12 Aralık 2019

Gergedan / Mine Söğüt




Mine Söğüt adını duyunca hep bir düşünürüm, hangi yarama tuz basacak diye... Neremi acıtacak, nasıl sarsacak acaba diye merak ederim....

İşte yine yaptı yapacağını ve uzun bir sessizlikten sonra "Gergedan" ile geldi...

Bütün külliyatını devirmiş olmanın rahatlığıyla söyleyebilirim ki bu kadının toplumsal sorunlara, ikiyüzlülüklere ve insanın içindeki kaybolamamış vahşiliğe dair anlatımları muhteşem... Duyguyu hissettiriyor, sonra öküzü böğrünüze oturtup sağdan soldan çakıyor... Ve siz o duygudan kurtulana kadar debelenip duruyorsunuz, bolca da düşünüyorsunuz... Ve evet küfürler sıralıyorsunuz içinizden... Ve itiraf ediyorum ki bazen döngüye uyup beyninizde normalleştirdiklerinizi ben ne yapmışım diye ortalığa saçıyorsunuz...

Bu kitaba özel konuşmak gerekirse; kitap 4 bölüm ve toplamda 16 hikayeden oluşuyor.
En sevdiğim ve beni en çok etkileyen hikayelerin "Anne Eti", "Kadınların Derisini Yüzen Adamların En Yakışıklısı" ve "Lağımların Aleksandrası" olduğunu söyleyebilirim.

Özellikle ilk bölümdeki öykülerin içinde istisnasız her insan kendinden bir parça bulur... 2. bölüm daha fantastik... 3. bölüm daha iç hesaplaşmaların yapıldığı öyküler ve son bölümdeki tek hikaye "Gergedan" ise kitabın noktasını koymuş....

Dinginliği olan ancak huzuru olmayan bir kitap.... Huzur arıyorsanız yanlış kitap seçtiğinizi rahatlıkla söyleyebilirim...


Bahadır Baruter'in şahane çizimleri kitaba ayrı bir boyut kazandırmış... Hepsi uzun uzun seyredilmelik...

Bu arada Yapı Kredi Yayınları'na da teşekkür etmek istiyorum. Kaliteli bir basım yapmışlar... Sayfalarını çevirirken o kâğıdın elimde kaybolmaması şahane bir histi...

Daha önce tüm kitaplarını okumayı bitirdiğimde kendimce bir sıralama yapmıştım (buradan okuyabilirsiniz). İlk 3 sıralamamın değişmemesine rağmen "Gergedan" benim için yine özel kitaplar arasına girdi...

Kalemine sağlık sevgili Mine Söğüt... Özlemişim seni ♥


Altıçizililerim;

* Kapalı kapılar ardında neler olup bittiğini asla bilemezsiniz. Ve kapalı zihinlerin ardında neler olup bittiğini de bilemezsiniz.

* Kabul ettiğin şeylerden kendine bir kumaş gibi dokursun hayatı...

* Aile böyle bir şeydir. Kan kusar kızılcık şarabı içtim der. Aile böyledir.
   Halk da böyledir. Sinesi geniş, başına ne gelirse hepsini çekmiş.

* Ne yapıyorsam ben bana yapıyorum. "Evet" diyorum, "ne yapıyorsam ben bana yapıyorum. Ne hayal ediyorsam o oluyor. O yüzden beni güzel günleri asla göremeyeceğime inandırdılar."

* Öyle kolay pes etmez küfrü duasından büyük olanlar.

* Kendimden gerçekleri saklamam değil, kıç falan demem hiç değil, kendime inanmamam terbiyesiz bir şey.

* "Baktığım ve gördüğüm bir yana, bana anladığım lazım" diyorum. Yaşadığım yeri cehennem yapan, hep yanlış anladıklarım ya da hiç anlamadıklarım.

* Tanrı dünyayı altı günde yarattı. Yedinci gün utandı.

22 yorum:

  1. Mine Söğüt 'ün sadece bir kitabını okumuşum, diğerlerini de okuyayım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mine Söğüt'ün bende yarattığı hissiyatı seviyorum Handan...

      Sil
  2. İlk Mine Söğüt kitabımı senden duyarak meraklanmış ve okumuştum bak ikincide böyle olacak gibi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuduğun kitabı sevmişmiydin peki, merak ettim :)

      Sil
  3. Kabul ettiğin şeylerden kendine bir kumaş gibi dokursun hayatı.
    Ne kadar doğru bir söz..............

    YanıtlaSil
  4. Öyle kolay pes etmez küfrü duasından büyük olanlar

    İşte bu.........işte buuuuuu :-))))))))))))))))))))))))))))


    Okuyacağım mutlaka ama elimdeki 18 kitap bitince ve seni anarak

    Kocaman sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahhh benim de okuyacağım bir sürü kitap bekliyor. Hatta elimdekiler bitmeden kitap almama kararı alsam çok iyi olacak Maim ;)

      Sil
  5. Her ne kadar yaraya tuz bassada yazar, çok seviyorum kalemini.
    Hoş birinin de basması gerekiyor değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle birisinin tuz basması lazım bence de... Bazen normal olmadığını bile bile bazı şeylere alışıyoruz istemeden. Birinin silkelemesine ihtiyacımız oluyor.

      Sil
  6. Yazarın bütün kitaplarını yorumladığın yazına döndüm. O zaman, bir sene önce, yazarı okumak istediğimi söylemişim. Aradan geçen bir senede okuyamadım maalesef ama aklımda. Özellikle senin en beğendiğin üç kitabını not alıyorum. Onlardan biriyle başlayacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beş Sevim Apartmanı bence en ideal başlangıç kitabı Şule. Daha sonrakiler için biraz beklentiyi yükseltiyor gerçi ama olsun böylesi de güzel diye düşünüyorum ;)

      Sil
  7. Ne kadar değişikmiş hikayelerin isimleri.
    Gergedan kelimesi bana hep Dali'yi hatırlatıyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bak hiç aklıma gelmemişti... Evet bana da anlamlı geldi şimdi ;)

      Sil
  8. beş sevimi okuduydum iyi yazar bu da okunurmuş pikiii :) lağımların aleksandrası ne güzel isiim :)

    YanıtlaSil
  9. Mine Söğüt okuma listemde ama henüz kısmet olmadı.

    YanıtlaSil
  10. Eğer huzursuz bir duygu veriyorsa hiç okumayayım :( Sonra çok etkisinde kalıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kolay okunur bir yazar değil Gamze... O sebeple kararını anlıyorum

      Sil
  11. Gergedani duydum hatta listemde ama ah bu uzayip giden listeler 🙈

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahhh sorma o listeler... Her yeni kitapta aklım kalıyor.

      Sil

Güzel yorumlarınız için teşekkürler :)