Yazarın daha önce Yanlış Tercihler Mahallesi kitabını okumuştum ve çok sevmiştim. O sebeple başka bir kitabını okumak farz olmuştu bana. Bu kitabı da konusuyla ilgili hiçbir fikrim olmamasına rağmen isminin büyüsüne kapılıp attım sepete... Dün akşam bitirince de bugün sıcağı sıcağına yazmak istedim.
Bir aile hikayesi kitabımız. Araya serpiştirilmiş yahudi kültürü ve yemekleri ile harmanlanmış bir anlatım...
İki kız kardeş Rahel ve Lea, onların eşleri, çocukları, torunları, gelinleri ile kalabalık bir aile var hikayemizde... Adetleri, yemekleri, bayramları, öfkeleri, aşkları, kederleri de var bolca... Bir de sırları...
Hikaye benim için oldukça cezbedici başladı... Alikobeni sözciğüyle o kadar cezbetti ki tamam işte yine şahane bir okuma olacak dedim... Alikobeni yani alı koy beni :) Komşu çocuklarını oyalamak için misafir ederken börek, çörek, kek Allah ne verdiyse yani, çocuğun eline tutuşturulan yemek alikobeni bir nebze... Bir nebze de ebeveynlerinin çocuğu evden postalama yöntemi :))
Lea ve Rahel'in her mutfağa girdiklerinde hazırladıkları yemek tarifleri vardı bir de... Hemen kısacık ama anlaşılacak şekilde anlatılan yahudi yemekleri... Ispanak kökü mezesini pirinçli pişirdi mesela Lea. Hemen not ettim denemek için...
Anlayacağınız kitap çok sevilesi bir şekilde başladı... Ama sırlar birbirinin içine geçip anlatıcıların da birden fazla kişiye çıkmasıyla bende durumlar biraz karıştı... Bir de defterler var tabi ki... Hem kafam karıştı hem de sıkıldım... Ha şimdi toparlıyor, ha yarın toparlayacak beklemecesi içinde ilerlerken ve evet beklediğim gibi toparladı... Gizem ve sır ortadan kalkmaya başladıkça hikaye yeniden sürükleyici şekle büründü... Ben de rahatladım tabi ki :))
Rosi ve pandispanyası ise kitabın en sevdiğim ikinci bölümüydü... Bu kısmı anlatmayacağım hiç... Kendime bir hatırlatmaca olarak bulunsun bu yazıda. Anlatırsam kitabın büyüsü kaçar...
Anlayacağınız bu kitabın sevdiğim tarafları da var, sevmediğim tarafları da... Ama farklı bir kültürün içine girmek için doğru bir kitap diyebilirim... Hikayede yahudi adetlerini o kadar güzel anlatmış ki... Bir sürü şey öğrendim bu kitabı okurken onlar hakkında...
O sebeple bu kitap için tavsiye noktasına girmeyeceğim... Ben altızililerimle başbaşa bırakayım en iyisi sizi...
Mutlu bir hafta sonu diliyorum hepinize...
* İnsanın hayalleri ve kaygılarıyla çizdiği bir toplum resminin içinde yer alabilme adına, farkına bile varamadığı ne çok yalana ve yanlışa sığınması gerekiyordu.
* Hangi küskünlük yılların akışında törpülenmez, özellikle başka küskünlükler yaşanan günleri kaplamaya başlayınca azalmaz, yavaş yavaş önemini yitirmezdi ki?.. Hangi ayrılık matemi bitmez, günü geldiğinde, iyice yerleşmiş olduğu ve hep kalacağı sanılan odadan bir kuş gibi uçup gitmez, kılık değiştirerek hafızanın derinliklerine karışmazdı ki?..
* Hayallerimiz, hırslarımız, bize bazen geçici körlükler yaşatabilirdi. Ancak bu hayalleri gerçekleştirdiğimizde kurtulabileceğimiz körlükler... Hayatı, vakti geldiğinde, daha iyi anlamamızı da sağlayacak körlükler...
* Güçlünün fikri her zaman en iyisidir. (Fransız atasözü)
* Yüzyıllara dayalı bir beraberliği yaşayanların birbirlerine aktarabilecekleri tatlar ve duygular da vardı.
* Sahnelerden biri önce hatırlanmış, bir başkası sonra, ne fark eder? Hem hafıza da her zaman birilerine makul gelebilecek bir seyir izlemez değil mi?
* Her duygu kendi anlarına aitti.
* Hayat ona, mecbur kaldığında, duygularını saklamayı da öğretmişti.
* İnsanlar peşlerinden koşanlardan çok, herkesin peşinden koştuklarını daha cazip bulmaz mıydı?
* Kimileri sarsıntılarıyla yüzleşmemek için varoluşlarını bazı kaçışlar ve suskunluklar üzerine kurmaya çalışırlar...
* Hayat ona herkes tarafından sevilmenin imkânsızlığını henüz öğretmemişti. Asıl önemsenmesi gerekenin kendini sevmeyi öğrenmek olduğunu da...
* Hiçbir soru boşu boşuna sorulmuyordu. Hiçbir hikaye de sorular sorulmadan anlam kazanamıyordu.
* Hayatlarımızı bazı fırtınaların uzağında sürdürmemize imkân veren limanlarımızda kendi hapishanelerimizi nasıl inşa ettiğimizi, yan çizmelerimizin bize ne bedeller ödettiğini düşünmeninse hiç zamanı değildi. Hem bazı hayatlar sadece filmlerde yaşanmaz mıydı? Dahası filmler çoğu kez hayaller için seyredilmez miydi?
* Kalanın gözünde, bir başka umuda gidenin sağladığı, belki yalanlar ve yanılsamalarla da yüklü, ama yine görmezlikten gelinemeyen, biraz da gizli bir hasetle taşınan bir zaferi vardı.
* Kırıklıkların yaşattıkları başkalarının kırıklıklarını duymada bizi o kadar sağır, görmede o kadar kör yapabiliyordu ki...
* Çocukluk ülkesinin gizli sokaklarında, odalarında, aynalarında yaşananların yaptığı hasarlar kolay kolay tamir edilemez, dahası anlatılamaz derler, doğrudur.
* Yaşananları akışına bırakınca istediklerini, hayal ettiklerini daha kolay elde edebiliyorsun bazen.
* İntikamla yaşamanın kimileri için bir kader olduğunu biliyor muydun peki?..
bir kitabı sevildiğinde diğer eseri hemen alınıp okunuyor
YanıtlaSilTanıtım ve inceleme için editöre teşekkür ederiz
Rica ederim efenim... Sevdiğimiz şeylere tutunma ihtiyacımızdan kaybaklanıyor belki de bu hareket tarzımız ;)
SilBu yazarı daha önce okumamıştım, güzelmiş, emeğine sağlık
YanıtlaSilRica ederim Lady ;)
Silgerçekten de kitabın ismi çok ilgi çekici aklımda olsun ama okunacak o kadar çok kitabım var ki bakalım nasıl olacak.....
YanıtlaSilAhhh o okunacak kitaplarımızın çokluğu... Benim de bir sürü bekliyor başucumda...
Sillevi çok çok iyi bir yazar yaa yazma dersleri de veriyoooo :)
YanıtlaSilEvet öyleymiş... Bende ilk Yanlış tercihler Mahallesi kitabını okuduktan sonra duymuştum...
Sil"insanın hayalleri ve kaygılarıyla çizdiği bir toplum resminin içinde yer alabilme adına, farkına bile varamadığı ne çok yalana ve yanlışa sığınması gerekiyordu." bunun bi sonraki adımı da o topluma monte olabilmek adına rol yapmaya başlamak ve lanet ede ede her sabah o rolü bi hırka gibi üstüne giymek.
YanıtlaSilO hırka hepimizin üstünde çoğunlukla Burcu... Çok iyi bir anlatım...
SilListeye ekliyorum, emeğine sağlık :)
YanıtlaSil♥
SilAile kitaplarını seviyorum okurken kendimi buluyorum =)
YanıtlaSilİçine çeken bir yanı oluyor bence de ;)
SilGüzelmiş kitap. Not ediyorum bunu.
YanıtlaSilOkuyunca yorumunu bekliyorum o zaman ;)
SilMario Levi'yi bir kez okumayı denedim, kitabı bitirdim ama ben de bittim :)
YanıtlaSilHangi kitabıydı ki o Gamze. Ben şu ana kadar 2 kitabını okudum ikisini de sevdim...
Sil