31 Ekim 2017

Kültür Sanat Mevsimi - 2017 / #5


Bu hafta  sonu etkinlikleri kontrol ederken yegane ticari sinemamıza bu filmin geldiğini gördüm ve sıcağı sıcağına uçtum sinemaya. Her filmi sinemada izleme şansım olmuyor çünkü... Ne kadar mutlu olduğumu tahmin etmişsinizdir :)


AYLA (2017)

Güney Kore Savaşı'nı hepimiz az ya da çok biliyoruz....
50'li yıllarda akın akın bizimle hiç alakası olmayan bir memlekete askerlerimizi Amerika'ya desteğe yolladık.  Çok da şehit verdik maalesef :( Nato üyeliğimizin onaylanmasından az önce hem de... Bilmem anlatabildim mi ne demek istediğimi... Tabi ki filmi bu minvalde izlemedim ama burada da bir not olarak dursun istedim sadece...

Biz geçelim filmimize...

Filmimiz bu savaşa görevli olarak gönderilen Süleyman Dilbirliği astsubayın gerçek yaşam hikayesinden yola çıkılarak senaryolaştırılmış. Gençlik yıllarına İsmail Hacıoğlu, yaşlılık yıllarına Çetin Tekindor hayat vermiş ki oyunculukları hakkında kötü söz söyleyen taş olur... Yaşamışlar sanki de diyebilirim...

Filmimizin diğer kahramanı küçük kızımız Güney Kore'li Ayla (Kim Seol)  ise  ayrı bir konu... Bir çocuk oyunculuk konusunda nasıl bu kadar başarılı olabilir, duyguları bu kadar hissettirebilir bazen aklım almıyor benim... Aslında bunu sadece Kim Seol için söylemiyorum bir çok filmde çocuk oyuncularla ilgili bunu düşünmüşümdür. Biz koca koca insanlar bile bazen iki gözümüzü aynı hizaya sokamazken bu çocuklar milyonları alıp götürüyorlar rolleri ile... Sadece yetenek midir söz konusu olan yoksa başka etkenler var mıdır, benim için tamamen soru işareti bu konu...

Astsubay Süleyman kendisine gelen görev ile İskenderun'dan yine arkadaşı Ali (Ali Atay) ve çeşitli memleketlerden birçok asker ile birlikte Güney Kore'ye doğru yola çıkıyor.  Yolculukları çok uzun, 2 ay gibi süren bir gemi yolculuğu...

Karargaha vardıklarında her ne kadar geri planda oldukları söylense de savaşın tam ortasında gibiler...  Ulak olarak gönderildikleri bir yolculuk esnasında ise kadınlı erkekli katledilen insanların arasında tek başına küçük kızı bulurlar ve yanlarına alırlar ve Süleyman kızı orada bulunduğu süreç içerisinde sahiplenir. Ayla ismini koydukları küçük kızla duygusal bir bağ oluştururlar... Filmimiz bu merkezde ilerliyor... Kore'den ayrılırken Süleyman kızı yanında götürmek istese de maalesef başarılı olamaz... Her ikisini de zor zamanlar beklemektedir ne yazık ki...

Askeri bir ortamda küçük bir kızla ilişkileri insanın içini ısıtıyor ve yer yer de gülümsemenizi, hatta gülmenizi sağlıyor. Ben Ayla'ya film boyunca baaa-yııll-dıımm ♥ İnanılmaz güzeldi..

Görüntü kalitesi olarak da oldukça iyiydi, bazen zaman donsa keşke dediğim sahneler vardı...

Ali astsubay filme ayrı bir renk katmıştı, bu filmden sonra Marilyn Monroe milli yengemiz ilan edilebilir demedi demeyin :)))

Sadık (Caner Kurtaran) , Pepe Muharrem (Ali Barkın), Üsteğmen Mesut (Murat Yıldırım), Ali astsubay ve Süleyman astsubayın aralarındaki ilişki birbirinden farklı insanların ne kadar da tamamlayıcı olduklarının bir göstergesi gibiydi... Renklerin birlikteliği mükemmel sonuçlar çıkartabiliyor, bunu bir kez daha gösteriyorlar. En azından bana ;)

Bu filmle birlikte Ankara Marşı artık ayrı bir anlam taşımaya başladı benim için... Ankara, Ankara, güzel Ankara... Seni görmek ister her bahtı kara 🎶🎶🎶

Filmin bitiminde jenerik akmaya başlayınca sakın yerinizden kalkmayın, Süleyman ve Ayla'nın gerçek resimlerinden bir derleme çıkıyor karşımıza ki inanılmaz duygulandırıyor... Film film olmaktan çıkıp ete kemiğe bürünüyor...

Filme mutlaka mendillerinizi hazırlayıp gitmenizi tavsiye ediyorum çünkü ben asla ağlamam diyenlerin bile gözlerini sulandırdığını söyleyebilirim. Tecrübe ile sabittir :) Bu arada hemen ufak bir not düşeyim bu konudaki hissiyatımla ilgili; bazı sahneler özellikle daha fazla duygusallaştırılmış sanki. Filmin bütününe bakıldığında çok sırıtmasa da yer yer ama böyle de yapılmaz ki diye burnumu çektiğim sahneler vardı....

Sonuç olarak ben bu filmi ÇOOOOOKKKK SEEEEVVDDDDİİMMM efenim, mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum... Politik düşüncelerinizi bir kenara bırakın Süleyman ve Ayla ilişkisine yoğunlaşın derim naçizane... Oscar kırmızı halısından geçer mi geçmez mi bilmiyorum ama gönlümün kırmızı halısından geçtiği kesin ;)

Kendinize iyi bakın efenin ♥






44 yorum:

  1. Çok merak ediyorum ben de, tanıtımlarında daha ilgi uyandırdı. teşekkürler paylaşım için Şebnem :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tanıtım çalışmasını evet çok iyi yaptı, ince ince hazırlanmışlar :)
      Ben teşekkür ederim öce annem ♥

      Sil
  2. Bayılıyorum senin film yorumlarına, aylardır bekliyoruz bu filmi evcek, hafta sonu inşallah gideriz. Vurguladığın şeylere dikkat edicem, sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlaka gidin ailecek. Sonunu sakın kaçırma, daha bir gerçekçi olmuş o resimlerle ;)
      Öperim seni ♥

      Sil
  3. Ben de bu filme en kısa zamanda gitmek istiyorum :)

    YanıtlaSil
  4. Çok istiyorum gitmeyi. Malum rahmetli babam da 1952 yılında Kore'ye gitmiş, anıları sayfamda duruyor. Dediğin gibi 700 küsur şehit vermişiz bizi hiç alakadar etmeyen bir savaşta. Babamı Allah korumuş yoksa o da sağ dönmeyebilirdi. Sırf Menderes'in Amerika'ya yaranmak için aldığı karardır. Mehmetçikleri kurban etti ABD için. Çok ah aldı yani.
    Emeğine sağlık canım, umarım Oscar'ı da alır.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Filmi izlerken aklıma geldin Müjdem. Ahhh dedim bu filmi izlerken kimbilir Müjde neler hisseder...
      Öpüyorum seni ♥

      Sil
  5. Bu hafta izleyeceğim inşallah

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen nasıl bulacaksın bakalım, yorumunu sabırsızlıkla bekliyorum

      Sil
  6. Şebo'cuğum sahi bir ricam olacak, yazı puntonu bir kademe büyütebilir misin? Ben artık minik yazıları çok zor okuyorum:(((kabahat yazılarda değil biliyorum benim gözlüğümde...:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabi ki canımcım, ni demekkk ;)
      Hazır şablon olduğundan birz kurcalayayım bakalım nasıl büyüyecek bir tık...

      Sil
  7. Geçen hafta ben de merak edip gerçek hikâyeyi araştırdım, ağlamamak mümkün değil. Filmi de izlemek istiyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Off Handan yemin ediyorum burnum kıpkırmızı çıktım sinema salonundan.

      Sil
  8. Merakla beklediğim filmdi.Ama o filmin bu film olduğunu sayende hatırladım ;)
    Sen bu kadar övgüyle bahsedince merakım daha da arttı.Mendili kapan sinemaya o halde ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir ara ben de unutmuşum bu filmi beklediğimi, hafta sonu afişini görünce ne sevindirik oldum anlatamam :)

      Sil
  9. Merakla beklediğim bir filmdi bend bu hafta gideceğim insallah daha kimseden olumsuz bir yorum okumadım giden herkes cok begenmiş ;)

    YanıtlaSil
  10. Son paragrafı bana yazmışsın sanki.İsmail Hacıoğlu'ne (nedendir bilmem) hiç sevemedim. Filmi de seyredilecekler arasına alamadım o yüzden. Bakalım biraz zaman geçsin belki sonra seyrederim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen de ağlamayan gruptan mısın yoksa Saadet :) Ama bak bu filmde gözlerin nemlenecek demedi deme :))

      İsmail Hacıoğlu'na ben de bayılmam öyle ama bu filmde çok iyiydi.

      Sil
  11. Henüz izleyemedim ama bu filmi izlemek istiyorum...

    YanıtlaSil
  12. Cok guzel anlatmıssın. Bende yarın bır gun gıdecegım ınsh🙈Merakla beklıyorum😍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İTeşekkür ederim :) İnşallah sen de beğenirsin.

      Sil
  13. Bende çok merak ediyorum filmi. Herkes övgüyle bahsediyor, daha çok merak ediyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aman beklentiyi çok maksimumda tutma. Biliyorsun beklentimiz çok olunca bazen gözümüzde çok büyütüyoruz :)

      Sil
  14. Bütün salon hüngür şakır ağladı:) Bazı filmlerde oluyor böyle ama ilk defa bu kadar ağlandığına tanık oldum. Ben de ağladım tabii de başka insanlar arasında ağlamayı hiç sevmediğim için daha çok kendimi kasmakla uğraşıp helak oldum.
    Hep düşünmüşümdür bizde ne isimler, ne hikayeler var saklı kalan, onları ortaya çıkarıp film yapmalı, roman yazmalı diye. Bu açıdan bu filmde emeği geçenleri takdir ettim. Elalem sniper'ını bile kahraman gibi filmleştirirken bizim hikayeleştirmede, sunmada geri kalışımız anlaşılır gibi değil.
    Filmin yapımcısı ve senaristi arasındaki çekişmeyi okudun mu hiç? Bizde kavgasız, tartışmasız sanat olmaz malum. Acayip sinir oluyorum bu duruma. Yapımcı senaristi yok sayıyormuş, hiçbir yerde adı geçmiyormuş senaristin. Sosyal medyada tepki olunca eklemeye başladı ufak ufak. Senaristin adının anılmaması ne demek yahu? En önemli ayaklardan biri.
    Neyse işte, uzun ettim:) Senin de bahsettiğin gibi film güzeldi, ilgi de büyüktü.Sanırım daha da artacak.
    Öptüm seni Şebnemcim, kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şaka gibi Sezer... Filme gittiğimde bundan haberim yoktu daha dün tesadüfi olarak okudum ki yalan haber mi acaba diye de uzun düre gezindim. Bence de en önemli ayaklarından bir hatta yaratıcısı da diyebiliriz biz buna... Hey allahım millet ego savaşında... Beni bize dönüştürmeyi beceremiyoruz millet olarak.

      Daha çok hikayemiz var aslında dediğin gibi, ama biz ortaya çıkartamıyoruz maalesef...

      O ağlama konusunda çok feciydim bende... Ses çıkartmamak için çok uğraştım, evde olsa gümbür gümbür zırlamıştım :))) Sinemaya girerken kolonya, mendil dağıtmalılar bence. Uzunca bir süre nefes almakta zorlandım çünkü :)

      Sil
  15. Ne de güzel yapmışsın giderek. Ben de çok merak ediyorum ama daha gitmek nasip olmadı. Gitmeden sevdim ama filmi, fragmanı bile harika;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de iyi ki diyorum... İnşallah sen de bir fırsatını yakalarsın gitmek için ;)

      Sil
  16. He canim hee izle izle anlat. Bizde burada agzimizin suyu aka aka, merak ede ede yasayalim. Hic deme oralara gidermi? giderse ne zaman gider? Bu gariplerin akli kalir mi? Pehhhhh
    Oytun adamimsin pasammmm:))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ahahahaaaa konuyu nasıl da Oytuna bağladı bak yine :)))
      Hadi bak kıyamadım yine sana :))) Jetimi gönderiyorum 1 saate kadar. Hazırlan bacım hemen, sinemanın tepesine indireceğim seni :)))

      Sil
  17. Çok merak ediyorum ben de. İlk fırsatta gitmek lazım. Umarım Oscar'da da şansı bol olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım şansı olu Şule ama biliyorsun özellikle bu dalda politika da işliyor alttan alttan... Ama yine de gönlümüz Ayla'dan yana...

      Sil
  18. okurken bile gözlerim doldu, final cümlen ise zaten her türlü övgüyü arkada bırakacak kadar vurguluydu Şebnem. Müthiş bir hikaye bu;unutmamamız gereken ne çok şeyi bize hatırlatır oldular şu son dönemde. Ve ben hayretle unuttuk yahu bunları diyen milyonlarca insanı izliyorum (kendimi de katarak)

    İzlemeye cesaret edebilirim umarım bir gün, ama bu aralar oyyyy bünye kaldırmıyor üzüntüyü. Konu vatan ise her zamankinden daha çabuk döker oldum göz yaşlarını.

    Aydınlık günler olsun artık önümüzde...yetti bunca karanlık bunca üzüntü

    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aydınlık günlere hepimiz hasret kaldık...
      İçimiz çoşa çoşa bz diyebilmeyi ne özledim bilsen...
      Ama yine de ne yapıyoruz, enseyi karartmıyoruz...
      Güzel günler de göreceğiz arkadaşım ♥

      Sil
  19. Filimle ilgili haberi -görüntüleri izlerken bile çok etkilendim.

    Ancak hayatı konu olan kişinin çocukları ile filimin yönetmeni ve senarist arasında sorun yaşama durumları benim biraz canımı sıktı,artık neyse mesele tam anlamadım,araştıramadım da hangisi doğru.
    İşin içine para girince,çok üzülüyorum,amacından uzaklaşması bu güzel projelere gölge düşürüyor.
    Tabii bu izlememe ebngel değil izlemek istiyorum,hele de bu minik kız benim çinli gelinimin çocukluk resimlerine bu kadar benzerken ,izler izler ağlarım artık ne yapalım.
    Emeğine sağlık.
    Kuzu.
    Öptüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yönetmenle senaristi duydum ben de ama çocukları duymamıştım Merih. Hey allahım yaaaaa :)) Güleyim mi ağlayayım mı halimize bilemedim bak.

      Çinli gelinini de öperim ben, Ayla'ya benziyorsa kesin çok şekerdir :))

      Mucxxx kuzum

      Sil
  20. Bende çok sevdim Şebnem :)

    YanıtlaSil

Güzel yorumlarınız için teşekkürler :)