17 Şubat 2018

The Post / Altın Küre Çelınc #7 / Oscar2018 #6


Film yazılarını biraz hızlandırmam lazım, yazılmayı bekleyen 2 filmim daha var çelınc için. Vakit bulmakta zorlanıyorum...
Hoş daha izlemem gereken en az 6 film daha var, en az o da :/ Biraz sıkıştırmak lazım artık, gelecek haftaya iyi bir planlama yapmam lazım o sebeple...
Hadi hayırlısı ;)



THE POST / 2017

Oscarda en iyi film ve en iyi kadın oyuncu dallarında sadece iki adaylığı mevcut. Altın Kürede ise 6 adaylığı olmasına rağmen ipi göğüsleyemeyenlerden. Aynı sonucun Oscarda da olacağını düşünüyorum.

Neyse efenim biz filmimizin konusuna geçelim ilk önce...

Filmimiz Amerikan basın ve özgürlük tarihine damgasını vuran Vietnam Savaşı dönemindeki Pentagon Belgelerinin ilk önce Times daha sonra da Post gazetesinden yayımlanma sürecini ve o dönemin psikolojisini anlatıyor. Ve eleştirilen Nixon dönemine de gayet üslubunca selam çakıyor.... Hatta ve hatta bazı eleştirmenler Nixon üzerinden Trump'a gönderme yapıldığı kanaatindeler.

Amerikan basınını ve tarihini bir kenara bırakıp bu filmi kendi ülkemiz şartlarında izlediğimizde emin olun hepiniz "vayyyy beeee" diyeceksiniz.... Hele filmde "basın, yönetenler için değil yönetilenler için vardır." diye bir cümle var ki üzerinde çokça düşünmeden edemiyorsunuz.... Basın ve habercilik üzerine tarz olarak hayalini kurduğumuz, olması gerekenin ekranda ütopyaymış gibi izlemek benim için can sıkıcı ve üzücüydü...  Oldukça üzücü hem de... Hele doğruyu söylemek uğruna senelerce içeride yatan, öldürülen, sindirilen, işlerinden edilen gazetecilerimizi düşününce boğazım düğüm düğüm oldu....

The Post gazetesinin sahibi ve genel müdürlüğünü yapan Kay Graham'a Meryl Streep hayat vermiş. Bu adı duyunca nedense ben olağanüstü bir şeyler bekliyorum. Bu beklentim de beni hayal kırıklığına uğratıyor o sebeple... Meryl bu filmde iyiydi evet ama olağanüstü değildi... Rol için değil, gerçekten yaşlanmış olduğunu hissettim... Yine de keyifle izledim...

Tom Hanks gazetenin editörü Ben karakterindeydi. Haberi ensesinden yakaladım bırakmam havalarıyla oldukça havalıydı. İyiydi evet ama o da muhteşem değildi. Bunda karakterlerin de payı var tabiki...

Filmde en sevdiğim sahnelerden biri bu haberi yapacağım diye ısrar eden Ben'in Kay Graham'ı siyasi çevrelerle yakınlığı dolayısıyla suçlarken Kay'in bir hamle ile Ben'i Kennedy'lerle çıktığı tatiller ve yediği yemeklerle yakalamasıydı... Şimdi düşününce altı üstü yemek diyoruz ama o dönemlerde o bile belli mesafede yapılmazsa insanın suçlanmasına sebep olabiliyormuş baksanıza...

Basım kararı alındığında insanların yüzünün aydınlanmasını sevdim, dayanışmalarını sevdim, o koşturmacalarını sevdim ve son konuşmaları daha çok sevdim... İnsan kendi dünyasında böyle bir özgürlüğü ararken karşısındaki insanların filmde olsa dahi o coşkuyu, sevinci ve gururu taşımaları insanı hafif kırgın duygulandırıyor...

Sonuç olarak ben bu filmi SEEEEVVVVVVDDİİİİİMMMMM efenim.. Bir başyapıt değil evet belki Oscarlık da değil ama iyi oynanmış, iyi odaklanmış güzel bir film... İzleyin lütfen ♥


24 yorum:

  1. Ben daha hiç bir filmi izlemedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen başlasan bir çırpıda bitirirsin bu filmleri. Biliyorum :)))

      Sil
  2. İzleme listemde olan bir film. Siyaset, basın... bu tür filmleri severim. Şu cümle de çok önemli; 'basın, yönetenler için değil yönetilenler için vardır." Keşke böyle olabilse...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke demeden geçemiyor insan gerçekten de....

      Sevgiler.

      Sil
  3. Ben filmi genel olarak sevdim ama şu ana kadar izlediklerimi düşününce her iki dalda da oscar almasına şaşırırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de şaşırırım Saadet. İyi bir film ama oscarlık değil bencede...

      Sil
  4. Aday filmler yüzünden cahilliğimden yıldım! Bu sefer de Vietnam Savaşı ve Nixon dönemini araştırmam gerekecek. Hoff hayat çok zor!!1!1! :D
    :)p

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))
      Nixon dönemini ben de hiç bilmiyormuşum, filmden sonra öğrendim :))
      Keşke araştırmadan bilsek ama o kadar kültürlü değiliz :P Yani en azından ben :)))

      Sil
  5. Film hakkında okuduklarım iyi değildi, hem siyasi olarak taraf olması hem de kalitesi bakımından, pek de hoşuma gitmedi. Ama yine de öneri için teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  6. Listemde olan bir filim canım .Inşallah yakın zamanda izleyebilirim.
    Teşekkürler canım benim 😍

    YanıtlaSil
  7. Umudum var. Ben de senin gibi filmler izleyip, izleyip, izlemelere doyamayacağım.
    Celınclardan çelınc beğeneceğim. Çatır çatır yorumlar yazacağım.
    Ama daha zamanım var. Umutluyum.
    Öperim ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umut varsa gerçekleşir mutlaka diyor ve seni kocaman öpüyorum ♥

      Sil
  8. AAA aaa, bak gene aynı şey oldu, dün bu filminde reklamını gördüm, nasıl acaba, seyretsem mi diyordum ki, an itibarı ile buradayım ;)) Senin yorumlarını çok seviyorum ve zevklerimiz de cuk cuk uyuyor, sağolasın bacım, öptümmm...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet senin zevklerimiz uyuyor :) Ben de senin önerilerini seviyorum çünkü.
      Komacan komacan öpüyorum bacım bende seni ♥

      Sil
  9. Aynı hissi ben Spotlight'ta hissetmiştim. Bunlar gazeteciyse bizdekiler ne diye düşünmüştüm. Günümüzde özellikle Türkiye'de işini hakkıyla yapan gazeteci o kadar az ki insan filmlerde izlediğinde daha çok etkileniyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ve o işini hakkıyla yapan bir avuç gazetecimizi yerden yere sürüklüyorlar :(
      Çok acı çokkk...

      Sil
  10. Sevdiğim film türlerinden kesinlikle izlemek isterim. Çok teşekkürler tanıttığın için Şebo'cuğum. Sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İzle müjdecim bu filmi, filmle birlikte çok saydıracağından eminim ben senin ;)

      Sil
  11. Abdi İpekçi ve Uğur Mumcu'yu da burada analım. Şu an hapiste olan tüm gazetecileri de. Ülkem adına utanç duyuyorum bu durumdan.
    The Post'u henüz izlemedim. Gazeteciliği adalet mekanizmasının ayaklarından biri olarak görüyorum ve bu bağlamda filmi merak ediyorum.
    Yeni yetişen oyuncuları, şarkıcıları ben takip edemiyorum artık. Meryl, bizimle birlikte yaşlandı. Bunun farkında olduğumdan mı nedir ekranda görünce hüzünleniyorum. Al Pacino ve Robert de Niro için de geçerli bu durumum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Filmi izlerken ahhh demeden edemiyrosun zaten basın yayın kuruluşlarımızın halini düşünerek Zulal :(

      Yeni yetmeleri inan ben de bilmiyorum, hep bu nerdeydi nerdeydi diye sorup duruyorum kendime :)) Eskiler bize yeter zaten ;)

      Sil
  12. Henüz izleyemediğim ama sırada olan filmlerden. Konusunu çok önemsiyorum. Hele günümüzde gerçek gazeteciliğin önemi bir daha anlaşılıyor. Tabii ortada pek gerçe basın kuruluşu olmayınca film de daha değerli oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşadığımız bu günlerde kesinlikle gıpta ile izlenecek bir film.
      İzlediğinden senin gözünden yorumunu okumak zevkli olacak...

      Sil

Güzel yorumlarınız için teşekkürler :)