20 Eylül 2016

Biz kimden kaçıyorduk Anne ? / Perihan Mağden



Dram okumayı seviyorum...
Acı hissini ortaklaştırabilmem daha kolay oluyor sanırım içimde...
Bu benim ruhumda olan bir durum...
Bilmiyorum...
Deşelemiyorum da...

Acıyı paylaşabiliyorsan, sevinci her halükarda paylaşabilirsin zaten... Bu da benim desturum...

Perihan Mağden okumak istiyordum, açtım tüm kitap isimlerini... Yorumlarını hiç okumadan ismiyle seçtim kitabı...
Bir anne kızıyla kaçıyordu işte, bundan ala dram mı olur...

Sebep ve sonuç ilişkileriyle daha dillenmiş bir hikaye hayal etsem de kesik kesik cümleleriyle ve sadece kızın anlatımıyla can çekişmeli bir romandı benim için...

Anne kimdi, nereye varmak istiyordu, neden kaçıyordu.... Kızın bildiğinden fazlasını öğrenemeyeceğin bir kitap...

"Evsizlik" hissi beni en yaralayanıydı... Bir yerlere ait olmayı sevdiğimden belki de...
Yaşadıkları otel odalarını "ev" leştirmeye çalışmaları tırnakladı beni...
Anne'ye kızdım, çözemedim...
Aşırı sevme hissi, aşırı koruma hissi...
Psikopatmıydı yoksa... Neydi bu kadın ?

Bambi kitabını dua kitabı haline getirmeleri ve içselleştirmeleri ilk başta yormasa da sonradan yordu gönlümü...

Kızın gittikçe annesine benzemesi ve bunun anne tarafından doğallaştırılması...
Kurtulmalıydı kız bence... Ama neden kurtulmalıydı işte onun da yanıtı binbir çeşit kafamda...

Kitap bitti bitmesine de cevaplandırılmayan bir sürü bilmeceyle...
Belki de kitabı bu kadar çekici yapan buydu, cevaplandırılmamış soruları....

* "Bambi'nin annesi aptal olmasaydı, tedbirsiz olmasaydı o denli, Bambi yalnız kalmazdı ormanda. Bambi'nin annesiysen hayatta kalmak zorundasın. Bambi'yi yalnız bırakmamak zorundasın."

* Dünyada en azından bazı şeylerin mükemmel olabileceğini gösteriyor çakıltaşları. Onların bir dilleri var; her birinin bir güzelliği, bir özelliği.

* Ama Anneme göre çakıltaşlarının güzelliği burada: bağlılık gerektirmemelerinde.
   
* Hiçbir şeye bağlanmıyorum Annecim.
Bir kere Cenin'e bağlanmıştım azıcık, o kadar.
Sana olan bağlılığım yetiyor bana.
Senin bana bağlılığın yetiyor.
Nasıl yaşamamız gerektiğini biliyorum. Hiç yükümüz olmamalı ki kaçabilelim kolayca. Yakalayamasınlar bizi.
Hayatta kalabilmemiz için şart bu.
Senin mutsuzluktan ölmemen için.
Madem sen benim için kaldın bu dünyada, ben de senin için var olmalıyım. İstediğin ve söylediğin gibi.
"Başka çaremiz yok."
Biliyorum.

* Sabredip bekliyoruz ikimiz de. O, yüreğinin hafiflemesini ve gündelik yaşantımıza dönebilmeyi bekliyor. Ben Annemi bekliyorum. Ağır Yürek Günlerinden çıkıp gelmesini.

* Yani bu dünya kimilerimizin nasırına basıyor işte. Kimilerimizin canı yanıyor kabalıklardan, hainliklerden.

* Ama zaten kaçış yok diye düşünüyorsan, başkasını mapus aldığını da düşünmezsin. Koruduğunu, kolladığını düşünürsün bu fena hayattan.

* Bırak hayat altında bir okyanus gibi sallasın seni. Sen Deniz Yatağının üstündesin. Yavaş yavaş sallanıyorsun. Nereye götürürse götürsün, önemi yok. Bırak zaman aksın gitsin. Kötü zamanlardan uzaklaş Deniz Yatağının üstünde. Salına salına sakinleş, uzaklaş.

* "Küçük bir kızı kovası yüzünden aşağılamayı öğrenmiş çocuklar düşün," diyecek Annem yıllar sonra. "O gün orda onların annelerine babalarına derslerini vermek için nasıl yanıp kavrulduğumu düşün. Gözyaşların göğsümü yaktı. Kalbimin tam üstünde ağladın. Ağlattılar seni, boş yere. Öyle çocuklarla oynamana izin vermedim bir daha. Kalbini kırmalarına izin vermedim Bambim."

Bazen hüzünlendiğim, bazen kızdığım, sorular ardında sorular sorduğum, hırslanıp sayfaları yuttuğum bir kitap oldu benim için.
Ne sevdim diyebiliyorum, ne sevmedim...
Ama ben de iz bıraktığı kesin...

Tavsiye noktasında susuyorum size. Anlatabildiğim kadarıyla ilgi uyandırdıysa sizde zaten okuyacaksınızdır.....

Sağlıcakla kalın....


18 yorum:

  1. Alıntılar da bile ruhum daraldı Sebo çok sağlıksız bir ilişki. Ben sevmiyorum artık iç karartan romanları. Okumayacagim yani :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sağlıksız bir ilişki evet Kadriye. Bir ara anneyi elime verseler duvardan duvara vurabilirdim. O kadar kızdım. Kitabın anlatımı gerçekmiş gibi içine işletiyor insanın.
      Ben hala devam ediyorum iç karartmalara, nasıl bir psikolojiyse benimki de :)))
      Acı çekmeyi mi seviyorum acep ;)

      Sil
  2. Perihan Mağden kitabı okumadım hiç. Kitabın ismi cidden "gel beni oku" diyor. Benim de aklımda bulunsun....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de ilk okuduğum kitabı Saadet. İsimden ben daha macera dolu bir kaçış bekledim ama psikolojiden vurdu beni.

      Sil
  3. Hayatımızda zaten yeterince dram sahnesi yaşıyoruz. Ama ben de dram sevenlerdenim. Bir de beni ağlaymayı başarabiliyorsa, resmen deşarj oluyorum :) Güzel bir paylaşım olmuş. Kaleminize sağlık. Sevgilerimle,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ağlamak benim için de hafiflememe sebep... Sanki gözyaşlarıyla birlikte içindekiler akar gider...
      Dram iyidir diyorum o yüzden ;)

      Sevgiler

      Sil
  4. Bazen sevmediğimi düşündüğüm kitapların sevdiklerimden daha çok iz bıraktığını fark ediyorum. Ne tuhaf...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tuhaf değil mi Handan...
      Belki de kıssadan hisse yapabildiğimizdendir...

      Sil
  5. Ben de anne olsam aşırı korumacı olurdum galiba:)))o yüzden alıp okumak istiyorum bu kitabı. Çok teşekkürler Sebo'cuğum. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuduğunda asla sen olamayacak bir karakter göreceksin Müjde. Kadın delirtti beni...

      Sil
  6. Butun kitaplari okumayi seviyorum, bardak dibi gozluklere durup dururken sahip olmadik :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahhh Mevlüdem aahhhh :)
      Sen her halinle güzelsin bacım ♥

      Sil
  7. Okumak isterim,arada bir de o anneyi döverim...O ne öyle,zavalll çocuk bırakma
    mış ki büyüsün.
    Arızalı bir ilişki,çevremizde maalesf böyle anneler o kadar çok ki,
    Olumsuz tavırlı bir insan göreyim hemen annesi düşer aklıma;
    Ya da annesiz,şefkat-sevgi-değer görmeden büyüdüğünden,affetmek kolayıma gelir nedense.?
    Güzel yumuşacık-Oytunlu hayatların kraliçesi anne öpüyorum seni ve yakışıklı oğlunu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O büyümekle ilgili bir kısım vardı kitapta da. Bir hayli zor oldu kadının kızının büyüdüğünü kabullenmesi Merih.
      Maalesef arızalı ilişkiler konusunda uzman bir halk olduk. O eski hoşluğu, kibarlığı arıyor insan etrafında.

      Bizde seni yumuş yumuş öperiz güzel kadın ♥
      Mucxxxxx

      Sil
  8. Çakıl taşları konusu...
    Yüreğim kaldırdığı bir gün ama mutlaka Şebnem'cim
    Etkiledi beni...

    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O çakıl taşları mevzuu feci...
      Evleştirmeye çalıştığı otellerde...
      Okuduğunda seslen mutlaka ;) Sen ne hissettin öğrenmek isterim...

      Sil
  9. Tam kitabı not edecekken cevaplanmamış sorular kalıyor yorumunu görünce vazgeçtim. Akılda soru işareti bırakan filmleri kitapları pek sevemiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yarım kalmışsın gibi hissediyorsun evet... Ben de o hissi çok sevmiyorum.

      Sil

Güzel yorumlarınız için teşekkürler :)