13 Ekim 2016

Başlıksız olsun bu da...


Canım sıkkın bu aralar...
Kendimi toparlamaya çalışıyorum, ama her gün yeni birşey duyup görüyoruz...
Hooppp sar baştan...
Ne memlekette yaşıyoruz arkadaş dedirtiyor insana...
Hazır konu açılmışken Handan'ın bir yazısı var. Mutlaka okuyun bu yazıyı...
Öyle 3-5 kişiyi ilgilendiren bir konu değil, hepimizi ilgilendiriyor...
Geleceğimizi ilgilendiriyor...
Meselenin doğuracağı sonuçları düşündükçe nefes alamıyorum...
Gelecek nesillerimizi çürütmeye, tekdüzeleştirmeye ve işin en kötüsü de hayallerimizi çalıyorlar...
Bir okuyun mutlaka...
Ve bu konuyla ilgili bir imza kampanyası da düzenlenmiş ; burada ...
Hiçbirşey yapamıyorsan da en azından imza desteği ver...
Çocuklar geleceğimiz unutmayalım...

Bu yazıyı kel alaka bir konunun arasına sıkıştırdım belki ama sen beni hoş gör okuyucu...
Kafa dağıtmaya ihtiyacım var...
Filmlere sığındım ben yine...
Çok başarılı şeyler değil ama karaladım yine birşeyler...
Dedim ya kendimi avutmaya çalışıyorum...

Kendine iyi bak... Ruhunu da yüreğini de aklını da koru lütfen...
En çok buna ihtiyacımız var...

Sevgilerle...



NACİYE (2015)

Korku - gerilim severler benim yorumlarımı sevmeyecekler biliyorum ama her kişinin bir tarzı var... Benimki de böyle...
Eeeee niye izledin o zaman derseniz, bilmeden izledim, yarım bırakamama gibi bir takıntım var derim :)))

Derya Alabora'yı oyuncular arasında görmem en büyük etken filmi izlememde... Şaşıfelek Çıkmazı diye bir dizi vardı eskilerde hatırlar mısınız? Taaa o dönemden severim ben bu kadının oyunculuğunu ve tarzını... Şimdi burada kötü mü derseniz tabi ki değildi. Hatta psikopat tiplemesi gayet başarılıydı. Ama işte bana göre değildi...

Konusunu kısaca anlatmak gerekirse; Naciye Büyükada 'da aslında kendisinin olmayan bir konağa sahip çıkmaya çalışmaktadır. Yeni gelen ev sakinlerini oldukça kanlı karşılamaktadır Naciye (Derya Alabora)...

Yer yer Naciye'nin çocukluğuna dönüp sebepler sunulsa da yine de netlik konusunda sorunlarım oluştu. Biraz yorumlamam gerekti :)

Gerilme konusunda çok uzman değilim, ama gerildim :)
Kanlı sahneler bana göre fazla...
Hele yüze sıçratmaya hiç gerek yoktu :)))
Kiracı yeni evli çiftin kıyamam bir problemleri vardı ama gerilmekten psikolojilerine odaklanamadım...
Filmden çıkardığım sonuçlar bunlar...

Ama çıkardığım en önemli sonuç, bir daha konakta yaşama hayali kurmayacak olmamdır ahahaaaa :))))

Sonuç olarak ben bu filmi SEVMEDİİMMMM, ama bir de korku-gerilim severlerden yorum almak lazım tabi :) Siz benim yorumumu önemsemeyin anlayacağınız...



KRAL İÇİN HOLOGRAM (2016)

Yaktın beni Tom  :))
Dur ama ilk önce konuyu anlatıyım sonra bu konuya geçiyim... Spoiler vermekten çekinmeyeceğim bilginize, okurken dikkat !!!

Alan Clay (Tom Hanks) başarısız bir evlilik, maddi sıkıntılar, sağlık problemleri gibi bir sürü olumsuzlukla uğraşırken hayatının fırsatını yakalamak için Suudi Arabistan'a yola çıkıyor. Çalıştığı şirket için krala hologram teknolojisini satarsa bir nevi hayatını kurtaracak...

Film bu ya, bir sürü aksilikle uğraşıyor... Hele hergün servise geç kaldığı için bindiği bir taksi varki evlere şenlik :)) Taksici adam Yusuf (Alexander Black) filmin en eğlenceli karakteri... Onun absurtlukları olmasa film ne olurdu bilemiyorum...

Kralı beklerken (ki filmin adı böyle olsa daha cuk olurdu) süregelen sağlık problemleri karşısına doktor Zahra'yı çıkartıyor... Bu sırada arap rejimine bir sürü atıfta bulunuluyor tabiki... Bunu söylemeden geçemeyeceğim...

En sonunda aksilikler birdenbire çözülüyor ve bingoooo... Nihayet sunum gerçekleştiriliyor.... İş mutlu sonla bitmese de Alan mutlu sona kavuşuyor, hayatını değiştiriyor Zahra ile birlikte :)))

Şimdi yaktın beni Tom kısmına gelecek olursak, Naciye'de olduğu gibi bu filmde Tom  Hanks yüzünden seyrettim ve sanırım şu ana kadar izlediğim tüm Tom filmlerinin içinde en saçma olanıydı... Oyunculuk bile filmi kurtaramamış ki bu filmde en iyi oyunculuk bana göre Alexander Black  idi... Zahra ile yaşadığı romantikliklerle filme renk katılmak istenmiş belki ama çok komik olmuş :)))

Bu arada filmi izledikten sadece 1 gün sonra Handan'ın bir yorumunda sakın bu filmle vakit kaybetme yorumunu görmem kara bahtım kör talihim bonusuydu... Bu notda buraya düşülsün :))))

Sonuç olarak SEVMEDİMMMMMM efenim ben bu filmi...


NADİDE HAYAT (2015)

Ben bir Çağan Irmak hayranıyım... Seviyorum bu adamın dilini, tarzını...
Genelde ağlatır beni... Dokunur her seferinde...
Bu sefer de öyle oldu ama biraz daha gülümseterek yaptı bunu...

"Bu hayat benim ama yarısını başkaları için yaşadım" diyor Nadide Hanım (Demet Akbağ) filmde... Hepimiz yaptık dönem dönem, hala da yapıyoruz belkide...
Her insanın bir ayılma, kendine gelme zamanı var... Nadide Hanım da 30 yıllık hayat arkadaşını kaybettikten sonra ayanlardan... Yarım kalmış hayallerini tamamlamaya, kendi için yaşamaya çalışıyor... Tatlı bir mizahi yapısıyla tabiki...

Afla okuluna dönüyor mesela... Evlenirken okulu bırakmış, evinin kadını olmuş...
Okula döndüğünde bir bakıyor ki hepsi çocukları yaşında... Belki daha da küçük...
Çocuklar için de kabullenmek kolay değil anneleri yaşında ve çok konuşan, çok karışan bir kadını...
Hele bir sahnede "sizin o halının altına süpürdüklerinizden koleksiyonumuz var diyor" bir kıza... Ne hoşuma gitti anlatamam :)))

İkinci bahar aşkı da var tabiki, yine Çağan Irmak hissiyatıyla... Kaptanı deryamız Yetkin Dikinciler ile...
Pek naif, pek hoş...

Sonuç olarak ben SEVDİMMMMM fazlasıyla... Tekrar tekrar izlenmelik sıcacık bir Türk filmi olmuş... Sizin de seveceğinizi düşünüyorum... İzlemediyseniz mutlaka izleyin, bir ara ben ayaklarımı uzatıp replik ezberleme yapacağım hatta :)) O kadar keyif aldım anlayacağınız :)))



MUSTANG (2015)

Amcasıyla babaannelerinin yanında yaşayan 5 kızın özgürlük mücadelesini anlatan bir film... Sanırım 10-17 yaşları arasındalar...

Mahalle baskısı, aile baskısı, namus baskısı ne ararsan var...
Küçücük yaşta sırf namusları temizlensin diye evlendirilmeye çalışılıyorlar, kasabada adları çıktığı için... Kızlar isyanda...
Kaçmaya çalışıyorlar...
Yakalandıkça önlemler de artıyor, baskılar da...
Konusu kısaca bu şekilde filmin...

Geçen sene Fransa'dan Oscar adayıydı bu film... Türk yönetmeni ve oyuncularını o ünlü kırmızı halıda görmek güzel bir duyguydu...
Tabi bu filmle ilgili eleştiriler de çok fazlaydı... Kimisi beğendi, kimisi beğenmedi, kimisi bu kadın ne yapmış bizi kötü tanıttı dedi, kimisi ayakta alkışladı...
İki kere iki biz halk olarak başarıyı taşlamayı çok seviyoruz...

Ben ne hissettim kısmına gelecek olursak; evet filmin bazı yerleri hoşuma gitmedi... O kızların hepsini ayrı ayrı tanımak isterdim mesela ben... Konu çok hızlı ilerlediğinden karakterlere odaklanılamamış sanki...

Haberleri dinliyoruz, okuyoruz... 13 yaşındaki kıza taciz, kocası bıçakladı, eve kapatıldı, okumasına izin verilmedi... Olmaması gereken ama sıkça duyduğumuz çok üzücü konular bunlar... Film aslında böyle bir konuya değinerek cesaretli bir adım atmış... Hepsinin gerçek olduğunu bildiğimiz halde sanki bazı şeyler havada kalmış... Kızların baskı altındaki asilikleri bana çok yapmacık geldi, o duyguyu alamadım... Konunun gerçek olmadığından değil hissiyatından ötürü tamamen...

Sonuç olarak bu filmi ben duygusuna giremediğimden dolayı ÇOK SEVEMEDİM... Bu siz sevmeyeceksiniz anlamına gelmiyor tabiki... İzlerseniz şayet bana da ne hissettiğinizi mutlaka yazın...













38 yorum:

  1. Kafa dağıtmak için ya okuyacaksın ya izleyeceksin, düşünce odağı bi süre kayacak en doğru seçim
    Bir süre hepimizin buna ihtiyacı var;akıl ve ruh sağlığı normal insanların dayanabileceği sınırı geçtik Şebnem'cim

    Tüm film yorumları kişilikli ve güzel :D teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen boşaltmak gerekiyor dimi Kadriyem... Yoksa nasıl dayanırız bilmem..
      Öperim seni ♥

      Sil
  2. Kafa dağıtmak için bu tür şeyler çok iyi ama sorunu da yok saymadan ne istediğinizi bularak devam etmeniz sizin için faydalı olacaktır.Sevgiyle kalın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel tavsiyen için teşekkürler ♥
      Sevgiler...

      Sil
  3. Okudum canım Handan'ın yazısını, ona da dedim, sana da diyeyim, Gülse Birsel dün çok güzel yazmış bu konuyla ilgili-gerçi her konuyla ilgili hep güzel yazıyor zaten :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumamıştım, şimdi sen söyleyince okudum...
      İnce ince dokunduruşunu seviyorum bende...

      Sil
  4. Dördüncü denememde ekran siyahlaşmadan yorumlara ulaşabildim. Niyeyse son zamanlarda senin bloğunda başıma bu geliyor Şebnemcim. Ay herkes klasik blogger dönsün anacııım diye bağrınacağım en sonunda :D

    Teşekkür ederim konumu paylaştığın için canım.

    Filme çok üzüldüm bak. Hayatımda izlediğim en saçma sapan Tom Hanks filmiydi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay bak şimdi ne olduğunu bende bilemedim blogcuğuma. Sinir etmiş baksana seni...

      Konu sadece senin değilki Handanım, hepimizin konusu... Sen ilk derecede etkilenenlerdensin. İnşallah aşılır bu sevimsiz konu...

      Tom Hanks de kurtaramadı filmi evet ;)

      Sil
  5. Sorma ya Şebnem'ciğim, valla ülkece bunaldık, cinnet halindeyiz. Hala 'duble yol, türban' deyip mutlu olana Neo'nun kırmızı - yoksa mavi miydi- hapını içmesi lazım...:( Türk filmlerini pek sevmiyorum ben de senin gibi....(o eski Yeşilçam filmleri hariç onları daha seviyorum, daha sıcacıklar)
    Handan'a zaten uğrayacağım. Bugün bloğu döndüm, yavaş yavaş, teker teker tüm arkadaşlara ziyarete çalışıyorum:)

    Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldin canım benim...
      Dur bende sana bakıyım hemen, gelişmeler ne boyutta belki yazmışsındır..

      Sil
  6. Şimdi çocuk olmak... Şans değil...

    YanıtlaSil
  7. Güzellik azıcık uğradım okumaya geleceğim,
    Sen de benim kadar dertlisin anlıyorum.
    Anacığım yoğun bakımdan çıktı ancak zorlu ve anlamadığım farklı bir süreçdeyiz.İzmit-Ankara arası mekik dokuyorum.
    Geniş zaman da uğramalıyım bal gibi gelirsin sen bana; görüşmek üzere öptüm seni dertlenme fazla,lazımsın bir avuç kalmış biz dostlarına....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ohhh anacığının çıkmasına çok sevindim... İyisiniz inşallah şimdi, öyle olduğunuzu ümit ediyorum.
      Kaç kişi kaldık ki zaten değil mi? İyi bakalım birbirimize :)

      Sil
  8. Edebiyata, sanata, doğaya sığınacağız başka çare yok. Umudu hep yeşertmeli bir şekilde.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umut hiç tükenmeden yeşermeli evet...
      Yoksa biz biz olmaktan çıkacağız...

      Sil
  9. İlaç gibisin Şebnem,son zamanlarda sıklıkla ziyeret edemiyorum ama geldiğimde de üzerinde kafa yorduğum bir konuda paylaşımını okuyorum ve işte bu! diyorum :) ben de dün filmler not aldım,
    Rüzgarda Salına Nilüfer , Cehennem, şu ara izlemek istediklerim ;) iyi günler olsun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rüzgarda Salınan Nilüfer'i ben de merak ediyorum. İnşallah izleyebilirim kısa zamanda.
      İyisin ya önemli olan o :) Arada sesini duymak iyi geliyor arkadaşım...

      Sil
  10. Bugünlerde gündemden kopuk yaşıyorum neredeyse... Ucundan kıyısından yine temas ediyorum ister istemez hele ki şehit haberleri çok etkiliyor beni. Umarım aydınlık günler bekliyordur bizi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım...
      Hepimizin en büyük dileği bu son günlerde ♥

      Sil
  11. Gecen gun salya sumuk aglamak geldi icimden, blogunu talan ettim de bi aglamakli film bulamadim, ha bire guldurukcu filmler izledim sayende:)))
    Azicik aglama var dedin ya Nadide Hayat'i izlerim ben simdi:))
    Okullar icinde kuzenim hepimizin yerine direniyor, kazanacaklar bence:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ağlamaklı film çoktur ama Mevlüdem, şimdi baktım da son zamanlarda izlememişim. Doğru söylüyorsun :)))
      Nadide hayat'ta gülümseyeceksin ama :)) Yine gülümseteceğim seni anlaşıldı ;)

      Kazanacaklar bence de ♥

      Sil
  12. Naciyeyi merak ediyoru bende taa ne zaamandır izlemek istediklerim arasında 😍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldin :)
      Tür olarak bana göre hiç değilmiş Naciye... Belki seviyorsundur sen..

      Sil
  13. Duydum ki mim arızalısı Mimikli tarafından mimlenmişsin. Her nasıl oldu da katıldıysa artık. :D Sevgiler. <3

    http://mimiklibocek.blogspot.com.tr/2016/10/mim-en-sevdigim-15-kitap_16.html#more

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay ben hala yapacağım bu mimi :/
      Vakitsizlikten bloga çok vakit ayıramıyorum bu sıralarda..
      Ama en kısa zamanda söz ;)

      Sil
  14. çocuklarımız geleceğimiz deyip duruyoruz
    ama çok birşey yapan da yok bunun için
    duyarlı olmalıyız
    baksanıza cemaatin yaptığı 40 yıllık oyuna
    işimiz Allaha havale yaşıyoruz
    ne acı
    kitaplar ve filmlere vermek kaçış oluyor biraz ama ne yapalım
    çocuklarımız için en iyi gelecek vermek için uğraşıyoruz
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef :(
      Bir şekilde aşacağız bu günleri, ümidimi kaybetmedim ama nasıl aşacağız onu bilmiyorum işte...
      Sevgiler ♥

      Sil
  15. kitaplara fimlere sığınmak en güzeli cnm.kaygan zeminde yaşıyoruz. sonumuz hayrola.

    YanıtlaSil
  16. Giriş kısmı için al benden de o kadar ŞeboCum yaa, hiç keyfim yok🤐🤐🤐
    Film tavsiyeleri için teşekkürler 😉

    YanıtlaSil
  17. Ah be Sebom... Allah kolaylik versin orada yasayan tüm insanlara. Aslinda hepimize, ama oradaki sartlar malum ve ben buna cok üzülüyorum. Kahretsin ki elden birsey gelemiyor...

    Film elestirilerin yine süper. Tom Hanks'in filminden hic haberim yoktu, hemen izlemek isterdim duyunca ama iyi ki burayi okumusum önce, sagolasin, ucuz kurtuldum desene:)

    Cagan Irmak'i ben de cooook severim, insan olarak da. Okadar mütevazi ve insan gibi bir insan ki.. Hicbir filmini, dizisini kacirmam. Gelmis gecmis en güzel dizilerden biri de onun "Cemberimde gül oya" dizisidir. Tam üc kere izledim simdiye kadar. Aradan uzun zaman gecince özleyip izlerim hep yeniden:) Hani eger o diziyi kacirdiysan mutlaka izlemelisin Sebom.

    Nadide Hayat'i ben de sevmistim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elden birşey gelmemesi de sıkıcı be Ayşem... Nereye kadar sürecek böyle bilmem :(

      Ben Handanı bir gün önce okusaydım bende ucuz kurtulacaktım :)) Kara bahtım kör talihim...

      Çemberim Gül Oya evet bayılırdım, bak ben birde asmalı konak hastasıydım ahahaaaa :)) Bir de tv filmi vardı, Günaydın İstanbul Kardeş...
      Tekrara tekrar izlerim vallahi hepsini ♥

      Öptüm seni cancanım ♥

      Sil
  18. Aynı kaygıları taşıyorum inan,çoğu zaman çok mutsuzum,eğitimle ilgili olanlar hele beni daha da mutsuz ediyor ama yine de bir yerlerden umut kırıntıları bulmaya çalışıyorum...Okumak bazen beni daha da mutsuz ediyor okuduklarımı bulamayınca özellikle de...Filmlerden epey uzak kaldım,önerilerini değerlendireceğim,öpüyorummm

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz daha çok içindesiniz tabiki... Bir adım ileri diyeceğimize koşar adım geriye gidiyoruz maalesef...
      Yine de ümidimizi kaybetmememiz lazım...
      Sevgiler ♥

      Sil
  19. çocuklarımızın geleceği için endişeliyiz hepimiz..

    YanıtlaSil

Güzel yorumlarınız için teşekkürler :)