8 Mart 2023

Oscar Maratonu '23 Başlasın / En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Kategorisi



EVERYTHING EVERYWHERE ALL AT ONCE (2022)

Bu sene ödüllerin çoğunu kasıp kavuran ve Oscar adaylarında da en fazla adaylık kazanan filmimiz EEAAO... Filmden çok bahsetmeyeceğim çünkü malumunuz aynı zamanda en iyi film dalında da aday kendisi... O kategoriye geldiğimizde hissiyat ayrıntılarımı veririm ama aday olduğu tüm kategorilerde beni allak bullak eden bir film demem hiç de yanlış olmaz. Zira tüm izlediğim filmler arasında sevmediğim demeyeyim de en bana göre olmayan film dediğimde siz anlarsınız beni 😉


Filmden bahsetmeyi bırakıp biz adayımız KE HUY QUAN'a odaklanalım. Paralel evreni ele alan filmimizin en elle tutulur karakteri Waymond'a hayat vermiş oyuncumuz aslında.  Dolayısıyla biraz sıcak davranabilirim kendisine. Ancak her zamanki gibi uzak doğu karakterlerinin telaşeli ve abartılı oyunculuğu ve ara ara kendi içlerinde konuştukları Çince (sanırım) 'nin dövermiş gibi tonlamaları mesafeli davranmamı sağlıyor karaktere... Elimde değil galiba bu konudaki önyargılarımı kırmak...

Filmi izledim ama bir de gelin bana nasıl izlediğimi sorun.... 
Filmi ve oyunculukları sevenlere saygısızlık etmek istemeyerek bu kategorideki filmle ilgili mırıldanmalarımı kısa kesmek en doğru seçenek bence 😏



THE BANSHEES OF INISHERIN (2022)

Bu sene hep zor isimli filmler mi denk geldi... Yine ismini hep unuttuğum bir film :)
Filmimizin ismi zor ama 9 adaylık kaptı ve adaylıkları de hakkıyla kaptı desem film hakkında olumlu düşüncelere sahip olduğumu anlarsınız. Ama yine film hakkındaki hissiyatımı ilgili kategoriye saklıyorum.

Filmimiz yardımcı erkek oyuncu dalında 2 adaylık kaptı ki bu da filmde dikkate değer bir oyuncu kadrosunun olduğunu gösteriyor. Şimdi bu filmdeki adaylarımıza bakalım...


Colm karakterine hayat veren BRENDAN GLEESON en az başrol oyuncumuz kadar aktifti filmde... En iyi erkek oyuncu kategorisine yerleşseydi bile inanın haksızlık olmazdı...

İnatçılık ve tutarlılık konusunda o kadar büyük bir performans sergiledi ki ağzım açık izledim kendisini... Bu filmi sinemada izleseydim emin olun ayakta alkışlardım performansını... Kocaman inatçı cüssesinin altında pamuk gibi bir yürek taşıdığından emin olunsun istercesine ana karakterimiz Padraic'e meramını o kadar tane tane ve içten anlattı ki onun bu tavrına kızamadım bile... Ama vücudunun uzuvlarından bir inat uğruna vazgeçmeseydi iyiydi... Şaşırttı ve üzdü işin gerçeği... Kendisine bana bu kadar keyifli bir seyir izlettiği için teşekkür ediyorum, eminim o da bana öpücüklerini yollayacaktır kırmızı halıda 😀




Ahhh Dominic....
Hayatın sillesini yemiş güzel oğlum benim... Gaddar ve sorunlu bir babayla büyümenin ve hiç sevilmemenin vermiş olduğu buruklukla hafif kafayı yemiş gibi gözükse de ne güzel kalpli, ne sevgi dolu çocuktun sen... Tek derdin güzel bir aile sofrasına oturmak, sevdiğin kadın tarafından sevilmek istemen ve arkadaş edinmekti... Bu çocuk hafif tahtaları kırmasın da ben mi kırayım diyerek izledim... Ara ara pamuklara sarasım bile geldi o sevimli, yara bereli suratını... 

Bu hissiyatı sonuna kadar bana hissettirdiyse BARRY KEOGHAN'da inanın bu listede olmayı sonuna kadar hak ediyor... Ve bu ismi bence mutlaka not edin bir yere. İlerleyen yıllarda daha da parlayacağından eminim kendisinin...




THE FABELMANS (2022)

Bir Spielberg filmi... 7 haklı dalda adaylığı var bu filmimizin de ve yine en iyi film kategorisine saklıyorum film hissiyatımı... Biz yardımcı erkek oyuncu adayımıza bakalım...



Sevgili Boris Amca ile JUDD HIRSCH var karşımızda...

Sevgili Mitzi'mizin nefret ettiği amcası... Evet karanlık bir yönü var gibiydi ama sevgili Sammy'nin kıvılcım halindeki sinema sevgisini ateşleyen de renkli amcamız Boris'di. 
Filmimiz biliyorsunuz Spielberg'in hayatından bir kesit sunuyor bize. Ve ben gerçekten böyle bir amca var mıdır çok merak ettim filmi izlerken... Eğer gerçekten varsa bence sinema sevgisinin kıvılcımını harlatmasından dolayı kendisine teşekkür etmeliyiz ki, Spielberg sayesinde şahane filmler izledik beyaz dev ekranda...

Oyunculuk konusunda J. Hirsch tabii ki iyi bir performans sergilemişti... Ruhu vardı.. Ama işin gerçek yanı maalesef  o ruhun çok da bir parlaklığı yoktu, çünkü filmde bulunduğu sahne anları çok kısaydı... Daha fazla olsaydı filme bir faydası da olmazdı hissiyatındayım efenim naçizane...




CAUSEWAY (2022)

Filmimizin tek adaylığı var o da bu kategori maalesef... 
Uzun süre önce bu filmin çekildiğini duyunca Jennifer Lawrence için yeniden kırmızı halı yolu gözüktü demiştim ama yanılmışım... Filmin vasatlığından değil belki ama iyi bir çıkış yakalayamamasından ötürü diye düşünüyorum işin açıkçası...

Filmimizin ana karakteri Lynsey (Jennifer Lawrence) Afganistan'daki görevi sırasında bir patlamada beyin kanaması geçirir. Geçirdiği kaza sonucu hayatta kalsa da birçok motor fonksiyonunu yitiriyor. Çok uzun süre bir rehabilitasyon merkezinde tedavi görüp iyileştikten sonra da evine dönüyor. Lynsey aslında bir an evvel yeterli raporu alıp yeniden askere dönmek istiyor, evine yerleşmemekte kararlı. Filmin ilerleyen sahnelerinde anlıyoruz ki aslında annesiyle büyük sorunları var kızımızın... 
Rapor almak için beklerken hayatını idame ettirmek için havuz temizleyiciliğine başlıyor ve James ile (Brian Tyree Henry) ile yolları kesişiyor... Biraz dostluk, biraz iki farklı cinsiyetin çekimi, biraz kaçış... Hatta özetle iki yaralı insanın birbirine sığınması ve yaşadıkları travmalarla yüzleşme becerisini göstermeleri diye adlandırabiliriz ilişkilerini.

Film ilk sahnelerinde durağan ve içine kapanık yapısı ile olmadı mı bu şimdi derken ikilinin dinamiği ile sarıp götürüyor. Yani bende öyle oldu... Çok büyük bir sürpriz yok ama ikili arasındaki ilişkiyle birlikte yolunu buluyor ve akıyor. Savaş sonrası travma filmlerine has klişe tekrarları olsa da kanlı herhangi bir sahnesinin olmaması filmin artılarından bence...

Sonuç olarak ben bu filmi SEEVDDDİİİMMMMM kategorisine attım efenim. Çok büyük bir beklenti içine girmeden izlerseniz siz de seversiniz diye düşünüyorum....


Gelelim James karakterine hayat veren BRIAN TYREE HENRY 'e... 
Yardımcı erkek oyuncu dalında bir adaylığı kesinlikle hak etmiş olduğunu düşünüyorum. Abartısız, duru oyunculuğu ve bakışlarıyla içinde yaşadığı her duyguyu aktaran bir oyunculuk çıkartmış.... Hele bir havuz sahnesi var ki filmdeki nirvana oyunculuğunu da orada sergilemiş bence....

Ana karakterin travmalarına odaklanırken James'in kapana sıkışmış duygularını yavaş yavaş o kadar ince bir çizgide içinize işletiyor ki... Dram filmleri bu tarz sade oyunculuklarla daha hissedilebilir, empati kurulabilir hal alıyor bence.... 


Şimdi gelelim bu yazının yazılma sebebine. Bu kategoriyi kim kazanır ?
Bu sezonda en benimsemediğim film EEAAO malumunuz ödülleri topluyor demiştik. Ve yardımcı erkek oyuncu dallarındaki önemli sayıdaki ödülü de süpürdüğünü gördük. Oscar jürisinin bundan etkileneceği kesin gözüyle bakılıyor. Çok da ikilemde kalacaklarını sanmıyorum. O sebeple bu kategorideki heykelciği KE HUY QUAN kapar diye düşünüyorum. Benim gönlümden geçen ise kesinlikle BRENDAN GLEESON 'dan yana... Bu da böyle biline...







10 yorum:

  1. Yardımcı adaylara hiç odaklanmadım ben. Causeway filmi de dikkatimi çekmemişti. Şimdi aldım onu. Fabelmanlarda Judd Hirsch'nin rolü hakikaten kısaydı. Adaylığı cımbızla çekip almışlar gibi. Performansındaki başarı da dikkatimi de pek çekmemişti açıkçası. Onun aksine Key huy Quan'ın rolü de film boyuncaydı. Emeği de büyüktü. Amma velakin benim gönlüm her türlü banhees'ten yana olduğu için ve Kutsal Geyiğin Ölümü filmiyle radarıma girdiğinden beri takip ettiğim Barry Keoghan'dan yana. Brendan Gleeson'u da takdir ediyorum tabi ki. Parmaklar gitti içim cız ede ede izledim o ikisinin arasında geçenleri...
    Emeğine sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kutsal Geyiğin Ölümü filmini izlemedim ben, ismini de duymadım sanırım. En kısa zamanda listeme alayım...

      Barry Keoghan alsa ödülü hiç üzülmem biliyor musun Zulal. Onu da çok sevdim çünkü film boyunca. Bakalım kimler galip gelecek... Çok az kaldı...

      Sil
  2. Kaçırmak zorunda kaldığım ve her gördüğümde içimi yakan iki film var orada, The Fabelmans ve THE BANSHEES OF INISHERIN; yeniden vizyonda görürüm diye, dua ve umut ediyorum.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. The Banshees inisherin i izleyebilseniz keşke. Bu sezondaki favorilerimden birisi... Ada da tam üzerinde hayaller kurulacak bir yer :) Inısherin'e yerleşeceğim piyango çıkınca :)))

      Sil
  3. İlk filmi tamamlayamadım ben. Hiç sarmadı. Bir de buradan The Fabelmans'ı seyrettim ama o kadar da oscarlık değildi sanki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fabelmans bence Spielberg ile ilgili olduğu için orada... ama ilk film bu kadar ödülden ödüle koşarken nedir bizdeki sorun onu ben de anlamadım :))

      Sil
  4. Yine eksikleri izledim hemen koştum geldiimm :)

    EEAAO'yu seven çok seviyor, sevmeyen de senin gibi oluyor. Hiç ortası yok :) Banshees geçtiğimiz yılın sinema adına en iyi, en değerli işlerinden biri bence. Dediğin gibi iki aday oyuncu da muhteşemdi, benim kategoride gönlüm Ke Huy Quan'dan yana ama Banshees adayları alsa hiç üzülmem. Barry Keoghan'ın önü açık, adını daha uzun yıllar bu listelerde görürüz umarım.

    Judd Hirsch filmdeki ziyaret sahnesi dışında çıkmayınca çok şaşırdım ben, adaylık için sahiden kısa bir süre kalmıştı. Ama hem filmde hem de Spielberg'ün hayatında öyle kilit bir rol ki adaylığı bir şekilde anlayabiliyorum.

    Causeway'in iyi bir çıkış yakalayamaması üzücü :( Tek adaylığı olmasa benim filmden haberim dahi olmayacaktı. Dediğin gibi ikili arasında çok iyi bir dinamik var, filmi götürüyorlar. "Dram filmleri bu tarz sade oyunculuklarla daha hissedilebilir, empati kurulabilir hal alıyor bence...." bu cümlenin altına imza atabiliyor muyuz? :)) Aynen bunu hissediyormuşum meğer ben de.

    Yine çok keyifli bir yazıydı, sıradaki tahmin ve yorumlarını merakla bekliyoruum. <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldin yeniden :))

      EEAAO benim için feci bir durumda... Hoş sevdiğim yerleri de var, nefret boyutunda değilim yani. Banshees bu seneki favorilerimden benim... Çok iyi bir filmdi yaaaa....

      Hirsch'i adaylar arasında gördüğümde daha uzun bir yeri olduğunu düşünmüştüm ben de :) Belki de kilit rolü için vermişlerdir, haklısın.

      Tabii ki imza atabiliyoruz :))) Dramda abartıyı sevmiyorum, hele bu tarz sakin dramalarda... Sakin sakin de o acıyı hissedebiliyoruz :)))

      Teşekkürler canım ♥

      Sil
  5. İlk filmi Can izliyodu bir ara, oyyy izlemediğim halde içim şiştiydi :D

    YanıtlaSil

Güzel yorumlarınız için teşekkürler :)