30 Mart 2009

güneşli, papatyalı, uğur böcekliydi...


Hoşgeldin pazar dedik, yollara döküldük...
Giderken çiçekler gördük, annime suypiz yapıcam dedi...
Suypizi duyarımda arabayı çekmemiyim sağa, çekerim :)))
Papatyaları kopardı, suypiiiizzz dedi verdi...
Aaaaaa dedim ne güzelmiş bunlar...



Marketli evimize (ki kendisi yazlık olur) :))) geldik, attık kendimize sahile...
Ayakkabılarını çıkartmaya kalktı hemen...
Ne yapıyorsun dur dedik, denize giricem ya dedi...
Olmaz daha soğuk dedik, suratımızı astırdık...
Kenarda bekleyen kanolarda duran uğur böceği yetişti imdadımıza...
Suyun içine düşmüş kurtardık, elimize alamadığımızdan taşa yerleştirdik...
Yılanı eline almaya kalkan çocuk bu ufacık böcek ve sinekgillerden korkuyor çünkü :)))
Elma kemirirken, uğur böceğimiz uçtu...
Ama uçtuuu dedi... Sen babayla yakala biz geliyoruz hemen dedik....
Anneanneyle, ben kendimizi pazara attık...
Gezindik pazarda özgürce...


Sahilde keyif yapalım derken, yağmur başladı...
Bulutlar dağılın, biz güneşi istiyoruz dedik ama gitmediler....
Yağmura inat gezindik biraz...
O bizden inat çıktı...
Hızlandı, hızlandı ve yine hızlandı :)))
Hadi gidelim dedik...
Arabaya bindik, dönüş istikameti dedik birden arkadan oytunun cayırtısı geldi ...
Eve dönmek istemiyormuş, hep burada kalacakmış...
Oyalamaya çalıştık ama olmadı... Burda da imdadımıza uyku yetişti :)))
O uyurken eve geldik bile...
Kıyamam öyle yorulmuş ki böceğim ancak sabah açtı gözlerini :)))
Neden geldik diye söyleniyordu hala...
Söz dedi yine gideceğiz...
Hözmü dedi... Höz dedik....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Güzel yorumlarınız için teşekkürler :)