22 Haziran 2017

Handan'ın filmleri ♥


Günaydın diye söze başlayayım ama ben bu yazıyı yayınladığımda saat kaç olur bilemem...
Sabah serinliğinde güzel bir günaydın dediğimi varsayın olur mu ♥

Bu aralar çok uğrayamadım buralara, sizleri de okuyamadım... Bayram öncesi iş yoğunluğu sadece... Rutine döneriz 3-5 güne...  Fazla aksiyona gerek yok, kalbim dayanmıyor....

Hazır fırsat bulmuşken son izlediğim filmleri yazayım dedim sıcağı sıcağına... Hepsi birbirinden güzel ve özeldi çünkü. Benim güzel arkadaşım Handan tavsiye eder de hiç kötü olabilir mi zaten...

Handanım bu arada hemen bir teşekkür edeyim sana, galiba hayatımda izleyebileceğim en güzel filmlerden birisini izlettin bana ki ne geç kalmışım ben bu filmi seyretmek için... Keşke dedim daha önce izleseymişim, şimdiye kadar 5-10 kez izlemiş olurdum... Hangi filmi dediğimi anladın değil mi? Tooowwwaaaannndaaaaa  :))))) Allahım duygular şelale bende; nerede ağladım, nerede kahkaha attım karıştırdım gitti film boyunca... Büyüksün mirim :))))

Handancığımın filmlerini en sevdiğimden başlayarak anlatmaya başlayayım ben en iyisi ;)




KIZARMIŞ YEŞİL DOMATESLER (1991)

İlk önce kısaca filmin konusundan bahsedeyim size;

Evelyn (Kathy Bates) evliliğin rutininde iyice sıkışmış, kendinden hoşnut olmayan, evliliği ile ilgili çözümler bulmak için çeşitli toplantılara katılıp çözümlemeye çalışan orta yaş üstü bir kadındır. Bir gün huzur evi ziyareti sırasında tesadüfen tanıştığı Ninny (Jessica Tandy) ile yapmış olduğu sohbetlerde Ninny ona geçmişten güzel anılar anlatmaya başlar. Ruth ( Mary Louise Parker) ve Idgie ( Mary Stuart Masterson) nin büyüleyici hikayesini... Evelyn,  Ruth ve Idgie'nin hikayesinden o kadar çok etkilenir ki huzurevi ziyaretleri sıklaşmaya başlar... Aralarında güzel bir dostluk oluşur...

Özete bakınca film çok sıradanmış gibi geliyor değil mi? Ama değil işte...
İçinde çok sıcak dostluklar var, 1920 li senelere aykırı gelebilecek derecede feminizm var, ırkçılık var, kahkaha var, gözyaşı var, umut var... Ne ararsan var yani....

Idgie zaten tek başına şahsına münhasır bir karakter... Onun o erkeksi, güçlü karakterinin içindeki şefkati hissetmek içini yumuşatıyor insanın....

Ruth, allahım sen nasıl kibar bir kızsın.... Bakışlarının sadeliği ve masumluğu beni derinden etkiledi her sahnesinde...

Ninny'nin 80 li vücut yaşında iken nasıl da 20 li yaşlarının ruhunu taşıyor hayretle izledim... Deli doluluğu yaşanmışlıklarla birleşince nasıl da bilgeleştirmiş onu... Muazzam bir karakter ♥ Hoş ben onun Ninny olduğundan da çok emin değilim gerçi ama şimdi hissiyatımı yazıp spoiler vermeyeyim :)))

Evelyn katıldığı toplantılarda gülmekten öldürdü beni mesela... Kıyamam aydınlanacak aydınlanmasına da bir kal geliyordu kuzuma :))) Ama bir towaaandaaa sı vardı ki Idgie'den etkilenmesinin eseri olarak, kaç gündür dilime pelesenk oldu hatırlamıyorum... Uzun süre de geçmez artık....

" Yaşlı olmak için çok gencim, genç olmak için çok yaşlı "
Nasıl güzel bir cümledir mesela..... Geçtiği sahneyi kaç defa izledim bak sayamadım :))))

Film çift zamanlı ilerlemeyi çok güzel geçişlerle kotarmış, her karakterini ince ince işlemiş ve öyle farklı özellikler koymuş ki her birine ekranın arkasına geçip sarılmak istiyorsunuz emin olabilirsiniz.

Yer yer güleceğiniz, yer yer kendinizden birşeyler bulabileceğiniz, yer yer kahkaha atıp hemen akabinde gözyaşlarına boğulabileceğiniz çok etkileyici bir film... Aman haaaa ben şimdi böyle yazdım diye çok büyük beklentiyle ekran karşısına geçip hmm orası da olmamış, burası da olmamış, şunun enerjisi tutmamış demeyin. Vallahi çok haksızlık yaparsınız... Beklentisiz oturun ama seveceğinizden de emin olun gibi bir şey benim dediğim :)

İnanın her sahnesini ayrı ayrı anlatmak istiyorum size ama fazlaca spoiler vermiş olurum ve filmin zevkini kaçırırım....

Sonuç olarak ben bu filmi ÇÇÇÇOOOOOOOOOOOOOKKKKKK SEEEVVVVVVVVDDDDİMMMMMMM ♥  İzlemeyenleri Handan'la birleşip dövebiliriz :))) Şaka şaka, ama mutlaka izleyin dediğim bir filmdir kendisi ;)




THE GOOD LIE / İYİ BİR YALAN (2014)

Yine bir dostluk hikayesi....
Sudan'da 80'li yıllarda çıkan iç savaş neticesinde Amerika'ya yerleşen 3600 mülteci Sudanlının yaşam hikayelerinden yola çıkılarak hazırlanmış bir film. Gerçek hayat hikayelerinden yola çıkılarak filmin çekilmiş olması sahnelerde daha da etkilenmenizi sağlıyor...

Köylerinin gerillalar tarafından yağmalanmasından sonra bir grup çocuk tamamen kendi iç güdüleri ve o ana kadar öğrendikleri bilgileri kullanarak bir yaşam savaşı verirler. Güvenli bir bölgeye ulaşabilmek için açlık ve susuzlukla mücadele ederek binlerce mil yürümek zorunda kalırlar. Kakuma mülteci kampına ulaştıklarında ise 7 çocuktan sadece 4 çocuk kalmıştır; Mamere (Arnold Oceng), Jeremiah (Ger Duany), Paul (Emmanuel Jal) ve Abital (Kuoth Wiel).

Kakuma mülteci kampında uzun seneler geçirdikten sonra Amerika ile ortaklaşa hazırlanan bir göçmen programı ile 4 genç Amerika'ya giderler. Fakat Abital onlardan ayrılmak zorunda kalmıştır, o eyalette kalacak bir aile ayarlanamayınca farklı bir eyalete gönderilmek zorunda kalmıştır.  Artık yola Mamere, Jeremiah ve Paul birlikte devam edeceklerdir... Bir de tabiki kendilerini iş bulmak ve düzen sağlamalarına yardımcı olmakla görevlendirilen Carrie (Reese Witherspoon)....

Filmi bu şekilde özetleyebilirim, çarpıcı bir hikayesi var.

Amerika'ya geldikten sonra bizler için çok doğal olan şeylerin onlar için önemli bir öğrenme ve deneyimleme süreci haline gelmesi filmin bir yandan komik bir yandan da düşündürücü öğeleriydi... Yataklarını ilk geldiklerinde yere serip öyle yatmaları mesela, telefon çaldığında ilk tepkileri gibi gibi...

Carrie rolüyle Reese Witherspoon çok sevimliydi. Sanırım sevmeye başlıyorum bu kadının oyunculuğunu. Yaban ve Big little Lies film/dizilerinde de iyi iş çıkartmıştı...  Bu filmde de gayet başarılı bir performans sergilemişti...  Yardit lakabı bu filmde ayrı bir şirinlik katmıştı sanki :))) Büyük beyaz inekmiş anlamı da :)

Filmde en sevdiğim karakter sanırım Mamere'ydi... Onun o doğruluğu, dürüstlüğü, olaylara bakış açısı, idealleri ve hesaplaşmaları oldukça etkileyiciydi...

Diyorum ya içinizi ısıtacak, gerçekliğinin çarpıcılığıyla bazen içinizi acıtacak, gülümseten ama bir o kadar da ağlatan bir film....

Sonuç olarak ben bu filmi de ÇOOOOKKKK SEEEEVDDİİİMMMM :) İzleyiniz efenim ;)



TRASH (2014)

Raphael (Rickson Tevez) ve Gardo (Eduardo Luis)  Rio'nun arka sokaklarında çöp toplayıcılığı yapmaktadır. Bir gün yine çöp toplarken Raphael bir cüzdan bulur ve onu Gardo ile saklar. İçinde paranın haricinde siyasi bir kariyeri olan Santos'un gizli bilgilerinin bulunduğu bazı şifreler bulunmaktadır. Çok kısa bir süre sonra çocukların peşine de düşerler zaten. Bu sırada Raphael ve Gardo kendilerini saklamayacaklarını anlayınca  Rato (Gabriel Weinstein)'dan yardım isterler. Muhteşem üçlü işte :))

3 arkadaş dürüstlük ve doğruluğun hikayesini yazarken bir yandan da ülkenin kaderini değiştirmektedirler aslında...

Bir an bile gerilimi ve temposu düşmeyen filmde yemin ediyorum tırnaklarımı yedim. Bir ara koltuğun tepesine tünemiş oğlum kaçsana diye bağırmaktaydım ki kendime geldim ahahaaaa :)))

Filmde en sevdiğim karakter Rato'ydu ♥ Onun o itilmişlik, dışlanmışlıkla birlikte diğer çocuklarla duygusal bağ kurması, kıvraklığı, sevimli üçkağıtçılığı şahaneydi.

Planlarına hiçbir zaman uyamamaları ve hep bir spontone B planı ile gitmelerini izlemek hem keyifli hem de heyecanlıydı.

Bir sahnede döküntü bir bilgisayar oyunu üzerine kurdukları hayaller çok sevilesi ve iç ısıtıcıydı....

Olivia karakteriyle Rooney Mara,  Peder Juilliard karakteriyle Martin Sheen filmin bonuslardandı.

Doğruluk her zaman kazanır mı bilinmez ama bu çocuklar gerçeğin peşinde çok büyük bir yol aldılar, küçücük boylarına inat güzel işler başardılar.

Oldukça heyecanlı ilerleyen bu filmi ben SEEEEVVVVVVDDDİİİİMMMMM ve izlemenizi tavsiye ediyorum efenim.

Yazının başını günaydınla, sonunu da iyi akşamlarla bitirerek bir rekora daha imzamı atmaktan mutluyum :))))
Hatta işi biraz daha abartıyım, başka bir yazı hazırlayamayacağımı düşünerek bayramınızı da kutluyum efenim...

Mutlu bayramlar ♥ Küçüklerimin gözlerinden, büyüklerimin ellerinden en kocamanından öperim.
Bayramdan sonra görüşürüz ;)

34 yorum:

  1. Son ikisini izlemedim ama çok merak ettim. Kızarmış Yeşil Domatesler'i ise yıllar önce nasıl olduysa televizyon kanallarından biri getirmişti. Tesadüfen baktım. Ahhhhhhhhhhhhh nasıl sevdim, sonunda nasıl ağladım. O gün, bu gün, en sevdiğim ilk 10 film listesi yapsam mutlaka içindedir. Rahibin yemin ederken İncil diye Moby Dick miydi şu an hatırlamıyorum bir romanı getirmesine kahkahalarla gülmüştüm.:)))En sevdiğim tür filmler bu türlerdir. Towandaaaaaa:))))
    Sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Moby Dick ti evet :))) Ne güldüm o sahnede yalnız ahahahaa :)))
      Ben de seviyorum böyle filmleri Müjde.
      Diğer iki filmi de fırsat bulursan izle, pişman olmazsın emin ol ♥

      Sil
  2. Haaaleluyaaa :)

    Biliyordum çok seveceğini, Towandaaaaa :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Replik ezberlemece işine girebilirim, o derecede yani :)))

      Towaaaaadaaaaaaa :D

      Sil
  3. Ben de dün Handan'ın tavsiye ettiği bir filmi izlemiştim onu yazacaktım.
    Bu listeden sadece üçüncüyü izlemişim. Diğer ikisini de listeme ekledim.

    İyi bayramlar beybi. Öperim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen hangi filmi izledin merak ettim. Yaz da okuyum ;)

      SEn ilk önce kızarmış yeşil domatesleri izle bence, bayılacaksın Nilhanım.

      Sil
  4. Kızarmış Yeşil Domatesleri ben de çok severim.
    İyi bir yalanı listeme aldım ben de ne de olsa sen çok sevmişsin yani göz ardı edemem bunu :)))
    İyi bayramlar :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi bayramlar canım sana da . Seversin o filmi de eminim ben :)
      Öptüm kocamanından ♥

      Sil
  5. İzlemedim üçünü de ve ilgimi çektiler açıkcası. Genelde tavsiyelerini seviyorum. Bu arada belki izlemişsindir. BU hafta parç parça bir filmi zledim. Gençliğin En İyisi, 6 saatlik bir film ama çok sevdim ben.
    http://unutulmazfilmler.co/?s=gen%C3%A7li%C4%9Fin+en+iyisi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 6 saat ne kadar uzunmuş öyle Saadet. Oyoyoyyyyy...
      Bir boş vkitte ben de kısım kısım izleyeyim.
      Genelde zevklerimiz uyuşuyor seninle. Seveceğimi düşünüyorum.
      Öpüyorum canım seni ♥

      Sil
  6. Ne güzel hepsini de sevmişsin. İzleyeceklerim listesine ekledim bende.

    Mutlu bayramlar :-)

    YanıtlaSil
  7. Benim de en çok üçüncü ilgimi çekti. Aksiyonlu filmleri seviyorum:) Acıklı filmleri çok izleyemem. Bu yüzden mültecilerin hikayesini izleyemem sanıyorum:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aksiyon seviyorsan evet sonuncu filmi seversin. Konu itibariyle de güzel bir film.
      Ben dram filmlerini daha çok seviyorum hele gerçek yaşamdan alıntıysa yeme de yanında yat cinsinden.
      Zevkler işte :)

      Mutlu bayramlar Yasemincim :)

      Sil
  8. Ne yazık ki hiçbirini izlememişim, ancak "Kırmızı Yeşil Domatesler"den başlayacağım, efendim, teşekkürler! :)
    Ve iyi bayramlar... :)

    YanıtlaSil
  9. Hiç birini izlemedim bunların :( Listeye alıp uygun zamanda izleyim :) Mutlu bayramlar :)

    YanıtlaSil
  10. İlk iki filmi izlemiştim, gerçekten çok iyi ve etkileyici filmler.

    YanıtlaSil
  11. İyi bir yalanı izledim, ama diğer ikisinin notunu aldım.. Ama öncelik kızarmış yeşil domatesler tabi ki...:) Bende geçmiş bayramını kutlayayım..Çok gecikmeli oldu ama :))
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kızarmış yeşil domatesler artık favori filmlerimden benim, eminim sen de çok seveceksin ;)

      Sil
  12. Teşekkür ederiz o zaman. Bence de Handan diyorsa vardır bildiği. Sen de diyorsan x2. ;) Not aldım filmleri. Sevgiler. <3

    YanıtlaSil
  13. Listeme ekledim Şebnemcim. Filmi izlemeye çok vakit bulamıyorum yani bulduğum vakitlerde kitap okumayı tercih ediyorum. Son zamanlarda ütü yaparken türk film izliyorum aklımda kalıp da zamanında izlemediklerim arasından seçiyorum işte iyi gidiyor ütüyle :D bunları da bir ütü arkadaşı olarak kaydettim siz sevdiyseniz ben de kesin severim ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende de aynı sorun var. Kitap okusam film izlemeye vakit kalmıyor, film izlesem kitap okumaya.... Kısır bir döngü resmen :/

      Fimleri seveceğinden çok eminim ;)

      Sil
  14. nerelerdesiniz geri dönün :D

    YanıtlaSil
  15. Bende aksiyon gerilim filmlerini severim :) Bana da beklerim sizleri

    https://tembelprenses.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
  16. "Kızarmş yeşil Domatesler",Yıllar önce seyrettiğm halde yeniden seyrettim.
    İyi ki hatırlattınız.
    "İyi bir yalan" Güzel di gerçekten,ikinize de teşekkür ederim hatırlattınız.
    güzel vakit geçirdim sayenizde.
    Öptüm kızçeler sizi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de seni öptüm canım benim hem de en kocamanından ♥

      Sil

Güzel yorumlarınız için teşekkürler :)