Gündem maddesine gelmeden önce birkaç doğum hikayesi anlatacağım size...
İlk hikaye bana ait...
Sultanım beni doğururken tam 2 gün beklemiş Gülhane'nin odasında... Sancıyla gittiği hastanede bebek geliyor demişler ve tam 2 gün beklemiş öylece... Korkudan mı, anatomisinden mi bilmem sancıları kesilmiş. Sadece bekletmişler ki dönemin en iyi hastanelerinden biri... Kendinden sonra gelenler doğurup hastaneden taburcu oldukça daha çok endişelenmiş, daha çok korkmuş... Ağır bir buhran sonucunda annemi o kışın ayazında pencerenin önünde bulmuşlar hemşireler...
Hiç konuşmadık bu konuyu onunla... Ne yapıyordu o pencerenin önünde hiç öğrenmek istemedim... Hiç kimseye de sormadım.... Doğduğumda bir zenci gibi kapkara getirmişler annemin yanına beni... Boynuma kordon dolanmış çünkü...
Kendi ölümümden değil, benim doğumumla annemi kaybetme ihtimalimi hep düşünmüşümdür bu sebeple...
O dönemde sezaryan dediğimiz ameliyat yokmuydu... Vardı... Ama normali daha makbuldü.... Faydaları henüz bu kadar bilinmiyordu belki ama alışageleni buydu... Bekletildi 48 saat.... Bende yada kendinde bir tehlike yaşanmasına rağmen...
İkinci hikaye oğlumun doğumuna ait...
Normal doğumdan çok korkmama rağmen, doktorumla hep pazarlık halindeydim tüm hamileliğim boyunca... Normal doğum yapmalıyım mutlaka diyordum. Son ayıma kadar da durum hep böyleydi. Bu isteğimin tek ve tek sebebi vardı, oğlum doğduğu anda kucağıma almak istiyordum sadece... Sebebim duygusaldı yani.. Faydası, zararı irdelememiştim hiç... Benim tercihimdi bu...
Son aya girdiğimizde doktorum sezeryan ihtimaline ısınmaya başla dedi... Yok dedim ısınamam, normal doğum... Sebebini bile sormadım...
Son haftaya girdiğimde oğlum 4.100 gr olmuştu ve kilo almaya devam ediyordu. Artık sezaryen doğum gerekliliğinden ve mecburiyetinden bahsediyordu doktorum ama benim keçi inadım devam ediyordu. Epidural seçeneği de vardı ama buna hiç hazırlamamıştım ki kendimi.... En son doktorumu o kadar çaresiz bırakmıştım ki oğlumun kilosundan dolayı normal doğumun benim için çok büyük bir tehlike olduğunu tokat gibi vurdu suratıma... Sen, oğlun ve ben büyük bir tehlike yaşayabiliriz dediğinde çaresizdim artık ve kabul ettim. Oğlumu sezaryenle doğurduğum gün normal doğum sancılarım başlamış halde girdim o soğuk ameliyathaneye...
Sezaryenle doğum yaptım, şimdi olmalı denilenin aksine...
Üçüncü doğum hikayesi Ayça 'ma ait...
Onun doğum hikayesini uzun uzun anlatmıycam, isteyen burdan okuyabilir... Hikayesini en iyi o anlatabilir çünkü...
O zamanlar tanımıyordum onu, ama tanıdığım ve hikayesini öğrendiğim andan itibaren Ayça başka bir Ayçadır bende...
Tarko mucizedir benim için, Ayça'da o mucizeyi yaratan anne...
Onun tercihi ve onun mucizesidir....
Herkesin yaşamına ait tercihleri vardır... Benim de var, senin de var, bu tartışmayı yaratanın da var...
Birde tercihi dışında yaşanmışlıkların ortaya çıkardığı sonuçlar var...
Yaşamda sadece siyah ve beyaz gibi keskin çizgi yok... Hiç olmadı, olmayacak da...
Şimdi diyorsun ki başımın bakanı tecavüz sonucu oluşan bir hamilelik olsa dahi o çocuk doğar.... Devlet bakar o çocuğa... Nasıl bakacaksın diye hiç sormuyorum... Cevabını bildiğim şeyi neden soruyum ki?
Yine olan kadınlara olacak... Sen bunu yasalaştırdığında ölümler artacak... Parası olan yine bi şekilde işini halledecek.... Ama ya parası olmayan... Şiş, tüy, taş diyecek çözüm bulmaya çalışacak... Kasapların eline bırakacak bedenini...
Hiç bir kadın isteyerek kürtaj yoluna gitmez... Kürtajı savunmaz... Eğer bir kadın o masaya yatıyorsa mutlaka bir sebebi vardır. Bu sebep onun gerçeğidir...
Sayın başımın bakanı bu beden benimdir... Kusura bakma ama bedenim üzerinde pis siyasetine izin veremeyeceğim, vermeyeceğim...
hiçbir kadın sebebi yoksa kürtaj masasına yatmaz... katılıyorum
YanıtlaSildelimine;
YanıtlaSilkesinlikle....
kalemine , ellerine, yüreğine sağlık şebnem.
YanıtlaSilbir erkek nasıl oluyor da kadın bedeni ve duyguları üzerine karar verebiliyor anlamış değilim. gitsin karısının rahmine karışsın.
Nilhan;
YanıtlaSilBizimki varken neden ona karışsın canım, lütfen yani...
Dün tecavüz sonucu hamile kalanada doğuracak dediler ya yemin ediyorum şiştim... Çocuklarımızı düşündüm... Nasıl bir ülkede yaşayacaklar.. Daha nelere gidecek bu hiç kestiremiyorum...
Ama biliyorum bunu bağıra bağıra yasalaştıracaklar... Offff
Kürtajı hangi kadın bile isteye kabul eder ki ? Bir kadının yaşayabileceği en büyük travmalardan biridir. Çok amiyane olacak ama gerçekler o kadar basit ki anlamamak için çaba göstermek lazım. Ortaya bir laf attılar ki gündemi oyala dur. Hanımının ortağı olduğu Medical Parc 'da durum nasıl ey RTE ? Benim bedenimden çek elini! Devletin baktığı çocuklar mı ,güldürme beni Allah aşkına. Esirgeme kurumları gönüllülerin çabalarıyla ayakta. CESUR KALEMİN NEDENİYLE SENİ KUTLARIM !
YanıtlaSilcolette;
YanıtlaSilTeşekkür ederim canım...
Bunlar gerçekleri sapıtmaya çalışıyorlar yine ve dediğin gibi çok basit olan sonuçları görmemek için olağanüstü bir çaba sarf ediyorlar...
Eğitelim, bilinçlendirelim hadi bize destek olun diyeceklerine hala siz bilmezsiniz biz biliriz diyorlar :(
Esirgeme kurumlarında yemek veriyorlar ya yetiyor işte onlara... Diğer ihtiyaçları karşılanmasa da olur...
Şimdiki durumun üstesinden gelemezken o sahipsiz çocuklar arttığında ne olacak durum hiç düşünmek bile istemiyorum :(
AGizlari acildiginda diktatorlugu var gucleri ile elestiriyorlar, bu diktatorluk degil de ne? Egitim sistemi dediler artisini eksisini dusunmeden pilot egitim yapmadan koskoca egitim sistemini degistirdiler, simdi de kadinlarin bedenlerine taktilar, alimallah 3 tane dogurmazlar falan, garantilemis oluyorlar! Gercekten urkutucu.. Agizlarindan cikan emir oluyor uygulamaya konuyor, daha neler degisir bu gidisle neler... Agzina saglik, klavyene saglik cok guzel yazmissin!
YanıtlaSilkardiş;
YanıtlaSilkendimden değil ama paşamızın geleceğinden endişe duyuyorum... bakalım daha neler göreceğiz böyle saygısızca :(
Harika yazmışsın canım. Birçok kadının duygularına tercuman olmuşsun.Kadınların neyi nasıl yapacaklarını söyleyeceklerine kadına şiddet uygulayanlar onları gözünü kırpmadan öldürenlere çare bulsunlar.
YanıtlaSillila;
YanıtlaSilteşekkür ederim canım. Halledilmesi gereken o kadar sorun varken ve çözümleri bulunabilirken bizimle uğraşmak, garip gündemler yaratmak, saygısızlaşmak hoşlarına gidiyor işte :(
merhaba bloğunuzu takip ediyorum siz de beni eklemek istermisiniz?:)
YanıtlaSil:)hoşgeldin
YanıtlaSilülkede tüm sorunlar bitti her şey süt liman herkes mutlu tek sorunumuz sezeryan ve kürtaj bunlar da hallolursa deymeyin keyfimize:)
YanıtlaSilhayatımız tercihlerimiz üzerine şekilleniyor,tercih yapma hakkı bence bir insanın yaşam hakkından sonra gelen en önemli hakkıdır ve kimse herhangi bir tercihinden dolayı yargılanamaz!! eğer bir ülkede insanlara tercih hakkı verilmeyecekse yaşam hakkı da verilmez zamanı geldiğinde!! İnsanoğlu çeşitli haklar elde etmek için neler yaşamış tarihsel süreçte..bu süreci yok sayarak ağzından çıkan bir kelimeyle yasa çıkarıp demokrasi diye bize yutturmaya çalışanları tarih ve insanlık affetmeyecek!Bütün bunlara bir dur diyebilmek için kral çıplak diyebilecek kişilerin artması ve önder olabilmesi gerek! ayrıca böyle dandik bir gündem yaratarak nelerin üstüne sünger çekilmeye çalışılıyor bir de bunu düşünelim derim ;)
YanıtlaSilEmir Kaanın annesi;
YanıtlaSilBizi salak yerine koymaya devam etsinler bakalım.
Bu arada hoşgeldin...
Anne ayça;
YanıtlaSilAlıştık bunlara demek istemiyorum, alışmayalım... Hiç alışmayalım hemde...
BEDEN BENİM KARAR BENİM. Nasıl olur kendilerinde söz söyleme hakkını bulurlar...
YanıtlaSilBu arada canım ben blogumu davetli izleyici ile sınırlandırdım bana ikizannesi@windowslive.com kendi mail adresini yazarmısın davetiye göndermek isterim.
ikiz annesi;
YanıtlaSilçok akıllılar ya ondan diyorum ben..