12 Şubat 2020

bir alıntı, bir film, bolca da gevezelik


Geçenlerde bir arkadaşım yollamıştı bu yazıyı bana... Hoşuma gitmişti ve saklamıştım...
Bu aralar yakın çevremdeki bir arkadaşımın oğlunu evlendirmesi sebebiyle girdiği buhranının da bu konudaki algılarımı oldukça arttırmasının da etkisi var tabiki bu yazıdan etkilenme sürecimde....

İlk önce yazıyı paylaşayım sonra üzerine gevezelik yapmaya devam ederim...

“Seni büyütürken çektiğim çileleri, yaptığım fedakarlıkları, senin uğruna vazgeçtiklerimi asla unutma!” Böyle bir şeyi oğluma nasıl söylerim diye düşünüyorum kara kara... 
Ya da nasıl hissettirebilirim örtük mesajlarla? Nasıl kıyabilirim 3 yaşındaki, 5 yaşındaki, 10 yaşındaki veyahut 25 yaşındaki ruhuna... 
Nasıl bana borçlu hissettirebilirim, onun seçmediklerinin diyetini ona nasıl ödetirim? 
Kendisi için bir şey yapmak istediğinde, arzusu beni yani annesini içermediğinde yanlış yapmış hissettirmeye ne hakkım var?
Aklı hep bende kalmaz mı?
Hep ben iyi miyim diye düşünmek zorunda kalır sonra...
Beni sık sık arayıp kontrol eder... (A bak bu iyiymiş!)
Hasta olsam çok endişelenir herhalde... (Hmmm!)
Hayatımı kolaylaştıracak yardımlar yapma gayretine düşer muhtemelen... (Vayyy!)
Aynı şehirde yaşamamız gerekir ya da yakın muhitlerde olursak rahat eder ancak... (Güzeel!)
Ailesi olsun olmasın, sosyal olsun olmasın, yakın ya da uzak olsun; ben hiç aklından çıkmam... (Hiç fena değil!)
Ölürsem diye çok korkar... (E yani! Bir zahmet!)
Beni hiç kaybetmek istemez, hep üzerime titrer... (Heheh!)
Belki kendi öz annem bile bazı ihtiyaçlarımı atlamış, bu kadar dört dönmemiştir çevremde... Ne kadar da yoğun bir bakım ve önemsenme ihtiyacı... Ve ne yazık ki ne kadar da yalnızlık ve bırakılmışlık hissi ile dolu... Başkasının bıraktığı açlığı oğlumla doyurmak! ?!?!?!?
Eğer yalnızlığı kendimle kalmak değil de terk edilmek gibi deneyimleyen bir kişilik yapım, çözümlenmemiş ve onarılmamış travmalarla dolu bir yaşam öyküm olsaydı, bu ilgi, bu doygunluk bana çok iyi gelirdi... Hiç kaybetmek istemezdim bu ilgiyi... 
Ya çocuk? Çocuğumun aklına gelince içine neşe dolu anılar dolmasın mı? Beni aramak istediğinde endişe yerine özlemle aramasın mı? Beni destekleyen, güven veren, sevgi dolu, kendine yeten bir kadın olarak hatırlamasın mı? Borç kamburuyla değil, yol arkadaşlığının vefası ile sarılmayalım mı?
Psikolog Bengü T. Küçük

Şimdi bunu paylaşmak aklına nerden geldi Şebo derseniz, dün akşam izlediğim filmden geldi vallahi :)

Ütü yaparken hadi film izleyeyim diye açmıştım ki tam evlere şenlik bir film çıktı...


OTHERHOOD (2019)

3 anne 3 oğul... Anneler ve çocuklar anaokulundan beri arkadaşlar... Vakti zamanı gelmiş yuvadan çocuklar uçmuşlar kendi yollarına... Kimisi çalışıyor, kimi tercihlerinin peşinde gibi...

Bizim analar Carol, Gillian ve Helen bu durumu çok içlerine sindirememişler... Terk edilmiş hissediyorlar kendilerini... Hayatlarının her türlü detayını bilirken uzaklarda hayatlarına dahil olamamaları feci bozguna uğratmış hatunları... Ve derken birbirlerini gaza getirip anneler gününü de bahane ederek oğullarına kalmaya gidiyorlar ve tatatataaaaaammmm çocuklar tabi ki bu durumdan hiç memnun kalmıyorlar :)))

Sonrası bolca savaş, dengeleri ayarlama ve annelerin kendilerini bulma çabaları...

Film çıtır çerez çok eğlenceli bir film... Özellikle yuvadan uçmuş çocukları olan veya bu ihtimali düşünerek içine darallar basan analar için şahane bir seçenek... Çok eğleneceğinize ve içinde kendinizden parçalar bulacağınıza çok eminim... Blog aleminin çıtır bekarları ise ancak çocuklarla empati kurabilirler 😊

Bir sahnede bir annemiz oğlunun işle ilgili partisine girmeye çalışırken cüzdanında taşıdığı oğlunun küvetteki fotoğrafını gösterdiğinde ise koptum resmen. Oytun ne oluyor diye bir hışımla geldiğinde ona başa sardım, bak izle diye... Tepkisi çarpıcıydı... "İşte sen anne !!" diye suratını ekşitince tabi bir aymadım değil 😏


Bende yazıyı çağrıştıran duygusal konuşmanın merkezi de işte bu sahne...
Kim olduğunu unutan anneler... Ben de bu gruba çoğunlukla dahil oluyorum aslında...
Evet kendime has hobilerim, kendime dair zamanlarım var mutlaka ama annelik benim ilk unsurum olarak yerleşiyor çoğunlukla hayatıma sanırım... Bu konuda kendimi törpülemem gereken hislerim var...

Mesela bu sene liseye başladığında bile ilk veli toplantısında liseli anne-babası olmak nasıl bir duygu diye sorduklarında, kendimi vitrine konmuş bir süs bitkisi olarak hissediyorum demiştim. Hâlâ da bu duygum değişmedi. Şu ana kadar eğitim hayatının, eğitim sosyalitesinin tam merkezinde bulundum. Şu an okulda öğretmenleriyle, arkadaşlarıyla ilişkisi ne durumda, ne konumda uzaktan uzaktan hissetmeye çalışıyorum. Müneccimlik yapmaya çalışıyorum :)))

Yakında tarot kartlarını açar bugün bizim ergen ne evrelerden geçecek diye tahminde bulunmaya bile çalışırım 😂😂



İşte bir filmin beni getirdiği nokta... Çok iç açıyım değil mi :)) Evrile devrile bu konuda da yolumu bulurum nasıl olsa diyemiyorum çünkü o evrilmeleri devrilmeleri çakacak büyüklükte bir evlat var karşımda. Eskiden küçüktü anlamıyordu. Ama şimdi anne bana sübliminal mesaj yollama diye gözlerini deviriyor. Anneye göz devirme bakıyım diyerek işin ehemmiyetini farklı bir yöne çekmeye çalışsam da yemiyor artık...

Lafı toparlayayım ve sonuç olarak ben bu çıtır çerez filmi SEEEEVVVVDİMMMMM efenim, düşündürücü bir ütü filmi oldu kendisi bana... Seyredin, eğlenirsiniz... Belki azıcık da empati kurar benim gibi düşünürsünüz...

İşte iyle ;) Kendinize iyi bakın ♥





26 yorum:

  1. Annem kendini hep hayatın sillesini yemiş hissedip bunu dışarıya yansıttığından ve ben de çocukluğumdan beri buna kayıtsız kalamayıp kendimi üzdüğümden dolayı, Orhun'a hep güçlü ve pozitif bir anne olmaya çalıştım. Umarım becerebiliyorumdur. Annelerin manevi baskısı çok fena oluyor çok.
    Evleniyor diye üzülmek, başka yerde okuyor diye üzülmek vs. bunlar o kadar boş ki. Birkaç yıldır yaşadığımız sıkıntıları az çok biliyorsun, sağlıklı olsun da tüm bunların hepsini güzel güzel yaşasın düşüncesindeyim. Biraz rahat olmakta fayda var. Herkes için... Filmi merak ettim bu arada. Bulup seyredeceğim:) Öptüm seni Şebnemcim. Oğlunun hep güzel günlerini gör inşallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz ana-oğul benim önümde o kadar güzel ilerliyorsunuz ki... Deneyimlerinle ilgili her söylemin benim için çok kıymetli o sebeple ♥

      Benim deli düşüncelerim, bir yerlerden bir yerlere bağlama konusunda üstüne yok işte ;)

      Sil
  2. "Ütü filmi" tabiri ne hoş olmuş 🤭 bekar biri olarak ikinci grupta yer alırım sanırım ama merak ettim filmi 😁

    YanıtlaSil
  3. Filmi merak ettim, bizim kuşak biraz daha farklı büyüdük muhtemelen ebeveyinlerimiz nasıl büyüdülerse öyle de büyütttüler, ama ben şimdi nasılım bilmiyorum, gerçekten uzak değil ondan eminim, ama üzmeden yormadan, inşallah olmasını istemediğim şeyleri farketmeden yapmıyorumdur :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen kendime durup uzaktan bakmak istiyorum. Özellikle Oytun'un gözüyle ama çok da imkanlı olmuyor bu yaşadığımız hararetle ;)

      Sil
  4. Şu aralar sıkça sorguladığım konu bu. Kendi çocukluğum ve kardeşlerimi baz alarak. 50 yaşında çocukluğuna tutsak bireyleriz hepimiz Şebnem'im

    YanıtlaSil
  5. ütü yapmadığımdan hiç ütü filmi izlemedim şimdiye kadar amann sigara böreği sararken izlerim ben de :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahahaaa :)) senin de sigara böreği filmin olsun o zaman ;)

      Sil
  6. Ailecek izlenecek bir film şenliği..Psikolog hanımın mektubu da duygusalmış..😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de güzel bir ifade ve düşünceler...
      Teşekkür ederim

      Sil
  7. Allah seni yaaa vallahi iyi güldüm. filmi de not aldım. izleyim seni hihihi :)

    YanıtlaSil
  8. 2 ergen erkek çocuğu annesi olarak ben de izleyeyim bari bu filmi. Hoş daha o aşamalara var ya olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hazırlayalım Saadet kendimizi, günler su gibi :))

      Sil
  9. Of of ....
    Ne güzel bir iç dokus ve empati.
    Canım ya çok duygulandım.
    O kadar güzel bir analiz ki.
    Psikilogun emeğine sağlık.

    Ancak beni duygulandıran bunun empatisini öyle
    güzel yansıtmış dile getirmissin ki, filim de ne güzel denk gelmiş,en kısa zamanda izleyip tavsiye etmeliyim yakın çevremdeki,annelere.

    seni kucaklıyorum.
    Yumosum benim.
    Tatli annem.❣️❣️❣️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen öyle bir an geliyor ki sanki evrenin bana mesajı var galiba diyorum. Peşpeşe denk geliyor Merihim... Bu da öyle oldu...

      Ben de seni kucaklıyorum kocaman ♥

      Sil
  10. heey, öyküm vardı, feriha hanım, sevdiydin sen herhalde, yeni bölümü yazdım daa, yani istersen ve zamanın olursa okursun diye yaniii :) oskarlarda daha aktiftin ayolcuuum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. vallahi daha aktiftim doğru söylüyorsun, yazayuım diye zorluyordum kendimi...
      Baksana ancak yorumlara yanıt veriyorum :\

      Sil
  11. Ay bu tarz filmleri çok severim, izleyeceğim :)

    YanıtlaSil
  12. Şanslı mıyım değil miyim bilmiyorum ama ben bu tasaların çoğunu yaşamıyorum elden ayaktan düşene kadar da yaşamayacağım sanırım. :)
    Filmi duymamıştım. Merak ettim ütü de birikti iyi gider :)
    Paylaştığım yazı çok anlamlıydı, ders alınacak türden. Çok teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de hiç yaşama Zulalcim... Benimki duygusal travmalar işte :)
      Öpüyorum seni

      Sil

Güzel yorumlarınız için teşekkürler :)