8 Mart 2017

bir gün, bir film :)


Bugün bir arkadaşım "her gün sizin gününüz zaten, ne kadınlar günü marşını söylüyorsun şimdi" dedi... Güldürdü beni... Her gün elinizde karanfille gezerseniz bugün bağırmaya ihtiyaç duymayız belki de dedim... Milyonlarca cevap verilebilirdi aslında...

Dokuma işçilerinin ölümünden yola çıkılarak Dünya Emekçi Kadınlar Günü - 8 Martın uzun zamandır sahte kutlamalara yerini bırakmasından beri de pek samimiyetsiz geliyor bana bugün... Onca kadın cinayeti, onca taciz-tecavüz, onca yok sayılma varken ancak bu kadarını becerebiliyorum.. Bolca yapılan güne özel, kadına özel söyleşilerden pay çıkarması gerekenler bir nebze payelerini beyinlerinin bir köşesine yerleştirebilirse ne mutlu bize diyebiliriz sanırım... İnşallah bir gün 3. sayfa haberlerinden kadınlarımızı, kızlarımızı kurtarırsak o zaman her gün bayram bize.... O günleri görmek en büyük dileklerimden biri...

Tarlada, fabrikada, evde, sokakta emek harcayan tüm kadınlarımızın günü kutlu olsun... Hakkıyla kutlayacağımız günler de gelecek bir gün ♥

Güne dair duygularımı özetlediğime göre şimdi de dün akşam izlediğim filmi özetlemeye geçebilirim herhalde :)



İSTANBUL KIRMIZISI (2016)

Bu filmle ilgili herkesin kafasının çok karışık olduğunu düşünüyorum... O kadar yazılıp çizildi ki film çekilmeye başlandığından beri... Yok muhteşem, yok berber İtalya'dan geldi, yok ertelendi, yok bu oyunculara bu film gibi bir sürü şey...

Tüm okuduklarımı ya da duyduklarımı sildim kafamdan, hatta Ferzan Özpetek filmine gittiğimi bile kazıdım ve öyle gittim filme ben... Bir de kitabını okumadan tabi ki onu da belirtiyim...  Bu önemli bir ayrıntı çünkü....

İstanbul Kırmızısı bir kere muhteşem bir oyuncu  kadrosu ile ortaya çıkmış... Öne çıkan isimlerden bahsetmiyorum sadece arka planda da muhteşem oyuncular var; Serra Yılmaz, Zerrin Tekindor, Ayten Gökçer, Şerif Sezer, İpek Bilgin, Rıza Kocaoğlu gibi.... Kısa kısa, ufak ayrıntılarda lap diye karşıma çıkınca oldukça keyiflendim açıkçası... Kolay kolay bir araya gelmeyecek bir kadro olunca genel beklenti maksimum dozda oluyor...  Ve bu sebeple iyi ki dedim beklentilerimi düşük tutmuşum ki dar alanda kısa paslaşmalar yapılan büyük oyuncuların keyfini çıkartabildim... Yoksa sürekli "daha" hissiyatı oluşacaktı beynimde...

İstanbul aşığı bir kadın değilimdir ben, yaşanacak yer diye kodlamaktan çok, paran varsa gezilecek şehir diye kodlamışımdır beynimde.... İstanbul o kadar muhteşemdi ki filmde, aşığı olmayan ben bile müthiş bir keyif aldım sokaklarından, mekanlarından düşünün... Galata kulesine karşı yenen yemeğin, köprü ışıklarının altında içilen içkinin, o eşsiz kıpkırmızı boğaza karşı salınan yalının keyfini içime çektim doya doya... 

Filmde Yusuf karakteri ile Mehmet Günsür zirve yapmış diyebilirim... Bu adamın her halini severim ayrı bir konu ama bu sorunlu, takık, asabi ve bağımlı hali içine işliyor insanın... En çok onu sevdim galiba baş dörtlüden....

Yönetmen Deniz yani Nejat İşler her zamanki karizmasındaydı... Yandan gülüşü, büyük cümleleri ve soru işareti bırakan davranışlarıyla... Mehmet Günsür zirvede olsa da Nejatcığıma adamımsın dedim tabi ki :))

Gelelim Neval (Tuba Büyüküstün) ve Orhan (Halit Ergenç) 'a... Neval karakteri pek naif, pek kibardı evet burada Tuba Büyüküstün hayli uymuş ama maalesef Neval bir türlü ben de kanlanamadı canlanamadı.... Sadece bir ara yemekte Orhan ile flörtöz durumlarında gözler konuşmaya başladı ama bu da maalesef  kurtaramadı durumu...  Son zamanlarda o kadar tarihi karakterlerde görmeye alışmışım ki Halit Ergenç'i  filmin bel kemiği olan yazar rolüyle güncel bir karaktere bağlayamadım... Bir de bu adamın mimikleri hep  aynı olmaya başladı farkında mısınız? Donuk bakışlarını sevmiyorum artık...

Oyuncular hakkında gevezeliğim bu kadar değil aslında ama konuyu uzatıp sizi sıkmaya hiç gerek yok :)

Filmin konusundan da kısaca bahsedeyim; Deniz başarılı bir yönetmendir ve çocukluk anılarını kitap haline getirmeye çalışmaktadır. Bu sebeple eskiden ünlü bir yazar olan fakat yaşadığı travmatik bir olay sonucu yurtdışına yerleşen Orhan'dan son dokunuşları yapması için yardım ister ve İstanbul'a davet eder. Burdaki amacı kitaptaki kahramanlarıyla da tanışmasını istemesidir Orhan'ın; en çok da Neval ve Yusuf'la... Ancak sebepsiz bir şekilde Orhan'ın geldiğinin ertesi günü Deniz sebepsiz bir şekilde ortadan kaybolmuştur. Hem Orhan hem ailesi hem de arkadaşları koskocaman soru işaretleri ile ortada kalmışlardır... Deniz nerededir?

Filmde herşey yerli yerinde değil... Bazen kopuk kopuk ilerliyor... Sıkıcı mı hayır? Ama kopukluklar biraz can sıkıyor... Verilen ipuçları öldür allah birleşmiyor ve ucu açık bir son bekliyor bizi.... Kalakalıyorsunuz... Neden öyle neden böyle diye takılmazsanız şayet oyuncular ve İstanbul'un keyifli görselleri tatlı bir his bırakıyor filmin ardından... Filmi anlamaya çalışmak bir kabus olabilir evet :)))

Kitabını okumadığını söylemiştim daha önce, yapılan yorumlardan anladım ki kitap ile film bambaşka... Kitabını okumam için yeniden bir sebep veriyor bana aslında bu bambaşkalık... Ama kitabı okuyanlar için durum farklı olabilir... Beklenti ve sonuç birbirini tutmuyor anladığım kadarıyla....

İstanbul'un çok renkliliği yansıtılmaya çalışılmış... Oldukça züppe bir parti, zenginliğin şaşalı yaşam tarzı bir yanda sığınmacılar, cumartesi anneleri bir yanda....  Kilise de var cami de... Evet İstanbul aynen böyle... Buna zıt bir görüşüm yok aslında... Fakat filmde bazen arka fona yakışmamış sahneler var... belki başka yerde olsaydı, yada başka kurgulansaydı daha güzel olabilirdi... Ne demek istediğimi şöyle anlatıyım... Mesela bir parti bir gökdelenin yüksekçe katlarında,,, Sanki ayrı bir cumhuriyet gibi... Kamera o partinin içinden uzaklaşıyor, uzaklaşıyor.... Ezan sesi gelmeye başlıyor kulağa ve İstanbul'un tüm kirlerini örtmüş ışıl ışıl gece görüntüsü... Bu sahneye bayıldım mesela... Zıtların uyumu... Ama bir sahne var ki mesela yolsa yürüyorsun ve birdenbire Cumartesi annelerinin çığlıklarıyla karşılaşıyorsun ve hiç birşey yok gibi sadece hafif kulak kesilerek geçip gidiyorsun... Sanki dursan, empati yapsan yada o sahneyi oraya koymasan... Biraz karışık anlattığımın farkındayım, izleyince ya da izlediyseniz beni anlayacaksınız siz... Tadında bırakayım :)

Sonuç olarak evet film bende EEEEHHHHHHHH İİŞŞŞŞTEEE seviyesinde olmasına rağmen sonuçta tatlı bir hissiyat bırakmıştır efenim; İstanbul görselleri ve ikincil karakterlerdeki oyuncular filmin bonusudur... Bu sebeple naçizane izlemenizi tavsiye ederim ;) Bilmem anlatabildim mi ;) 




39 yorum:

  1. Herkes konuların havada kaldığını yazmış film yorumlarına açıkçası gidip gitmemekte kararsız kaldım çünkü bu kadroyu görünce büyük beklentilerim vardı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konular evet havada ve birbiriyle bağlanmasının imkanı yok gibi gibi yani :))
      Gideceksen de tüm beklentilerini sıfırla öyle git, yoksa keyfi çıkmaz :)

      Sil
  2. Türk sinemasına destek için Türk filmlerine gitmeye çalışıyorum.Bu filmi de merak ettim.Gideyim diye düşünüyorum Şebocuğum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de destek için gitmeye çalışıyorum Türk filmlerine, gelişmeli sektör ve dolayısıyla para kazanmalılar.
      Sen gidince bakalım nasıl bulacaksın ;)

      Sil
  3. Cıks,eski Türk sineması öleli çok oldu.Anca komedi filmleri biraz yüz güldürüyor.Murat Cemcir-Ahmet Kural,tabi ki Demet Akbağ ve Ata Demirer,illaki Şener Şen.Gerçi Demet ve Şener ustaların neredeyse her filmi izlenir.Cem Yılmaz da bayağı başarılı dramada.Gerisi fasa fiso.İyi kadın oyuncularımızı saymışsın hep geri planda.Tuba çok yapmacık geliyor bana,o kadar yapabiliyor demek ki.Nerede o muhteşem dörtlü,Türkan,Fatma,Filiz,öbürünü yazasım gelmiyor,pek hayırlı işlerle uğraşmadı diye.İşte öyle bacım 😍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ferzan Özpetek'in tarzı İtalya/Fransız filmlerine daha çok benziyor aslında. Türk bir yönetmen, türk oyuncular olunca haliyle dedik ki adam bizi tanıyor içimizden, konu İstanbul, oyuncular zaten öyle... Deli birşey çıkar dedik...
      Deli bir beklenti= Hayal kırıklığı
      Bu her zaman böyle olmuştur bilirsin...

      Eski filmler konusunda bak haklısın. Sıcacık filmleri özledin sende değil mi... Hababam sınıfı mesela milyon kez izlesem bıkmam. Dramın dibini yaparız :)) O dördüncü ismi ben de saymayacağım bende ama hakikaten o dörtlünün aşk filmleriyle büyüdük biz. Hep Ediz Hun gibi bir kocam olsun istemişimdir mesela :)) Ahhh eski günler ahhh hakikaten...

      Aaaaaa bak Çağan Irmak'ın yeri bende başka yalnız, bu eski filmleri ucundan yakalıyorum onunla... Nadide Hayat mesela :)

      Öperim kuşum seni ♥

      Sil
  4. Dileklerine samimiyetle katılıyorum canım sevdiklerinle kutladığın nice günlerin olsun filme gelince oyuncu kadrosu güçlü izlenir diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimizin canım benim :)
      Kadro sağlam evet, izle bakalım sen nasıl bulacaksın filmi ;)

      Sil
  5. Kadınlar günü ile ilgili dileklerinize gönülden katılıyorum. Biz kadınlar, kadınlara değer veren oğullar, kendi değerini bilen, kendine güvenli, ayakları yere basan kızlar yetiştirmeliyiz. Filme gelince izlemek istiyorum ama benim de büyük beklentim yok. Tuba Büyüküstün güzel hoş hatun ama oynadığı karaktere ruh veremiyor, katılıyorum size.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geleceğimiz çocuklarımız... İnşallah gönlümüzce olur gelecek günler...

      Siz nasıl bulacaksınız filmi, meraktayım... Büyüküstün artık klişe olmaya başladı... Biraz belki tarzını değiştirse, risk alsa fena olmayacak... Kendisi de zevk almaya başlar belki..

      Sil
    2. Filmi izlediğimde paylaşırım buradan:)

      Sil
  6. Ben de bu gün sinemaya gidip izledim filmi,üstüne yorumuna denk gelmem gerçekten hoş ve güzel oldu.Seninle hemen hemen aynı fikirdeyim.Kitabı okumak gerektiğine de inanıyorum.Fakat gidip kitabı alıp okur muyum hiç bilmiyorum cidden.
    Yorumun baya güzel ve uzun olmuş.Eline sağlık ^^
    Bu arada Dünya Kadınlar günün senin de kutlu olsun ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne hoş tesadüf olmuş hakikaten :)
      Ben kitabı okumayı düşünüyorum, çünkü filmden bambaşka olduğuna kesin kanaat getirdim :)

      Bazen yorum yazarken kendimi kaptırıyorum, ve baya uzun yazabiliyorum :) Bu kesilmiş hali düşün. Azıcık gevezeyim galiba ahahahaa :)))

      Hepimizin kutlu olsun ♥

      Sil
  7. Film hakkınd hep olumsuz yorumlar okumama rağmen ben bu filmi izlerim. Ama güzel anlatım. Ne yeriyorsun, ne geriyorsun. Zaten benim bulunduğum şehre Türk filmleri gelmediği için sinemada izleyemeyeceğim. Ama internetten neden olmasın?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne hissettiysem onu yazıyorum, bazen çok kaptırıp çok uzatıyorum bunun da farkındayım :))))
      Sevmediğim filmlerle ilgili evet açıkça sevmediğimi yazarım ama çok da yerlere vurmam, vuramam... Ne demişler her kör satıcının kör bir alıcısı vardır; o kör alıcıları engellemeyelim diye :))))) Şaka bir yana sonuçta emek var, emeğe saygısızlık etmek istemem. Bana göre olmamış derim...

      İzlediğinde kesin yaz yalnız, bir de senin gözünden dinliyim filmi ;)

      Sil
  8. Kitabını aldım, okuyacağım bakalım. Aaa sahi ya, içinde şehir ismi geçen kitap arıyordum, hahaha, annemde olunca unutmuşum onu ben :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ahahahahahaa evrekaaaaa :))))
      Kitabı da bulduk, ohhh tamamdır ;)
      Sen bu listeyi bu sefer baya yapacaksın galiba, bana öyle geliyor...

      Sil
  9. Kadro bile kurtaramamış filmi desene. Çünkü saydığın oyuncuların hepsini severim. Kitabını da okumadım. Hatta kitaptan uyarlandığını da bilmiyordum. Film yorumların gerçekten çok profesyönel bacım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepsi alanında çok başarılı oyuncular Nilhan...
      Ne hissettiysem onu yazıyorum bacım, beni sevdiğinden yorumlarımı da seviyorsun sen ;)
      Öperim kuzu seni

      Sil
  10. Ay DEEP de yazmış valla gitmiycem, netten izlerim sonra ne kadar da hevesliydim ya :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dün instagramda gördüm bende gittiğini :)
      Gönlünce ne zaman istersen o zaman izle arkadaşım :)
      Öpüyroum seni ♥

      Sil
  11. Çok güzel anlatmışsın,çok da güzel tanıtmışsın.
    Ben de izledim.Sorarsan beğenmedim,İSTANBUL görüntüleri dışında,görsellik çok güzeldi.
    Konu da sıkıldım beni yorar böyle filimler.hele bu aralar güldüren-düşündüren filim istiyor benim canım onu anladım.Nasrettin Hoca gibi mesala.
    Ağır abi filimleri sevmiyorum ,bu aralar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konu oradan buradan, birleşmiyor dimi :)
      Zorlamadım ben de kendimi birleştirmek için... Seyrin ve hayallerin en güzeline daldım Merih :)))

      Öperim kuzu ♥

      Sil
  12. Filimin etisinden öpmeyi unutmuş olabilirim.
    Öptüm seni kuşum...

    YanıtlaSil
  13. EHHH İŞTEEE'ni seveyim Şebom :D Çok güldürdün yine beni :)
    Film yorumların çok hoşuma gidiyor, her detayı canlandırıp sevip sevöeyeceğimi değerlendirebiliyorum, bu konuda harikasın! Eline sağlık.
    Kadınlar günü ile ilgili de sana aynen katılıyorum deyip üzücü olaylara hiç giriş yapmayın :( Bitecek inşallah!
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay ne yapıyım sevdim desem olmayacak, sevmedim desem de olmayacak... Ehhh işte doğru kategoridir ahahahaaaa :)))

      Bitecek, bitecek... Tüm dileklerimiz bu yönde dağınık annem ♥
      Kocaman öptüm seni :)

      Sil
  14. Bence bu kadro ve filmin sürekli reklamının yapılması insanların beklentisini arttırdı. Bu yüzden film beklendiği kadar beğenilmedi. Gerçi ben filmi izlemedim, belki o kadar iyi değildir. Filmi izlerim ama sinemaya gitmeme gerek yok diye düşünüyorum. Nete düştüğü zaman evde ayaklarımı uzatır izlerim :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesin, beklenti büyük olduğu için de yaşanan hayal kırıklığı büyük oldu... Bir yorumda okumuştum, aldatıldığımı hissediyorum yazmıştı bir blogger :) Şimdi kim olduğunu hatırlayamadım :/

      Ayaklarını uzat ve izle bakalım, sen ne düşüneceksin ♥

      Sil
  15. Şebnemcim filmi izlemedim ama yorumunun hepsini okudum kitabını da okumadım bu arada sadece Ferzan Özpetek'in kitabını okudum. Anllatığı yaşama bana çoookkk uzak olduğu için ben beğenmedim.Sende de bu film eh iştelik bir yorum bıraktıysa yok anacım ben almiyim ;)
    Sevgiler canım, öperim ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitabını bir ara alıp okuyacağım, sırf meraktan :)
      Bambaşka birşey okuyacağımdan eminim zira...
      Kendisi de bir röportajında tekrarlardan sıkılırım, o yüzden farklı bir yorum getirdim filme demiş... Bakalım o bambaşkalık neymiş :)

      Bende seni öptüm canım ♥

      Sil
  16. Üniversite okurken yurttaki oda arkadaşlarım İstanbulluydular. Sürekli İstanbul şöyle güzel böyle güzel anlatırlardı. Ben de bir türlü anlam veremezdim "bir şehre bu kadar hayran olunur mu?" derdim. Ama bir kaç ay sonra İstanbul'a gezmeye gittiğimde Haydarpaşa Tren Garı'nda inip vapurla karşıya geçerken etrafa bakınıp "ayy evet bir şehre hayran olunurmuş" dediğimi hatırlıyorum:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bak aynı duyguları ben hep İzmir için yaşadım... Seyri bile çok güzel geldi... Ama İstanbul beni hep korkutmuştur Kadriye. Evet birkaç günlüğüne çok güzel, ama yaşam çekilmez be arkadaşım, yani sanki öyle :)

      Sil
  17. Filmi izlemem için başrolde İstanbul'un olması yeterli dermişim. Ama cidden yeterli oluyor :)
    Serra Yılmaz ve Ferzan Özpetek'in uzun yıllardır devam eden bir arkadaşlığı var sanırım. Birini ansam diğeri gelir aklıma. Ben böyle kodlamışım. Bu yüzden adını kadroda görünce şaşırmadım.
    As dörtlüden sonuncu olan konusunda aynı fikirlere sahibiz. Şaşalı saray dizilerini izlemedim. Aliye filmindeki rolüyle tanırım Halit Ergenç'i ama bir şekilde itici bulduğum bir yanı var. Aliye filminde Halit Ergenç'le Nejat İşler yine rol arkadaşıydı.
    Ferzan Özpetek'in 2 filmini izledim. Dilini az buçuk biliyorum gibi... İzleyince severim diye düşünüyorum. Ama vakit geçmeli, önce İstanbul Kırmızısı hakkında okuduğum yorumları unutmam lazım :))
    Güzel bir yorumdu -her zamanki gibi- Kaleminize sağlık. ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serra Yılmaz'sız bir Ferzan Özpetek düşünemiyorum ben de...
      Ben de bir filmle yada kitapla ilgili çok yorum okuduysam unutmayı bekliyorum. Diğer türlü önyargılı davranabiliyorum. Bakalım sen izlediğinde nasıl bulacaksın...
      Bir ara bu sene tüm filmlerini izlemediklerimle beraber izlemeyi düşünüyorum Özpetek'in ama ne zaman sıra gelir bilemiyorum.

      Sil
  18. Ferzan Özpetek filmlerinin çoğunu izledim ve aylardır bu filmi bekliyordum.Hep bir aksilik oldu bir türlü gidemedim sinemaya.Duyduğum yorumlar genelde "birşey anlamadık" yönünde olunca gidemediğime üzülmekten de vazgeçtim neyse ki ;)Netten izlerim artık.Senin yorumunla da içim daha bir rahatladı şimdi ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beklentilerimiz bizi bu hale getirdi bence :) İyi bir dram bekliyordu herkes... Konu bütünlüğünü tutturamayınca sesler de fazla oldu...
      Sen bizim yazdıklarımızı unut, geç televizyonun karşısına keyifle izle... Bakalım sen ne hissedeceksin :)

      Sil
  19. Ben izlemek istiyordum, kaçırdım. O kadar olumsuz yoruma gidip kendim görmeliyim.
    Zaten bana Mehmet ve Nejat yeter:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de izlemelisin. Bazen çok farklı şeyler görebiliyoruz, hissedebiliyoruz ;)

      Sil

Güzel yorumlarınız için teşekkürler :)