1 Şubat 2022

Ocak ♥ Ben

Ne ara 2022 dedik, ne ara Ocak bitti şaşkınım....
Ben 24 saat bana yetmiyor dedikçe bir de bir günün artık 24 saat bile olmadığını geçenlerde okuyunca iyice şaşırdım 😱 Biz fanilerin fark edemediğini söylüyorlar ama ben fark etmiştim, çünkü bu yetişememe halinin bir açıklaması olmalı derken bak buldum işte 😂😂😂  Okumak isterseniz haber burada

Neyse gevezeliği bırakalım da ay dökümüne başlayalım bence 💙


Seviyorum;

Ocak demek yeni ajanda, yeni defter, yeni kalem demek mesela benim için. Benim öğrencilik yıllarımda bu kadar ıvır zıvır mevcut olmadığından sanırım pek bir özenirim şu cicili bicili kırtasiye ürünlerine. Ve yeni yılın ilk ayı onları almak ve kullanmak için bir bahanedir bana.

İlk zamanlarda nasıl düzgün yazarım, inci gibi adeta... Sonradan sonradan karalamacalar, doktor yazısıyla yarışan el yazım gelmeye başlar birden ki bazen ben bile yazdığımı okuyamam 😂😂

Seviyorum başlangıçları işte... 
Günümüzde artık başlangıçların umudunun rengi solmaya başlasa bile...



Yiyorum;

Ben ve yemek arasında inanılmaz güçlü bir bağ olmuştur her zaman.
Yemeye üşenmem dolayısıyla yapmaya da 😂
Fakat bu aralar yapmaya acayip üşeniyorum. Bu yemek yemediğim anlamına gelmiyor tabii ki... Keşke öyle olsaydı. Üç gram verirdim hiç olmazsa 🙈
Pişirme konusunda sınıfta kaldığım için, bu aralar oldukça abur cubur tüketir olduk ana oğul. Bu gidişata mutlaka dur demem lazım, zira aldık başımızı gidiyoruz ikimizde. 





İçiyorum;

Havaların iyice soğuduğu bu günlerde bitki çaylarına döndüm yeniden. Ihlamur ya da evde ne bulduysan kat çayı 😊 Ayvasından elmasına narına, tarçınından limonuna karanfiline gibi gibi...


Hissediyorum;

Bu senenin başında dedim ki kendime şıkır şıkır olacağım, her gün makyaj yapacağım, her gün takıp takıştıracağım 🙈 Kaç gün sürdü dersiniz, en fazla 15 gün hahahaaa :))
Üşenmesem aslında gayet kıpır kıpır içim anlayacağınız 😆



Yapıyorum;

Aylardır elimde süründürdüğüm bebe battaniyesi bitti şükür 💗 Elime alsam aslında 1 ay içinde biterdi ama ben bir şeyi süründürmeden bitirmem :))) Artun Paşa neredeyse sığmayacaktı hediyesini gönderdiğimde.

Bu modeli bebe battaniyesinde çok seviyorum ben ve ne zaman battaniye örmeye kalkışsam bu modele gidiyor elim ♥


Düşünüyorum;

Düşünmemeye çalışıyorum... Bu aralar aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık durumlarındayım...

Evdeki hesaplar çarşıya uymuyor, çarşıdaki durumlar keseye dar geliyor derken yok olmuyor bir türlü bu aralar. Gelecek günlerin endişesi de cabası... Düşünmemek en iyisi diyorum sanırım...


Hayal Ediyorum;

Gelecek sene Oytun üniversite sınavına girecek ama bu sene yavaş yavaş içime oturmaya başladı sancısı. Onun iyi bir üniversite kazanıp gittiğini hayal ediyorum bir yandan. Yurda yerleştirdiğim, hafta sonları geldiğinde onun sevdiği yemekleri pişirdiğim, yanına sevdiği keklerden böreklerden koyduğum gözümün önüne geliyor. Sonra içim yanıyor birden... Tekrar ferahlatıyorum sonra içimin yangınını; o mutlu olsun diyorum, istediği yere gitsin diyorum... Doğmamış bebeğe don biçmek gibi ama biliyorum ki su gibi geçiyor günler... O günler şıp diye gelecek biliyorum...

Hayırlısı olsun inşallah ♥


Dinliyorum;


Adamlar / Hepinize el salladım

Ben bu şarkıyı neden bu kadar geç keşfettim dediğim bir şarkı...
Sadece bu ay değil aslında, bir süredir dinliyorum.
Seversiniz bence siz de 💗



Hande Mehan / Beni Böyle Sevme

Ara ara dinlerdim Hande Mehan ama bu şarkısı sanki daha bir güzel olmuş 👌


Okuyorum;

Yeniden okumaya başladım şükür... Bu ay benim için şahane geçti diyebilirim, yıla iyi bir başlangıç da diyebilirim.
Okuduğum 3 kitapta ayrı ayrı keyifliydi. Bir ara anlatırım uzun uzun... 
Ne okuduğuma gelecek olursak;

Burası Radyo Şarampol / Şükran Yiğit
Fink / Murat Menteş
Tutuklandık / Can Dündar


İzliyorum;

Kulüp dizisini izliyorum şu an, kaptırsam peş peşe gidecek ama keyfine varmaya çalışıyorum... Yavaş yavaş, sindire sindire...

Bunun dışında izlediklerim;

Cem Yılmaz: Diamond Elite Platinum Plus
Şuursuz Aşk
Don't Look Up
Dolittle
Belfast

Arada da hala Armağan Çağlayan'ın youtube kanalını izlemeye devam ediyorum. Bazen oldukça ilgi çekici konukları oluyor. Geçenlerde Uğur Aslan'ı konuk etti. Hikayesini keyifle dinledim ve mütevaziliğine hayran kaldım. Şahsına münhasır bir karakter 💗







16 yorum:

  1. salgın öncesi çok kullanırdım ajandaları. artık her şey google takvimde. ama ajandaları pek severim. çok uzun süre nazım hikmet ajandasını kullandım. artık görmüyorum gerçi :(

    biz de ocak ayını ana-oğul yiyerek geçirdik. sonra doktor kontrolüne gidip azarımızı yedik. başımız önümüzde odadan çıktık. biraz dikkat etme zamanı artık :P

    battaniyeye bayıldım. ne güzel olmuş, ellerine sağlık. ben ki el bezi bile öremem, nerede battaniye :P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nazım Hikmet ajandası ben de görmedim bak, basılmıyor mu ki artık :(

      Hepimiz dikkat etmeye başlasak ne güzel olacak. Benim kilo da v ermem lazım üstelik :/

      Örersin örersin :) Meşgalen çok senin de o sebeple elin ermiyordur. Alışsan yaparsın sende ♥

      Sil
  2. Şebnemcim ne güzel yazmışsın benzer şeyler yaşıyoruz düşünceler güzel uygulamalarda aksamalar var ama ne yapalım bir huzur yok ki endişe ve zorluklar peşimizi bırakmıyor, suç bizde diil bugün de bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de suç bizde değil Derya :/
      Öpüyroum seni ♥

      Sil
  3. kış mevsimin vazgeçilmezi bitki çayları :) sahi ne çabuk bitti ocak, yeni yılı bekliyorduk daha...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahahaaa bence de :))
      Yeniyıla ne ara girdik ki :)

      Sil
  4. Ocak çabuk mu geçti sence? Bana da çok uzadı gibi geldi. Algı dünyası... :))

    Armağan Çağlayan söyleşilerini arada ben de izliyorum, Uğur Aslan'lı olana bayıldım, gerçekten mütevazı ve hoş bir insan. :)

    Battaniye nefis olmuş, ellerine sağlık, güzel günlerde kullansın bebecik. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım evet algı :)

      Hoş bir insan olduğunu biliyordum ama bu röportajla daha çok sevdim Uğur Aslan'ı

      Çok teşekkür ederim ♥

      Sil
  5. Şebnem anca bu kadar olur pişti oluyoruz ajanda kırtasiye konusunda:)) bende onları yazacaktım sen benden önce yazmışsın:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahahaa :))) Yaşasın pişti kardeşliği Özlem ♥

      Sil
  6. Şu bitki çaylarıyla bi benim aram pek iyi değil sanırım. Ballı felan içmeyince hiö istemiyorum.
    Oytun daha dün lise sınavına girdiydi sanki ne çabuk geçiyor zaman.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biti çaylarının aromasını seviyorum ♥

      Zaman su gibi geçiyor Handan. Aklımı kaçıriciğim :))

      Sil
  7. Son iki üç senedir yeni yıl yeni ajanda, takvim vs takip işini bıraktım. Pek çok şeyden vazgeçtim aslında. Hesap tutardım, mesleki alışkanlıktı. Onu da bıraktım... Saçlarımı boyamayı da :) Belfast ve Don't look up filmlerini ben de izledim. İkisinin de güzel bulduğum yönleri vardı ama ikinci film bir tık daha öne çıktı benim için.
    Adamlar şarkısı güzelmiş ben de sevdim :)
    Oytun inşallah hayallerindeki bölümü kazanır. Kuşlar eninde sonunda yuvadan uçup gidiyorlar. Onlar mutlu olsunlar dediğin gibi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Saçlarını boyamayı bırakmakla bence şahane bir iş yapmışsın. Ben de bıraktım :))
      Bıraktıklarının yerine mutlaka bişeyler koymuşsundur Zulal ♥

      Amin canım benim. Yuvadan uçmasın diyorum ama bu sondan da kaçılmayacak :/

      Sil
  8. Ajandaları ben de çok severim. Bu yıl için iki tane aldım. Birini kullanmaya başladım ama diğerini daha kullanmadım.

    Bitki çayı içmeyeli uzun zaman oldu. Bir ara her gün bir iki bardak içiyordum ama şimdi çay ve kahveden sıra gelmiyor. İkisini azaltıp bitki çaylarına ağırlık vermem lazım, çay-kahve artık midemi ağrıtmaya başladı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sende benim gibi kırtasiye canavarısın Şule :))

      Bitki çayı gün içerisinde iyi geliyor. Sürekli çay-kahve sanki içim katran katran oluyor gibi geliyor :/

      Sil

Güzel yorumlarınız için teşekkürler :)