Çok oldu bu filmi izleyeli aslında... Ancak bugüne kısmetmiş...
Güncel filmleri hemen izlemeyi sevmem aslında... Üzerinden biraz zaman geçmesi lazım... Duyduklarımı unutmam, yapılan olumlu/olumsuz eleştirilerden beynimi temizlemek için zaman tanırım kendime... Biraz da çok beklenti içine girip hayal kırıklığına uğramak istemeyişim vardır altında... Ama bu filme nedense kayıtsız kalamadım...
Filmi anlatmayacağım merak etmeyin :)) Biçoğumuz zaten izledi....
Bende bıraktığı keyifi paylaşmak istedim sadece...
Film görüntü kalitesi olarak gerçekten çok iyiydi... Kömür karasının yansıması bile muhteşemdi diyebilirim... En çok şiirleri sevdim... İçten su gibi akan şiirleri...
" Diyecekler ki arkamdan
Ben öldükten sonra
O, yalnız şiir yazardı
Ve yağmurlu gecelerde
Elleri cebinde gezerdi
Yazık diyecek,
Hatıra defterimi okuyan
Ne talihsiz adammış
İmanı gevremiş parasızlıktan..."
Mert Fırat'ı severim oldum olası zaten... Burda da oyunculuğunun hakkını vermiş... Duygusal filmlerimin kahramanı şu sıralarda :) Kıvanç Tatlıtuğ yine şaşırtmayı başardı beni :))
Duvarlarını şiirlerle doldurdukları o odanın duvarlarına dokunmak isterdim... Bittim o sahnede...
Sonuç olarak evet sevdim bu filmi... Tekrar izlermiyim, evet izlerim... Şiirler için, kömür karası için, uslanmaz iki aşık şairin birbiriyle didişmelerini hissetmek için, şiirlerin bahanesi aşk için.....
Nuri Bilge Ceylan yine yapmış yapacağını diyorum ben bu film için....
Sakin, sade...
Uzun ince bir yol filmi....
Savcı Nusret için gerçeğine giden yol...
Doktor Cemalin kendini sorguladığı bir yol...
Komiser Cemal Anadolunun insanı...
Arap ın doğaya sığınması...
Ya zanlı Kenan...
Kadınlar arkada... Etkisiz... Önemsiz...
Ama en çok rüzgar...
Rüzgarın dans ettirdiği ağaçlar...
Anadolu ayazı...
İnce büklüm büklüm uçsuzluk hissi veren yol...
İtiraf ediyorum ki bazı sahneleri anlamak için iki kez geçtim üstünden... Ama bu uzun ince yol hikayesini sevdim ben...
Ancak ufak bir uyarı... Durağan filmlerden hoşlanmıyorsanız hiç başlamayın, sıkılırsınız... Hatta daralırsınız...
İlk sahnesinde ne bu diyorsanız hemen vazgeçin zaten... Zira film aynı çizgide gidiyor...
*********************************************************************************
Kısa bir mola şimdi... Uzun ince olmasa da güzel bir yol başlangıcı var bizim için...
Malum leyleği havada gördük, boşa çıkmasın...
23 Nisan tatilinide devreye sokarak kısa kısa kısa ziyaretlere gidiyoruz biz...
Tüm çocuklarımızın bayramı kutlu olsun...
İyi hafta sonları herkese...
Sen de benim gibi film meraklısısın canım :)
YanıtlaSilŞimdiden iyi yolculuklar Şebnem, tatiliniz çok güzel geçer umarım...Sevgiler...
İki filmi de sıkılırım bahanesi ile izlemedim ve açıklayıcı yazını okuduktan sonra da iyi ki izlememişim dedim. Ben film izlerken keyif almayı seviyorum ama mümkünse de gülmek istiyorum özellikle de bu aralar, bu yüzden filmler pek bana göre değilmiş. Paylaşım için teşekkürler...
YanıtlaSilSize iyi yolculuklar , iyi eğlenceler...
iyi tatiller Sebnem ;)
YanıtlaSilbayramınızı kutlarım.
İkisini de izlemedim. Silkelenmeye ihtiyacı olan ben için ikinci film pek bir uygun desene :D
YanıtlaSilBen Insensible-Aşk ve Gurur - Not Defteri- suç Ortağı izledim ama hiç biri de "işte budur" dedirtmedi
Denizin yıldızı;
YanıtlaSilGülmek için çok uygun filmler değil evet. Sana fikir verebildiğime çok sevindim... Öptüm seni..
Gonca;
YanıtlaSilTeşekkür ederim hayatım :)))
Küçük mucizem;
YanıtlaSilNilhanım Not defterine güzel diyorlardı, bende izlemeyi düşünüyordum... Vazmı geçsem ki :))
Bu arada sen durağan filmleri hiç sevmezdin. İzlemek istediğine eminmisin...
Derya;
YanıtlaSilCanım teşekkür ediyorum :))
Kocaman svgiler ;)