişik giyindim, değişik bir oyun oynayalım dedin durdun :)

Hala yatmadan önce ayaklarına saatlerce masaj yaptırıyorsun, sırtını kaşıtıyorsun... Sonra da bir yere kaçmıyım diye sıkıca dolanıp uykuya dalıyorsun :) Hala ayrı yatmayı beceremedik... Hoş itiraf ediyorum bu konuda çokda çaba sarf etmiyorum :) Senin kokunla uyumak benim için de dünyanın en güzel şeyi bitanem...

Evde daha çok yardım ediyorsun bana... Benimle temizlik yapıp, benimle yemek pişiriyorsun... Çok da beceriklisin bu konuda... Ama iş oyuncak toplamaya gelince hemen su koyuyorsun hala... Tehdidin de hazır "ama ben yardım ediyorum sanaaaa" diyip sıyrılıveriyorsun işin içinden :)

Korumacılığın arttı... Daha çok sahipleniyorsun sevdiklerini... Utanma duygun daha da gelişti bu yaşında... Beğendiklerini de beğenmediklerini de pat diye söylüyorsun hemen... Ne kadar doğrucu olsan da istediklerini yaptırmak için pembe yalanlara da başvurur oldun artık :)

Bizi bu sene de çok güldürdün... Sen gülünce bizim de yüzümüz de güller açıldı :) Ne kadar ben büyüdüm desende hala benim minicik oğluşumsun :)

Minik böceğim, çiçeğim, mis kokulum, herşeyimmmmmm.....
Sana sahip olmak, senin annen olmak inan dünyanın en güzel şeyi....
İçimi ısıtansın.... Hayatımı güllerle bezetensin...
İyiki geldin hayatımıza, iyi ki doğdun bitanem....
Yeni yaşın mutlu olsun bebeğim....

Annen....

bu hafta sonu bitanemindi....


Dolu dolu geçirdik hafta sonumuzu...
Eeee nede olsa doğumgünümüzdü :))
Cumartesi akşamı anneannemizin yaptığı tavşan pastamızla erkenden üfledik mumuzu....


Yine postacımız geldi... Hoş biz teyzemizin kuşu efeyi tercih ederdik ama idare ettik artık :)
Dizi dizi hediyelerimizi açtık hemen...


Pazar sabah kahvaltısında attık kendimizi dışarı...
Yağmur, dolu derken yürüyüşte yapabildik fırsat bulup...


Öğleden sonra okulda yapacağımız gerçek doğumgünümüz için kolları sıvadık hemen....


Yoğun istek üzerine yaptırılan dinazorlu pastamızı kestik....
Sonradan kanatlı ejderhaya dönüşmüştü isteğimiz ama dinazora yeniden razı edebildik şükür :))
Gül kokulu öğretmenimizle (paşam öyle diyor öğretmenimize) ve arkadaşlarıyla kutladı doğumgününü bugün sabah....
Yediler, içtiler, eğlendiler...
Gün onun günü nede olsa....

17 Şubat 2010

pisiciklerim :))


Benim bu pisiciklerimin başına gelmeyen kalmamıştır herhalde....
Paşamın ilk yürümeye başladığı zamanlarda kulakları kemirilmek suretiyle bucak bucak kaçırılmıştır kendisinden :)))
Sonra tamam büyüdü artık ellemez dediğimizde dinazorlarına yem yapmak suretiyle ordan oraya fırlatılmışlardır...
En son olarak temizlikçimizin zaiyatları arasına girip kulakları kopartılmıştır....
Geçen hafta sonu kulaklarını tamir edip yamalar yaptım.
Üzerine bir vernik...
Birde arkalarına ip yapıştırdım...
Biliyorum duvara yerleştirmek için yapılmamış pisiciklerim ama ben mutfak duvarıma yerleştirdim bile :))
Bunların altına bir arada raf yapıp mini pisiciklerimide onların yanına rafa yerleştirmeyi düşünüyorum...

16 Şubat 2010

belki birilerinin işine yarar....


Oğluşa aldığımız hamurların içinden çıktı bu katalog. Bende hemen fotoğraflarını çekip paylaşıyım istedim sizlerle.....










PC: Bizim hamarat kız biliyorum pasta yapmaya ara verdin ama bunlarla pasta yaparsın artık :) Yüüütttfffeeeennnn hahahhhaaaa =D

kopardı beni :))


Fotoğrafın konuyla uzaktan yakından hiçbir alakası yoktur baştan söyliyim....

Dün akşam yemeğinden sonra docayla konuşuyoruz. Sağolsun altın değerinde vaatlerde bulunmasını pek sever de uygulamasını sevmez :))
Hani kendimce bu konuda uzmanım ya docayı köşeye sıkıştırıcam ya bak annemi arıyorum ve annemi konuya şahit yazıyorum dedim. Yan yattı çamura battı olmasın diye gülüştük, inatlaştık....
Tabi ardından hemen sultanımı aradım...
Şimdi ben docayı köşeye sıkıştırmanın zevkindeyim yaaaaaa....
Daha da dört köşe boyutuna gelmek için ballandırıyorum da ballandırıyorum....
Annem dinledi dinlediiii.....
Bana bi söylesene dedi inekler nasıl bağırır....
Hoppaaaaa buda nerden çıktı şimdi dimi ama....
Söyle söyleee dedi annem ve benden mööööö sesi çıkıverdi....
Yokkk dedi inekler öyle bağırmaz.
Ay anne delirme nasıl bağıracaklar başka.....
UUMMM-MMMMAAAAAAA....

Koptum ama kendime mi anneme mi belli değil hahhhahhaaaaa :)))

15 Şubat 2010

ödev konunca ismi psikoloji hepmi bozulur...


Bütün bir pazar debelendik...
Topu topu 8 minik resim boyanacak...
Boyamalarını yapalım oğlum hadi !!!!
Boyama değil o ÖDEV diye bir çemkirmenin ardından canım istemiyor nidaları....
Sabır diyen bir içses hiç gitmedi gün boyunca bünyemden...
Anneanneyle çizgi tamamlama kısımları bitirilmese kriz nasıl aşılırdı bilmiyorum.
Paşamın yatmasına yakın saatlerde keyfi geldi de boyama pardon ödev tamamlandı...

Gerçek ödevlerle karşılaşınca ne halt yiyeceğiz bakalım????

10 Şubat 2010

buralardayım ama yazasım yok :)

Fotoğrafsız post yazmaya sinir oluyorum ama makinemin şarjı bitti ve ben 1 haftadır onu dolduracağım :)) Tembel dediğinizi duyar gibiyim ama doldurmam gereken anlarda aklıma gelmiyor. Sabah işe geldiğimde aaaaa şarj diyorum ama geçmiş ola :))

Koltuk örtülerim bitti annişimin sayesinde sadece minderler eksik. Onlarda benim kararsızlığımdan bekliyor :) Şarjım dolduğunda ve ben karar verebildiğimde yayınlanacak inşallah :))

Okul başladı yine ve biz bir krizli bir krizsiz okulun yolunu tutuyoruz. Ben bu kadar dengesiz değilimdir kime çekmiş acaba bu çocuk !!!! (tabiki babasına hahhaaaa  :) İyiler bana kötüler babasına kuralını bozmamak gerek )

2 hafta sonra oğluşun doğum günü ve ben yapacaklarımı kafamda toparlamaya çalışıyorum. Bu sene ilk defa akranları ile okulda kutlayacak. O yüzden çok sabırsız minnoşum benim :)

Bu arada minnoşumun incilerini de unutmadan not etmek lazım....

Caminin minaresini prenses kulesi hayal eden bir böceğim var benim. Camiye yaklaştığımızda aaaa prenses kulesi değilmiş camiymiş dediğinde koptum... Güldüm diyede o da bana sinirden koptu :)

Aburcubur kelimesini galiba ilk kez kullandık yanında yada o ilk defa algıladı kelimenin aburcuburluğunu :)) Aburhaburcu diye kalmış aklında hahaaaa :)

Hmmmmm birde okulun ilk günü arkadaşlarını çok özlemişsin değilmi sorumuza yanıt.....
Kızları çok özlemişim oldu.....

Sinyaller fena hahaaaaa :)

Şimdilik bu kadar...
Yazasım gelseydi kesin roman yazacaktım galiba hahaaa :))

4 Şubat 2010

bekliyordum ama bugün değil :))

Kanatlarımı taktım, kelebek gibi pırpır uçuyorum desem hiç de abartmam :))

Canım kardiş yine beni uçurdu havalara... Paket gönderdiğini biliyordum ama 2-3 haftadan önce beklemiyordum.  Önümde yığılı evraklar, en bunalmış oflama puflama yaparken aaaaa paketim geldi :)) O kadar sevinmişim ki; paketi teslim etmeye geleni bir çırpıda koltuğa oturtup kahveleri söylemişim bile hahaaaaa :)))

Huuu kardiş...
Zevkine hayranım :)) Bluzlarım şahane... İkisine de bayıldım, hala ayılamadım hahahhhaaa :)))
Oğluşunkileri zaten tek geçerim ;)

Harikasın canım benim...

Kocaman öpüyorum seni hemde en kocamanından :)

2 Şubat 2010

yakında evde koyacak yer kalmayacak :)


Annemin salata kaseleri çatlamıştı. Tabi hemen el koyuldu :))
Biraz pıt pıt, biraz yapıştırma derken ortaya bunlar çıktı...




Bunlarda benim çatlayan mini kaselerimdi. Hazır elim değmişken onlarıda pıt pıtladım :)
Hepsinin içine kaktüs dikicem.
Yer gök kaktüs oldu nereye koyucam bilmiyorum ama bulucaz bir yer artık...
Bu arada böyle cam kaselerinize çok rahatlıkla kaktüs ekebilirsiniz. Çok su istemedikleri için minik damlalarda su koymanız yeterli.




Bunlarda benim kanaviçe panolarım.
Taaaaa ortaokulda bir yaz tatilinde annem elin iğne tutsun biraz diyerek zorla işletmişti hahaaa :)))
Ah annecim, güzel annecim o zaman kızsam da iyi ki yaptırmışsın...
Bak şimdi elimiz iğne iplik tutuyor :)




Bu çiçeğin adını bilmiyorum. Annecim getirmişti bir yerlerden :)
Nasıl da güzel çiçek açtı bu kış günü....
Sabahları ilk işim cicişimi sevmek oluyor birkaç gündür...

Bu arada kılıf dikme işlemleri annemle son hız devam ediyor. İnşallah bu hafta sonuna kadar bitireceğiz...
İnşallah, maşallah yani :)))

1 Şubat 2010

hepsinden istiyorum bana ne :)


Kaynak falan aramayın, yok ... Mail olarak geldiği için bilmiyorum... Şimdiden özür :)

Evim kocaman olsa, böylede bir kaydırak olsa fenamı olurdu :)


Oturarak iş yapmayı seven bana ideal çözüm mesela :)

Bunu yapmam lazım acilinden...

Köşe takımı isteyen bana güzel bir fikir ama uygulatacak adam bulmak çok zor :(


Uzaktan...

Yakından :)) Çok güzel düşünmüşler...

Bu raflara bayıldım, süper.....

Iskalama ihtimali yok :))

Bunu anlayan banada anlatsın...

Yeri dar olanlara güzel bir alternatif. Sizce ?


Yok bunu istemem... Her taraf su içinde kalır :)

Güzel bir çözüm ....

Bunu deneyeceğim :)

Bunu belki :))


Bu kadaaaaaarrrrr :))

Herkese iyi haftalar....